Hafta sonu geçmesine rağmen anneme biraz daha bekleyelim dememle tüm hazırlıklar durdu.Kafam o kadar allak bullak oldu ki artık Ubeyd beni istemeye bile gelmedi diye durup dururken ağlıyordum.
Biliyorum bize yakışmayan çok ama çok saçma bir düşünce yapısı ama artık bunalımda gibi hissediyorum iyice kendimi.Ne yapsam bu düşünceleri atamıyorum.
Ben böyle içten içe duygularımı gizleyip,kilit vurmaya çalıştikca iyice açığa çıktı.Ne yapmalıyım?
Böyle bir düşünce yapısında eğer Fatih'le evlenirsem,vicdan azabı çekmeyecek miyim?Onun isteklerine karşılık verebilip,mutlu olabilecek miyim?
Yok yok böyle bu şekilde olamaz.Saçma bir kere.O şekilde vicdan azabı çekmektense evlenmemem daha mantıklı değil mi?
Durduğum aynanın karşısında ellerimi açtım."Allah'ım hallerimizi güzel hallerle hallendir.Ya Rabb'im hakkımda hayırlısı neyse onu ver.Amin." diyerek elimi yüzüme sürdüm.
Ona sığındığında her dertte ve mutlulukta kendini güvende ve emin hissediyorsun..Tek kelimelik tanım;huzur..
Peki yine hemen mi karar vermeliyim yoksa bir süre daha mi beklemeliyim bir türlü sonuca varamadım..
Apar topar evden okula gitmek için çıktım.Ne kim olduğunu biliyorum nede nasıl defterimin arasında olduğunu..
Kızlarla ortak bir yerde buluşup,okula yürüdük.Kevser bize söyliyeceği önemli birşey olduğunu söylediğinde çok merakta kalsak da dersten sonrası için söz verdi.Bizde boyun büküp,derse girdik.
*****
Merakla hepimiz ortamı uygun bir parkın çardağına gittik.Yerleştikten sonra çekimserce bize baktı.Dudakları kemirirken bize baktı.
"Kızlar..ya nasıl söylesem.Bide şu anki durumlarla biraz tuhaf oldu ama.."
Sözünü tamamlayamadan çok meraklı ben atıldım.
"Yaahh..çatlatmasana hep birşeyler söyler-"
"Geçen gün birileri anneme beni sormuş.Annem okuyor dese bile siz ona da sorun diyerek annemi yüreklendirmişler.O da benimle konuştu.Durum bundan ibaret.Ne yapmalıyım bilemiyorum.."
Hepimizde bir sükûnet meydana geldi.Ne diyebiliriz ki?Yada biz ne söyleyebiliriz?Zeynep'te çabucak yorum yaptık ama şuan sadece:
"Bilemiyorum.."
"Hayırlısı.."
"Nasip.." gibi kısa kısa yorumlarda bulunabildik.Bu durumda insan arkadaşının yanında bulunmak istiyor ama emin olup,birşey de söyleyemiyor.
"En iyisi beklemek olacak galiba." diyerek mırıldandı Kevser.
Sağ yanağına elini yumruk yaparak koydu.Gözlerini bana dikip devam etti:"Hem abimin olursa eğer benimde bu araya sıkıştırmam zaten tuhaf olur..evet evet en iyisi beklemek.." dedi kendi kendine konuşarak.
Biraz daha oturduktan sonra hep beraber alışveriş yapmak için AVM'ye gitmeye karar verdik.Öyle her zaman gidip,israf yapmıyorduk tabi ki.Biz sezon sonu gidenlerdeniz.
Genelde kendimize birşeyler bulmak zaten zaman alıyor bunun için annelerimizi haberdar edip,kendimizi alışveriş maratonuna bıraktık..
*****Ubeyd'den
Kafamı kafeteryadaki masanın üzerine koymuş düşünüyordum Musa Bey'in ya da dışarıda Musa amcanın söylediklerini.
Neden durduk yere böyle birşey söylesin ki?Hem bir dakika bunu kimin için soruyordu ki?Ben utandığım için konuşamamışken 'tamam sen biraz düşün' demesiyle rahat bir nefes almıştım.
Oradan çıktığımda kafam çok karmaşıkdı.Hümeyra sabah o evden çıktıysa o zaman orada oturuyor.Orta oturuyorsa Musa amcanın kızıdır.O zaman Musa amca beni kızına mı istiyor?
O da tabi Hümeyra!Kafamı iki yana salladım saçma sapan denklemimden kurtulmak için.Tekrar düşünce akımına kapılacakken,sağ omzuma yumruk şeklinde vurup,kendini yanımdaki sandalyeye bırakan Fatih'le irkildim.
"Hayırdır kardeşim ya?Bu aralar çok dalgınsın önemli bir mevzuu mu var?" dedi dikkatlice yüzüme bakarak.
Elimle saçımı sola doğru yatırıp ona baktım:"Yok çok şükür bir sorun elhamdülillah.Sadece yorgunum.." demekle yetindim.
Anlayışla kafasını salladıktan sonra bir anda aklına birşey gelmiş olacak ki hızla bana döndü.
"Ubeyd mavi defterin nerede?" dedi.
Mavi defterim mi?Bir düşüneyim..mmm..benim ajandalarım genelde kırmızı ve bordo peki mavi defteri-
Ahhh..tabi ya Hümeyra'nın defteri!Geçen onun evi olduğunu anladığımda çantamdan hiç çıkarmadığım defteri lavaboya gitmek için koridora çıktığımda hızla odasına girip,masanın üzerine bırakmıştım.
Ondan bahsediyor olmalı.İyi de Fatih nerden biliyor öyle bir defter olduğunu?!Yoksa o da mı okudu?Panikleyerek ona döndüm.
"N-nerden biliyorsun öyle bir defterim olduğunu?" dedim.Sanırım sesim biraz yüksek çıkmış olmalı ki:"Tamam oğlum sakin ol.." dedi.
Mahcuplukla:"Kusura bakma bir anda oldu." dedim.
"Önemli değilde niye öyle bir tepki verdin?Görmemem gereken birşey mi vardı?" dedi hafiften gülerek.
"Yo-yok ya.Dedim ya öyle birden oldu diye.Eee..ne olmuş o defterime ve sen nerde gördün?" dedim sabırsızca.
Omuz silkti ve gözlerini uzağa dikerek konuştu:"Geçen gün içimden geçen hissiyatlarımla bir kağıt yazmıştım.Seninde okumanı istediğim için seni bulamayınca çantandaki gözüme çarpan mavi defterin arasına koymuştum.." dedi.
Şimdi..Fatih bir kağıt yazdı ve Hümeyra'nın defterinin arasına koydu.Bende onu görmeden defteri o bilmeden Hümeyra'ya ulaşırdım.
Peki ne yazıyordu.Kim olduğunu yazmış mıydı?En önemlisi Hümeyra okumuş muydu?