Rad sen ciddi misin? -Nova-

15 1 0
                                    

"Rüyandaki kanatlı şey, benimle konuşuyor"
.
Rad'in ağlamaklı suratına dikkat kesilmişken karnımın içinden gelen gülme isteğiyle kahkahaya boğuldum. Rad ne olduğuna anlam çıkarmaya çalışıyorken ben sadece olduğum yerde gülme krizimi dindirmeye çalışıyordum.

"Nova söylediğim şeyin neresi komik?" diye sert bir şekilde çıkışınca kendimi durdurup "Neresi komik değil ki" dedim. Rad'in yerinden sinirle kalkması sanırım onu ciddiye almamamdan kaynaklanıyordu. "Beni anlayabileceğini " dedi ağlamaklı bir sesle cümlesini yarım bırakarak bir nefes içerlemiş ve devam etmişti. "Sadece beni anlayabeceğini düşündüm Nova. Aynı şeyin kurbanı olduğumuzu ve bunu seninle paylaşmam gerektiğini düşündüm. Üzgünüm" Kampa doğru ilerlerken ay ışığının göle vuran yansımasına kitlenmiş bir şekilde dalgınca Rad'in söylediklerini düşünüyordum. Belki haklıydı belkide sadece bir rüyayı fazla abartıyordu. Havanın daha fazla soğumasını beklemeden kampa gitmemin gerektiğini hatırladım. Bu akşamı düşünmeye çadırımdaki pofuduk yatakta devam etmek daha mantıklı olabilirdi.

Neden bu orman yolu bu kadar ıssız olur ki?
Havanın soğuk esintisi kulaklarımda uğultu oluştururken ıssız patika yolunda ilerliyordum. Kollarımı önümde birleştirmiş en sevdiğim şarkılardan birinin bana yol arkadaşlığı etmesi için onu mırıldanıyordum. Birden çalılar arasından bir çıtırtı sesi geldi, hani şu korku filmlerinde olanlardan. Olduğum yerde duraksadım. Bedenim korkuyla kaskatı kesilmişti fakat hala daha o tarafa doğru bakıp bakmamak arasında beynimle anlaşma imzalamaya çalışıyordum. Arkama dönmeden adımlarımı yavaş bir şekilde atmaya karar verdikten sonra kamp alanının ışıklarını nihayet görmeye başlamıştım.
Bu orman fazla mı ürkütücüydü? Yoksa ben bu akşam olan mistik şeylerden hemen etkilenmişmiydim? Bilemiyorm. Adımlarımı daha hızlı atmaya başladığım an birden içime takip edildiğim hissi doğmuştu. Koşmaya ve ağlamaya başladığım anı burnum aktığı zaman anlamıştım.

Bir anda üzerime atlayan kişinin kim olduğunu anlamadan yere çakılmış ve sesimin yettiği kadar çığlık atmaya çalışıyordum. Fakat nefes almakta o kadar zorlanıyordum ki. Sanırım yere düşünce sırtımı bir taş veya ağaç parçasına vurmuş olmalıyım. Üzerimdeki gücünden anlayabildiğim kadarıyla erkekti. Beni susturmak için ağzımı tek eliyle kapatıyordu. Çırpınmayı kesip yüzüne bakmaya çalıştım. Karanlıktan sadece parlayan gözlerini görebilmiştim. Biyerden tanıdık geliyorlardı ama nerden?

"Sana zarar vermicem lütfen bağırmayı bırak"

Konuşması o kadar içtendi ki. Ne olduğunu bilmez halde jakuziden yeni çıkmış yaşlı bir leydi edasıyla kendimi kasmayı kesmiştim. Elini ağzımdan yavaş yavaş çekti. Gözlerini gözlerimden ayırmıyordu.

"Üstümden kalkmayı düşünmüyor musun?"

Alt tarafı 50 kilo olan bir genç kızdım ben. Beni yerle tost yapmasına gerek yoktu ki. Hemde gecenin bu saatinde. Hemde ormanin ortasinda..

Üzerimden kalkıp dizlerinin üstündeki toprağı eliyle temizledikten sonra nihayet benim kalkmama yardım etmeyide akıl etmişti.

"Bana kim olduğunu, neden gecenin bu saatinde ormanın içinde üstüme atladığını açıklamak için bi kaç saniyen var yoksa.."

"Yoksa ne ? "

"Az ileride ki kampta seni burada linç edebilecek kadar çok arkadaşım var"

Merhaba öncelikle bölümlerin geç gelmesinden dolayı üzgünüm. Vote sayısının az olmasından dolayı kurgu yapmak emin olunki çok zor. Okuduktan sonra okuduğunuzu belli etmek amacıyla bir votenizi bırakır mısınız?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 02, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

NOVAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin