NAZLININ AGZINDAN;
Nihayet bugün taburcu oluyorum. Ayrıca kafama takılan bisey vardı. Ali,Selin ve Savaş sanki bisey saklıyor gibiydiler. Neyse kokusu çıkar yakında. Ama aklıma kötü kötü şeyler gelmiyorda değil. Mesela Savaş hayatımız düzelsin diye Melisaya bisey yapmış olabilir. Aman aman, yok yok Savaş yapmaz öyle şey canım. Düşüncelere daldım. O arada Selin geldi.
"Gunaydin arıza"
"Gunaydin gicikcim"
"Iyimisin"
"Iyiyim ben merak etme hem taburcu oluyorum ya çok sevinçliyim."
"Anladım. Neyse önce ben eşyalarını toparlayim sonra seni giydiririm."
"Zahmet etme Selincim sen eşyaları topla ben giyinirim"
Gülerek "Tamam tamam zaten şaka yapmistim" dedi. Sonra eşyaları toplamaya başladı. Birkaç dakika sonra Savaş içeri girdi. Selinde:
"Neyse ben dışarı cikiyim konusucaklariniz vardır." Dedi ve dışarı çıktı.
"Nasılsın canım daha iyimisin"
"Iyiyim merak etme" dedim ama yüzümün asikligi çok belliydi.
"Nazli iyi olduğundan emin misin"
"S-Savaş sana bisey sorucam ama bana gözümün içine bakarak doğruyu soylemeni istiyorum." Dedim yüzü çok korku dolu bir hale geldi.
"Nazli b-ben...b-ben...ben sana söyleyemem."
"Kötü bisey yapmadin değil mi Savaş?doğruyu söyle"
Dedim gözleri dolmuş gibi oldu.
"Sana gerçeği söylersem yani soyliycem ama kızmak yok."
"Kotu bisey" dedim gözümden bir damla göz yaşı damladi.
Direk söyledi cevabi
"Ben Melisayi öldürdüm."
"N-ne. Ne diyorsun sen Savaş"
"Bak onsuz hayat daha güzel olucak daha iyi olucak onsuz"
"Savaş sen benim için katil oldun bu ne demek biliyosun değil mi?"
"Nazli ben bunu senin için ikimiz için yaptım."
"Savaş bunu polisler duyarsa sen benim hayatımdan gidersin ben bunu nasıl kaldiricam o zaman"
"Kimse bilmiycek söz veriyorum"dedi o anda içeri doktor girdi.
"Evet Nazlı hanım artık taburcu olabilirsiniz ama bi daha böyle hatalar yapmayin"
"Peki doktor bey çok tesekkurler"
"Önemli değil geçmiş olsun"
"Sağolun doktor bey" dedi Savaş. Sonra
"Nazlı lütfen bak beni yine bırakmaya kalkma lütfen bu acıyı bana yasatma"
"Merak etme artık öyle bi düşüncem yok ama böyle olmaz Savaş eninde sonunda polisler de ogrenicek"
"Ogrenmiycek kimse ağzından bisey kacirmazsa kimse bilmez"
"Savaş eğer sen gidersen bende giderin bunu biliyorsun degilmi"
"Biliyorum ama girmiycem canım." Dedi. Sonra Ali geldi. "Hadi gidelim" dedi. Arabaya bindik.
Sonunda eve vardık. Beni odama çıkardılar. Yatağa yattım yine. Ya ben yatmak istemiyorum artık zaten iyilestim.
"Ya Selin ben iyilestim neden hala yatıyorum." Ordan Savaş araya girdi.
"Çok ayakta durmaman lazım" dedi. Selin dönüp ona baktı. Sonra bende dayanamayıp sordum.
"Siz benden bisey gizliyosunuz ve ben bunu öğrenmek istiyorum."
"Valla Nazlı bende bilmiyorum ama Savaş bisey biliyo olabilir."
"Savaş" dedim ve dikkatlice ona baktım.
"Nazlı sonra konusalim" dedi ve hizlica odadan çıktı. Ne oldu anlamadım ama kesin kötü birşeyler daha var.
"Nazlı bende gidiyorum sen biraz uyu ben seni sonra gezdiririm"dedi ve oda gitti.
Ya niye geçemiyorum kendim ne olucakki. Neyse uyuya kalmışım. Uyandığımda kapının önünden sesler geliyordu. Sessizce dinlemeye başladım. Sesin sahipleri Savaş ve Aliydi. Biliyorum birşeyler saklıyorlar ama öğrenme vakti gelmişti.
"Ya kuzen bunu kendine yapma Nazliya soyleyemezsin"
"Söylemem lazım sonradan duyarsa beni birakacagindan eminim"
"Nasıl eminsin belki o zamana iyileşir."
"Iyilesmeden kesinlikle duyacak emin olamayiz"
"Bak Savaş bunu ona söyleyen sen olma. En azından başkası duysun"
"Kuzen"
"Savaş beni dinle lütfen"
"Tamam"dedi iç çekerek. Sonra içeri girdi. Beni ayakta görünce şaşırdı kaldı. Gözümden yaşlar akmaya başladı.
"Ne oluyo Savaş ne hastalığım var benim."
"Nazlı sakin ol lutfen"
"Savaş söyle şimdi iyiyim ama bisey olacak değil mi? Konussana ne olucak bana Savaş soyle"diye bağırıp ona hafifçe vurmaya başladım. Oda beni göğsüne doru çekti ve beni sakinleştirmeye çalıştı.
"Hepsi benim yüzümden bunların hepsi benim yuzumden"
Kafamı kaldırdım ve
"Senin suçun değil Savaş"
"Benim sucum"
"Hayır Savaş hepsi benim sucum senin yaşadıklarından sonra hayatına girmemek lazımdı."
"Ne diyorsun Nazlı sen"
"Gercekleri soyluyorum Savaş"
"Hayır Nazlı beni birakamzsin"
"Birakmiycam zaten is işten geçti. Sen beni birakicaksin"
"Anlamadım?"
"Savaş seni anlayamayacagin kadar çok seviyorum eminim sende beni çok seviyosundur ama bizim aşkımız yürümez Savaş eninde sonunda polisler bi şekilde duyucak sen gideceksin bunu kimse durduramaz"
"Nazlı herşeyi yapicam ama seni asla birakmiycam sende beni birakma bunu bana yapma"
"Seni bi daha asla bırakmam Savaş ama çok dikkatli olmalısın beni birakmani istemiyorum ama bu olucak"
"Nazli"
"Tamam Savaş su an ortada bisey yok konuyu kapatalım artık"
"Sen nasıl istersen" dedi ve gülümsedi. O anda Selin geldi. Savaşta
"Ben çıkayım artik"dedi ve gitti.
"Hayrola Selin ne oldu"
"Hiç seni gezdirmeye geldim"
"E hadi gidelim o zaman"
"Tamam hadi sen hazırlan ben bekliyorum seni dışarda"
"Tamam sen git ben geliyorum"dedim. Üstümü giydim ve aşağı indim. AVMye gidecektik.
Taksiyle gittik. Baya bi dolaştık. Gezerken birden başım döndü. Ne oldu anlamadım.
"Nazlı iyimisin"
"Iyiyim Selin merak etme bi anda başım döndü sadece"
"Bence artık gidelim"
"Iyi olur"
Eve geldik. Savaş bizi gördü. Çok panik yaptı.
"Nazlı neden bana söylemeden dışarı ciktin"
"Ya benim birşeyin yok Savaş"
"Bisey oldumu"
"Hayır sadece başım dondu"
"Ne!!!"
"Ne var bunda Savaş"
"Nazlı sen benle odana bir gelsene"
"T-tamam"diyerek gittim. Şaşırmıştım. Neden bu kadar telaş yapti ki.
"Savaş geldik tamam bırak. Neden bu kadar telaş yaptinki."
"Nazlı"dedi iç çekerek. Gözleri doldu.
"Hani bana benim ne hastalığım var dedinya"
"Evet"
"Aslında senin hastalığın falan yok"
"Ama Aliyle öyle konusuyodunuz"
"Evet biliyorum"dedi ve yatağa oturup ağlamaya başladı. Bende yanına oturdum.
"Ben katılım!"
"Savaş merak etme artık bunu düşünme bisey olmayacak kimse bilmiycek Melisa olayini"
Bana uzunca baktı.
"Savaş iyimisin?"
"Ben onu demiyorum Nazli"
"Neyi diyosun"
"Artık tutamiycam kendimi"
"Ya Savaş soylesene"
"Ben senin katilinim!"
"N-ne diyosun Savaş sen ağzından çıkanı kulağın duyuyomu"
"O an ölmesin ve şimdi hayattasin ama benim yüzümden birkaç ay içinde oluceksin" dedi. Ağlamaya başladım.
"S-Savaş n-ne diyosun s-sen ya"
"Benim yüzümden oluceksin Nazli. Beni bırakıp gideceksin ben sensiz yasayamam"
"N-nasil"dedim çok hüzünlü bir şekilde devam ettim.
"Nasıl olucem peki..."
"Beyin kanamasi"
Gözlerimi kapadim. Yaslarim bardaktan su bosalircasina akmaya başladı. Savaş kendini suçluyordu. Ama aslında benim sucumdu. Onu sakinleştirmek için
"Ya bosversene Savaş su an yanındayım gerisini dusunme" dedim. Bana sakınca baktı.
"Nazlı."
"Efendim Savaş"
"Iyi ki varsin"
"Sende"dedim. Aslında bende mafolmustum ama hiç aldırış etmedim.
"Savaş artık ağlama sil göz yaşlarını hadi bahçeye Selin ve Alinin yanına gidelim" bana baktı ve gülümsedi.
"Tamam hadi gidelim" dedi. Bahçeye indik. Ali ve Selin oturup konuşuyordu. Herhalde Ali Seline birkaç ay sonra olecegimi anlatıyordu. Çünkü Selinin gözleri doluydu beni görünce yüzü güldü.
"Nazlim" dedi ve bana sarıldı.
"Hayrola Selin ne oldu"
"Hiç öyle içimden geldi." Dedi.
"Selin Savaş bana herşeyi anlattı.
Biliyorum herşeyi herkes rahat olsun."
"Canım benim" dedi ve tekrar sarıldı bu sefer ağlamaya başladı.
"Selin ağlama bak ben mutluyum. Hepimiz artık eskisi gibi mutlu olalım."
"Sen nasıl istersen" dedi ve hepimiz oturduk. Ali
"Ya Savaş bizim ufaklık Can'in doğum günü partisi varmış gidelimmi hem değişiklik olur."
Savaş tam cevap vericektiki ben hayır diyeceğini biliyordum. Hemen araya girdim ve
"Olur olur hatta hazirlanalim akşama cikariz"
"Sen bilirsin" dedi Ali Selin odasına hazırlanmaya çıktı. Ali de gitti. Savaş bana bakıyordu. Huzunlu ve kızgın bir bakışla.
"Ne oldu Savaş"
"Nazlı gitmeyelim"
"Ya neden hem değişiklik olur"
"Bak orda sana bisey olursa kendimi asla affetmem"
"Ya merak etme bisey olmaz hem ben sana demedimmi bu konu artık acilmiycak diye"
"Dedin ama sana bisey olacak diye çok korkuyorum"
"Korkma artık geçti bisey yok bisey olmayacak sen düşünme artık bunlari"
"Nazli"
"Efendim Savaş"
"Lütfen beni affet"
"SEN AFFEDILECEK BI SEY YAPMADIN KI. Hadi artık hazirlanalim yoksa geç kalicaz" dedim ve odama çıktım.