Cadı

☆3☆

1 hafta sonra
"Fae parti falan istemiyorum. Sadece sen,ben,cipsler ve filmler o kadar."
"Farkında mısın? 18 yaşına gireceksin ve sen hala parti istemiyorsun."
"Aynen öyle."dedim ve Dolabımın kapağını kapadım.
"O zaman sana iyi kendi başına evde kalmalar ben senin doğum günü partinde olacağım çünkü."
"Pff. O zaman çok abartı olmasın bir kaç kişi ve müzik. İçki yok. Anladın mı? "
"Bebeğim bu işi bana bırak."Bunu der değmez yanımdan hızla ayrıldı.
Gürültüye katlanamıyordum. Ve şimdi ise ortaya parti çıkmıştı. Elimde ki kitapları daha sıkarak Kimya laboratuvarına girdim.
Yerime geçtim. Ve bugün olacak sözlü için kitaplarıma göz attım.

Sıkıcı bir okul gününden sonra eve gidip uyumayı hak ediyordum. Özellikle bugün doğum günüm olduğu için bunu fazlasıyla hak ediyordum. Okulun kapısından çıkıp hızla yürümeye başladım.
"Hey Mathilda bekle." Arkamı döndüğümde nefes nefese kalmış bir Fae gördüm.
"Noldu?"
"Partini ayarladım. Küçük bir barda."
"Sana içki yok demiştim en son içkili bir parti de neler olduğunu biliyorsun."
"Ya ama o evdeydi. Şimdi ki barda bir şey olmaz."
Gözlerimi devirdim.
"Peki. Kaçta?"
"Saat 7'de hazır ol seni alacağım. "
"7 çok erken değil mi?"
"Değil hadi eve git şimdi. Anca hazırlanırsın. "Dedi ve beni hafifçe ittirdi. Kendisi de koşa koşa geri gitti.
Gerçekten uyumak bana günahtı.

"Selam anne."diye bağırdım eve girince.
"Selam tatlım. "
"Anne bugün evde kalma işi yattı. Fae bana parti düzenliyor."
"Gidemezsin."
"Nasıl gidemem?"dedim anneme hafif çatık kaşlarla bakarak.
"Üzgünüm bebeğim gidemezsin. "
"Anne anlamıyorsun bugün benim doğum günüm. "
"Fae gibi konuşmaya başladın."
"Sen ne dersen de gideceğim anne."dedim ve hızla odama çıktım.
Aslında parti istemiyordum. Ama annem böyle dediği için ona inat gidecektim.

7'ye 15 dakika vardı ve ben tamamen hazırdım. Sadece evden nasıl çıkacağıma bir türlü karar verememiştim.
Odam ikinci katta idi. Çok yüksek bir mesafe değildi. Atlayabilirdim. Penceremin önüne gelip pencereyi açtım.
Aşağıya baktım. Ve gerçekten de o kadar fazla mesafe olmadığını gördüm.
Giyeceğim topuklu ayakkabıları aşağıya attım. Ve ardından çantamı.
Sıra bendeydi. En fazla bacağım kırılırdı. Diye düşünerek ayağımın birini camdan sarkıttım. Ardından diğerini de sarkıttım.
Ve gözlerimi sımsıkı kapattım. Kendimi boşluğa bıraktım.
Bedenim soğuk çimle birleştiğinde üşüdüm.
Kafamı yavaş bir şekilde yerden kaldırdım. Ve yerde doğruldum.
Hiçbir şey olmamıştı. Canım bile yanmıyordu. Bunun verdiği mutluluk ile hızla ayağa kalktım. Ve elime ayakkabılarımı ve çantamı alıp ön kapıya doğru yürümeye başladım.
Öne geldiğimde Fae daha gelmemişti.
Ayakkabıları giydikten sonra saçımı elimle düzeltim.
Ve Fae'i beklemeye başladım.

Siyah Jip önümde durunca hızla kapıyı açıp arabaya bindim.
Fae'e bakınca onun benden daha güzel olduğunu fark ettim.
"Tanrım Fae çok güzel olmuşsun. "Dedim ve yanağını öptüm.
"Ciddi misin? Biliyorsun uzun zamandır böyle şeyler yapmıyorum. "
"Biliyorum. Ve gerçekten de eski Fae'in geldiğini hissediyorum."dedim ve gülümsedim.
"Eski Fae gelemez. O artık öldü. "
"Her neyse sence ben nasıl olmuşum?"diye konuyu değiştirdim.
"Güzel olmuşsun. "Dedi ve hafifçe sırıttı.
"Hadi o zaman gidelim."

Bara girdiğimiz de içerisinin leş gibi kokusunu içime çektim. Ve öksürmeye başladım.
"Hey iyi misin?"
"Evet sadece fazla iğrenç kokuyor. "
"Dostum barlar böyledir."Diyen Fae'e baktım. Ama bir şey söylemedim. Sadece baktım.
Bize ayrılan tarafa geldiğimiz de bizim okuldan olan ama tanımadığım çoğu kişi olduğunu fark ettim.
Ama bunu umursamadan ve çaktırmadan onlara katıldım.

Her şey güzel gidiyordu. Ta ki başım dönene kadar.
"Fae ben lavaboya gidip geliyorum. "Dedim ve ayağa kalkıp lavaboya doğru yürümeye başladım.
Başım daha fazla dönmeye başlayınca duvara tutundum. Ve böyle yürümeye devam ettim. Her yer kararmaya başlamıştı. Ve Fae kanlar içinde yerde yatıyordu. Ama biraz önce onun yanındaydım. Bunu nasıl olabilirdi?
Hemen Fae'in yanına gidip yere oturdum.
"Fae iyi misin?"
Gözlerini hızla açtı. Gözleri kan çanağına dönmüştü.
"Fae cevap ver."
"Bana bunu sen yaptın. Sen yaptın. "Dediğinde boğazıma yumru oturdu.
"Nasıl sana ben yaptım?"
Gözlerimden yaşlar dökülmeye başlamıştı.
Ağlamaya devam ettiğimde Fae yok olmuştu. Yerden destek alıp ayağa kalktım. Ve karşıma çıkan aynaya baktım. Korkunç biri karşımda duruyordu. Siyahlara bürünmüş biri.
Bu ben olamazdım. Elime geçen her şeyi aynaya fırlatıyordum.
"Sen ne kadar inkar etsen de birgün buna dönüşeceksin."
Hey everyone inş beğenirsiniz yaw.
Güzel yazmaya çalıştım. Kusurlar varsa kusura bakmayın. Unutmayın ki kimse kusursuz değildir.