Korkuyla çığlık atıyor ve ağlıyordum. Annem benim sesim ile birlikle uyanıp yanıma gelmişti.
"Mathilda iyi misin? "
"Mathilda!"
Korkudan dilimi tutulmuştu. Korkudan konuşamıyordum. Bir rüya bu kadar insanı etkileyebilir miydi?
Annemin bana attığı tokatla kendime gelmiştim. Ve ağlamamı durdurabilmiştim.
Annem benim kendime geldiğimi görünce beni kendine çekip sıkıca sarıldı. İkimiz de konuşmuyorduk sadece sarılıyorduk.
"Konuşabilecek durumda mısın?"
Kafamı hayir anlamında iki yana salladım.
"Seninle yatmamı ister misin?"
Bu sefer kafamı evet anlamında sallamıştım.
Annem beni yatağa sırtım ona dönük bir şekilde yatırdıktan sonra kendisi de yatakta boş kalan kısma yattı.
Ve her kâbus gördüğüm zaman ki şarkıyı söylemeye başladı. Aynı zamanda da saçımla oynuyordu. Bu beni daha da sakinleştiriyordu.
Uyu bebeğim elbette her kötü şeyin sonu vardır.
Uyu bebeğim aydınlık yakındadır.
Uyu bebeğim, kötülükler senden uzak dursun böylelikle.
Uyu bebeğim. Güçlenmek için uyu.
Unutma bebeğim her karanlığın sonun da vardır aydınlık.Güneşin verdiği aydınlık ile gözlerimi yavaşça açtım. Ama yanımda annemin olmadığını fark edince ilk başta korktum. Ve endişe ile yataktan kalktım.
"Anneeee."
Ses yoktu.
"Anneeee. "
Ses yoktu.
Annemin odasına girdiğimde duvarda siyahla yazılmış bir yazı ile karşılaştım.
"Her karanlığın sonun da aydınlık olduğuna emin misin bebeğim?"
Yazıyı okuduktan sonra gözüm kararmaya başlamıştı. Gözlerimi açıp kapadım. Ama olan tek şey ekranın daha çok kararmasıydı.
Her yer zifiri karanlık olduktan sonra küçük bir ışık odayı aydınlatmaya başladı.
Ve ardından kapının gıcırtısı ile içeri birinin girdiğini duydum.
Omzuma dokununca istemsizce tüm vücudum gerildi.
Eliyle omzumu sıkmaya başlamıştı ve bu canımı acıtıyordu.
"Yapma."dediğimde elini omzumdan çekip kolumu tuttu. Tırnaklarını yavaş yavaş etime geçirmeye başladığın da acıyla inledim.
"Lütfen yapma. Benden ne istiyorsun?"
Sessizlik.
"Lütfen söyle. "
Elini kolumdan çekti. Ve kulağıma eğildi.
"İstediğim tek şey bedenin."
Gözlerimden yaşlar dökülmeye başlamıştı.
Korkum daha çok artmıştı.
Ve nefes almam hızlanmıştı.
Kadın arkamdan çıkıp önüme geçtiğinde gözlerimi ona çevirdim.
Siyah saçları ve mavi gözleriyle çok güzel gözüküyordu.
Bana benziyordu. Ama ben değildi.
Elini yüzüme uzatıp yüzümü okşadı.
"Sen kimsin?"
Cevap vermek yerine yüzüme bakmaya başladı.
"Sen kimsin?" Diye sorumu yeniledim.
Duygusuzca yüzüme bakmaya devam ediyordu.
Bebek ağlama sesi gelince içimde ki korku büyümüştü.
Kadının elinde küçük bir bebek vardı.
Ağlaması durmuştu ve gözlerini açıp gülümseme ye başlamıştı.
Sevimli bir bebekti.
Kadın bebeği elinden bıraktığın da
gözlerimi şaşkınlıkla açtım. Ve kadının suratına baktım. Duygusuzdu.
"Sen ne yaptın?"diye sordum şaşkınlıkla.
Ama tek alabildiğine cevap sessizlikti.
"Sen kimsin????!?!"diye sordum sinirle. Ama alacağım tepkiden de korkuyordum.
Kadın birden yok olduğunda korkum sınırını aşmıştı.
Kulağım huylanınca kadının arkamda olduğunu anlamıştım.
"Ben Cadıyım. "Uzun süre sonra geri döndü zjxjxjn. Kısa oldu biliyorum. Çok Üzgünüm dersler başladı hemen ve ödevler tavan xjjxjxjx
O yüzden beni anlayın.
İnş beğenirsiniz .
Vote ve yorumları bekliyorum bebekler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cadı
ParanormalBazıları sonradan kötüdür. Bazıları ise doğuştan. Sadece fark edemezler kötülüğün küçük bir bebeğin içine saklandığını.