Bu sene teog olduğu için biraz gecikti kb hsjs sizi seviyorum.Multide Kıvanç var.
Umarım beğenirsiz.
KEYİFLİ OKUMALAR CANCAĞIZLARIM
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
Evden içeri girmemizle şoka uğramamız bir olmuştu. Eşyalar yerlerde, bazıları kırılmış, koltuklar bile yerlerinden oynamış. Birden kapının arasına sıkıştırılmış bir kağıt gördüm. Hemen aldım Doruk'a beni sağlam olan bir koltuğa oturtmasını söyledim. Koltuğa oturunca kağıdı açmaya başladım. Kağıtta şöyle yazıyordu.
"Yeni sürprizimi beğendin mi küçük kız?Düşün artık senin evine rahatça girebiliyorum. Sana neler yapacağımı göstermek istedim. Biraz fazla abartmış olabilirim fakat sen becerikli bir kız olduğun için sorun göremiyorum. Eğer hala benden korkmuyorsan başka şeyler de yapabilirim. Ne dersin? Bence artık korkmalısın. "
Kağıttta yazanları Doruk'a okumuştum. İkimizde şoktaydık.
" Doruk ben ne yapacağım? "
"Başından beri yapmamız gereken şeyi yapacağız. "
" Yani?"dedim sorarcasına.
"Polise gideceğiz. "
**********
"İşte böyle. Beni kaçırdı evime girdi notlar gönderdi. Yüzümdeki izleri de onlar yaptı. Hastaneden daha yeni çıktımıştım. Evime gittiğimde de o manzarayla karşılaştım. Bir de bu not olayı olunca gelmeye karar verdik. "
"Daha önce neden gelmediniz peki?"
"Bilmiyorum aklıma hiç gelmemişti."
"Böyle bir şey nasıl aklınıza gelmez? "dedi öfkeli polis. Gerçekten benim aklıma nasıl gelmemişti?
" Haklısınız. " dedim. Sonra devam ettim. " Peki şimdi ne olacak? " dedim.
" Nereye kaçırdı sizi biliyor musunuz?"
"Yok beni bayılmışlardı. "
" Peki mesaj attığı numara?"
"Gizli numara. "
"Sizin evin önündeki mobese kamerasını inceledik. Bir şey oluyor ve sonra ekran kararıyor. Biraz zaman geçtikten sonra eski haline geri dönüyor. Yani bu adam kimse işini hiç şansa bırakmıyor. Malesef şu an elimizde hiç bir bilgi yok. Bir şey yapamayız. Ama elimize bir şey geçerse sizi haberdar ederiz. Bu arada geçmiş olsun. " dedi polis.
" Teşekkürler sağolun. " dedim.
Doruk beni kucaklayarak arabaya bindirdi. Sonra kendisi de binince konuştu.
" Sen bir müddet bizim evde kal Nehir. Çünkü orası çok tehlikeli. Birlikte gider şimdi bir kaç eşya alırız. Sonra da bizim eve gideriz. "
" Babana ne diyeceğiz peki?"diye sordum.
" Bir şeyler söyleriz işte sen onu boşver."
" Peki o zaman. " dedim ve evime doğru yol aldık.
Evden kıyafetlerimi ve okul kitaplarımı aldım. Sonra Doruk'un evine gittik. Babasına birazcık(!) yalan söyleyerek Doruk'un odasına çıktık. Eski anılarımızdan konuştuk. Uykumuz gelince de Doruk misafir odasını hazırladı ve güzelce bir ukyu çektim.
Sabah ben genelde erken uyandığım için evde kimse uyanık değildi. Bende onlara sürpriz yapmak için kahvaltı hazırlamayı düşündüm. Yatakta yavaşça doğruldum. Ayaklarımı yataktan sarkıttım. Yatağın başından destek alarak kalktım. Ama bacaklarım feci şekilde ağrıyordu. Yine de Doruk bana çok yardım etmişti. Ben ona bir kahvaltı hazırlayacaktım. Çok mu? Bunu Doruk için yapacaktım. Hala ayakta dururken yürümeye başladım. Zorlansam da başardım ve mutfağa girdim. Önce yumurtaları dolaptan çıkarttım ve haşlamaya başladım. Sonra patatesleri soydum ve yağda kızarttım. Zeytin, peynir, reçel, bal gibi klasik şeyleri ; bardak, çatal, tabak ve bıçakları çıkarttım. Domates ve salatalığı kestim. Haşlanmış yumurtaları yerlerine koydum. Her şey hazırdı. Dolaptan çıkarttığım meyve suyunuda bardaklara doldurdum. Artık uyandırmaya gidebilirim. Zor da olsa merdivenlerden yukarı kata çıktım. Aslında sofrayı hazırlarken ağrıları unutmuş olduğum için hiç ağrımamıştı. Serkan amcanın odasını tıklattım ses gelmedi. İçeri girdiğimde uyuduğunu gördüm. Kapının önünde dikilerek Serkan amca diye bağırdım uyanması için. Gözlerini açtığında şaşkın şaşkın bakmaya başladı.