Bir sabah uyandığında dudakların kurumuş ve yalnızlık ellerinden tutmuş titreyen bedenine küçük bir öpücük kondururken yalnızlık.Ve tanrı bizi sevmediğin de duymadığında ve bitmeyen bir boşluk hissi içinde kayıp olurken.Yasamak için neden ararken ölmek için büyük sebepler bulduğunda gözlerinden akıçak yalnızlık yavaşca yanaklarına ve silen kimse olmicak yalnızlıktan başka kimse olmicak.Ve insanların taktığı sahte maske gerçekleri yansıttığında içindeki çığlık rüzgarın saçlarında yankılanacak.Yağmurlar göz yaşlarına yenik düştüğünde içindeki çicekler son bahar gibi solup döküldüğünde. Ve içindeki küçük çocuk salıncağa astığında kendini dünyanda gök yüzü ağliyacak. Hayat izlerini kazicak bedenine yavaşça. Keştiğinde bileklerini damarlarını akıttığında yalanları maskeleri damarlarından gece örtemicek kirli bir örtü gibi günahlarını.
E.T
-15-