6. Bölüm

41 6 2
                                    

-Ama daha yeni gelmiştik. Deyip,dudak büktüm
-Daha gidicek yerlerimiz Çok küçük hanım :)
-Nasıl yani burdan sonra nereye gideceğiz
-Süpriz. Deyip,kocaman gülümsedi.

Oley,yuppi bir an bana kızdı beni eve bırakıcak zannetmiştim,meğer daha beni gezdirecekmiş.
Kolamı içtikten sonra Uday'ın lattesini bitirmesini bekledim ve ardından hesap'ı ödeyip tekrardan arabaya yerleştik. Kısa bir yolculuktan sonra büyük bir salon gibi bir şeyin önünde durduk.
O da ne bowling salonu inanamıyorum resmen bowlink salonuna gelmiştik. Sevinçten boynuna atlamıştım bunu farkına varınca normel halime geri döndüm.

-Elmaya döndün :))
-Anlamadım?
-Utançtan diyorum kıpkırmızı oldun.

Lanet olası bu özelliğim yüzünden hemen utandığım belli oluyordu.

-Ben Çok teşekkür ederim bowling oynamayı hep Çok istemişimdir.
-Ne yani daha önce hiç oynamadın mı?
-Hayır denk gelmedi hiç. :/

Gülümsedi sadec. "Hadi ne duruyoruz girelim içeri" derken aynı zamanda kolumdan beni çekiştiriyordu. Herşey harikaydı içerisi kocaman ve fazlasıyla güzeldi.

   Zaman onun yanında su gibi geçmişti. Herşey muhteşemdi ve artık gitme vakti gelmişti. Salonun alt katındaki kafetaryaya inip iki kahve söyledik.

-Ben Çok teşekkür ederim Uday.
-Ne için?
-Bukadar mutlu ettiğin ve bowling oynamayı oğrettiğin için. Deyip, gülümsedim.Uday'da aynı şekilde gülümsedi.
-Kalkalım mı?
-Tabi olur. Dedim ve hesabı ödeyip salondan ayrıldık.
Tekrardan arabaya bindik ve yola koyulduk.
Evimin önüne geldiğimizde,ona doğru döndüm tekrar teşekkür ettim ve yanağına minik bir öpücük kondurup arabadan indim. Eve girdiğimde babamın içeride oturduğunu farkedince, önce Merve ablayı öpüp ona sarıldım.
Fakat bir seyler vardı Merve ablanın yüzü düşüktü. Babam geldiğimi farkettiği halde dönüp bakmamıştı bile. Yanına gidip onu öptüm. Babacım hayırdır ne oldu ? Diye sordum.

-Ahsen sen nerdesin saat kaç farkında değil misin?

Gerçektende okul çıkışı saatimin üstunden iki saat geçmişti.

-Babacım ben Çok özür dilerim arkadaşlarla..

Diyemeden Babam sertçe "yalan söylemeyi kes Ahsen". Dediğinde Çok utanmış ve kırılmıştım belkide babam bana hayatım boyunca ilk kez sesini yükselttiği için incinmiştim.
Tekrarda konuşmaya başlamıştı babam.

-O çocuk fazlasıyla tehlikeli Ahsen bunu sende biliyorsun neden onunla birlikteydin.

Çok şaşırmıştım babam Udayı nerden biliyordu. Kekeleyerekten "o çocuk kim baba" diyebildim.

-Uday'dan bahsettiğimi gayet iyi anladın.

-Babacım o sandığınız gibi kötü birisi değil. Herkes onu kötü biliyor olabilir ama gerçekten mükkemmel birisi.

-Ahsen daha fazla saçmalamayı kes. Bir daha o çocukla görüşmüyceksin şimdi odana çık.

Diye,bağırdığında ise gözlerim çoktan dolmuştu ve yaşlar akıyordu. Hızlı adımlarla odama çıktım. Yatağımın üstüne oturup dahada içten ağlamaya başladım.
Kendi kendime o kötü birisi değil diye mırıldanıyordum hep.
Telefonumun çalması ile gözyaşlarımı silip telefonu elime aldım. Arayan Udaydı telefonu açıp "efendim" dedim. "Nasılsın Ahsen iyimisin" diye karşılık verdi Uday "sayılır" dedim  "bir sorun yoktur umarım" deyince konuşamıycak kadar kötü olduğumu farkettım "sonra konuşalım Uday şuan biraz kötüyüm"dedim anlayışla karşıladı ve telefonu kapattık.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 09, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

HAYATA YENİDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin