Beklenen Mesaj

38 3 1
                                    

Bi kaç gün geçmişti ama berkant mesaj atmamıştı. Tüm umudumu yitirmiştim artık. Belki de bu bir ipucuydu daha fazla uğraşmamalıydım. Zaten yaptığım da doğru sayılmazdı. Aşk aranmaz o seni bulur.

Mürselden sonra çok değişmiştim belliydi. O şerefsiz yüzünden her can sıkıntısında kendimi avutacak bi omuz arıyordum. Sanırım bu yüzden Berkantı bu denli istemiştim. Tam istediğim gibi erkekti çünkü karakter yoksunu değil. Kocaman yüreği olan bir adam.

Artık Berkanttan beklentim kalmamıştı ve profiline girme alışkanlığını terk etmiştim. En doğrusu da buydu. Ertesi gün okula gitmiştim. Aklımda sadece sınavlar vardı ne Berkant ne de Mürsel ikisini de düşünmekten kendime eziyet etmekten vazgeçmiştim. Önümde önemli sınavlarım vardı. Ah kimi kandırıyorum ki ben hiç bi zaman sınavlara kafa yormam. Ama kendime başka teselli bulabilirdim. Teneffüs te Nisa yanıma gelip anlatacaklarının olduğunu söyledi ve direk bodoslama girdi konuya.

Nisa: Kızım bi çocukla konuşmaya başladım.
Ben: Hadi ya ee
Nisa: Daha önceden de sürekli yazıyordu ama pek umursamıyodum. Geçen de mesaj attı bu kez cevap verdim. Hala konuşuyoruz ve iyi gidiyor. İyi hissettiriyo hoş bi çocuk.
Ben: Vay be iyiymiş hayırlısı diyelim o zaman.

Oha falan oldum yani. Bunları duymak çok iyi gelmişti bana vicdan azabından kurtulmuştum biraz da olsa. Sonuçta artık Nisa Berkantla konuşmayacak hatta hatırlamayacaktı bile onu. Şimdiye kadar aldığım en iyi haber buydu heralde. Artık Berkantla tanışmam lazımdı bence. İlk mesajı ben atsam ölür müyüm be. Yok kızım yok boş ver mantıklı düşündüğün zamanları hatırla ve bekle. Kendimi böyle avutmaya koyulmuştum her gün aynı cümleleri kurarak.

Tabi bunca şey olurken Mustafayla da konuşmaya devam ediyoduk. Üzülmemem için elinden gelen herşeyi yapıyordu. Ama ben ne kadar sevmeye çalışsam da ona karşı bi şey yoktu içimde. Sanırım mantık işi değildi bu aşk sen seçemiyorsun nerde bir yavşak var onu buluyor.

O gün Nisa ben Senem okuldan kaçmıştık. Zaten ders işlendiğide yoktu. Çünkü sınıfımızın yarısı Romanya gezisindeydi hocaların da içinden gelmiyordu ders işlemek. Aslında bu geziye benim ihtiyacım vardı. En azından orda da böyle salak düşüncelere takılmazdım. Ama kriterler bana uymuyordu tabi. Yüksek bir okul ortalaması , örnek davranışlar ve sigara kullanmamak. Mümkün değil hiçbiri.

Okuldan kaçıp Senemlere gittik. Güzel bir makarna yaptı sağolsun. Ama bir sorun vardı ki sigaramız yoktu. Senem içmezdi ama Nisa arada kullanırdı. Etrafta market olmadığından Mustafayı aradık. Mustafa çiğköftecide çalışıyordu bende delisiydim çiğköftenin. Makarna doyurmamıştı heralde çiğköfte de söyledik. Gelirken sigara da almasını istedim. Tabi parasını verecektim.

Çiğköfte geldiğinde parasını vermek için çıktım ama istemedi. Ne sigara ne de yemek parasını almamıştı. Tam sevilecek bir adamdı ama kalp işte ne istediğini seçemezsin. Kızlarla baya oturduktan sonra Nisayla cafe ye geçtik. Sigaramı yakıp etrafı izlemeye koyulmuşken ufak çaplı bi şok geçirdim. Haftalarca mesaj beklemiştim tam umudumu yitirmişken İstanbullu bana mesaj atmıştı. Nerden çıktı şimdi bu. Tepkimi de belli edemiyordum Nisa yanımdayken. Acaba neden yazdı. Neler oluyor ?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 20, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İSTANBULLUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin