4.BÖLÜM

155 66 7
                                    

Merhaba, uzunca bir aradan sonra yine sizinle birlikteyim artık bölümleri düzenli olarak atacağım merak etmeyin. Bu arada size bir sorum var sizce bölümdeki şarkıları yabancımı yoksa türkçemi koyuyım çok kararsızım, lütfen yorumlara düşüncelerninizi yazmayı unutmayın. Hepinizi çok seviyorum...

Gökyüzü deryaya, derya ateşe hücum eder. kargaşa yağar evrenin her bir köşesine,sel olur... Zarlar atılır, yıldızlar kesişir; ardından Eylül ve Özgür düşürür toprağa o ilk kıvılcımı. Fakat o şey, iki büyülü ruhun karşısında durmaktadır, sanki görünmez bir duvar gibi. Felaket, ölüm, kıyamet; engelleyebilir mi kucaklaşmasını alaca karanlıkta gecenin?

Güneşin doğuşuyla diğer günlerden farksız bir gün başlamıştı yine. Sanırım ne zaman birinin başına olağan üstü bir durum gelse o gün, hep huzursuzca uyanmakla başlar. Bu ister bir ölüm kalım tecrübesi olsun ister ömrümüzün geri kalanını geçirmek istediğimiz insanla tanışmamız... Hepsi güneşin doğuşu, saatimizin alarmının çalışı ve o huzursuzlukla yorganın altından çıkışınızla başlar. Ne sıkıcı, ne sıradan.

Günlerden  nalet  pazartesiydi  okula  gitmem  lazımdı  yeni okuluma. Antalya ya  taşınmamızla  birlikte  İstanbuldaki   okulumdan  kaydım  alınmıştı.  İstanbul  benim  için  bambaşkaydı  hayatımı orada  bırakıp  hiç  ait  olmadığım bir  şehre   gelmiştim. Her şey  bir  anda  olmuştu  annemin  ölümü ve  babamın  iflasıyla   Antalya ya  gelmiştik. Babam  burada  kendine  ve  bana  yeni  bir  hayat kurmaya  çalışıyordu  kendine bir  restorant  açmıştı  artık  para  konusunda da  çok  sıkıntı çekmiyorduk   yani  artık  her  şey  yolundaydı.  İşte bugün yeni okulumda ilk günümdü   biraz  heyecanlıydım,  ne  giyeceğim  hakkında  hiçbir  fikrim  yoktu,  dolabımın önünde bir süre dolandım, sonunda üstüme mavi  bir kazak  altıma da  siyah dar paça pantlonumla   hazırdım. 

ZAMANSIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin