Merhaba, uzunca bir aradan sonra yine sizinle birlikteyim artık bölümleri düzenli olarak atacağım merak etmeyin. Bu arada size bir sorum var sizce bölümdeki şarkıları yabancımı yoksa türkçemi koyuyım çok kararsızım, lütfen yorumlara düşüncelerninizi yazmayı unutmayın. Hepinizi çok seviyorum...
Gökyüzü deryaya, derya ateşe hücum eder. kargaşa yağar evrenin her bir köşesine,sel olur... Zarlar atılır, yıldızlar kesişir; ardından Eylül ve Özgür düşürür toprağa o ilk kıvılcımı. Fakat o şey, iki büyülü ruhun karşısında durmaktadır, sanki görünmez bir duvar gibi. Felaket, ölüm, kıyamet; engelleyebilir mi kucaklaşmasını alaca karanlıkta gecenin?
Güneşin doğuşuyla diğer günlerden farksız bir gün başlamıştı yine. Sanırım ne zaman birinin başına olağan üstü bir durum gelse o gün, hep huzursuzca uyanmakla başlar. Bu ister bir ölüm kalım tecrübesi olsun ister ömrümüzün geri kalanını geçirmek istediğimiz insanla tanışmamız... Hepsi güneşin doğuşu, saatimizin alarmının çalışı ve o huzursuzlukla yorganın altından çıkışınızla başlar. Ne sıkıcı, ne sıradan.
Günlerden nalet pazartesiydi okula gitmem lazımdı yeni okuluma. Antalya ya taşınmamızla birlikte İstanbuldaki okulumdan kaydım alınmıştı. İstanbul benim için bambaşkaydı hayatımı orada bırakıp hiç ait olmadığım bir şehre gelmiştim. Her şey bir anda olmuştu annemin ölümü ve babamın iflasıyla Antalya ya gelmiştik. Babam burada kendine ve bana yeni bir hayat kurmaya çalışıyordu kendine bir restorant açmıştı artık para konusunda da çok sıkıntı çekmiyorduk yani artık her şey yolundaydı. İşte bugün yeni okulumda ilk günümdü biraz heyecanlıydım, ne giyeceğim hakkında hiçbir fikrim yoktu, dolabımın önünde bir süre dolandım, sonunda üstüme mavi bir kazak altıma da siyah dar paça pantlonumla hazırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMANSIZ
Teen FictionZamana ayak uydururken zamansız bir şey meydana gelir ve tüm hayatını mahveder ya iste o hikayede benimki. Her gülüşüm de bir acı saklı...