Selam biricik Dua aşıkları...
İşte yazarınızın favori bölümü :)
Bölümler hazır demiştim fakat sil baştan yaptım. Çünkü bölümleri beğenmesi gereken değerli Dua Aşıkları var ; ))* Sanırım keyifli okumalar deyip kısa kesmeliyim,hadi öyle olsun :D
---------------------------------》
Allah duasında ısrar edenleri sever...
---------------------------------》Dünkü güzel pikniğin ardından bugün Semra halamlarla birlikte apartmanın önünde vedalaşma merasimi gerçekleştiriyorduk.
Bizimkiler,Ecrin teyzeler..Herkes halamları yolcu etmek için toplanmışlardı.
Önce Merve gelip sarıldı bana.
Sessizce kulağıma "Kendini çok özletme..Herşey için de sağol.."dedi ağlayacak gibi çıkan ses tonuyla.Bende tebessüm ederek"Ağlamicaksın dimi?Hem merak etme yakında İzmir'de olacağım.."dedim teselli ederek.
Merve benden ayrılıp annemlerle vedalaştı.
Yanıma gelen Furkan uzaktan uzaktan"Kendine iyi bak kardeşim.."dediğinde şaşkınlıktan donup kaldım.
Cevap vermeyeceğimi anlayınca oda diğerleriyle vedalaşmaya koyuldu.
Eniştem ve halamlada vedalaşmış sıra kıvırcık marulama gelmişti.
Sıkıca boynuma sarılan Gizem'e "Ben gelene kadar millet önce Allah'a sonra sana emanet tamam mı?"diye sordum.
Sessizce ağlayan Gizem başını olumlu şekilde sallayınca benide ağlatmayı başarmıştı.
Birbirimizden ayrılınca onun o küçük gözlerinin kırmızılığı içimde bir şeyler kopartmıştı resmen.Onun duyabileceği bir sessizlikte"Biliyor musun marulcuk ben ağlayan çocukları sevmem.."dedim zorla gülerek.
Oda beni teselli etmek istercesine zoraki bir gülüş yaptı.
Özkan eniştem taksinin kapısını açıp"Haydi bakalım..İzmir yolcusu kalmasın"diyerek muavinlik taklidi yapınca
o duygusal veda havası hafiften dağılmıştı.Ahmet amca ne kadar ısrar ettiysede,araba ile onları havaalanı bırakma teklifinde,eniştem itiraz etmiş ve kazanan taraf olmuştu.
Eniştem taksinin ön koltuğuna,Furkan diğer cam kenarında,Merve ortada ve Gizem'de halamın kucağında bize dönük taraftaki cam kenarında oturmuşlardı.
Taksi hareket etmeye başlayınca arabadakilere sakince el salladım.
Halam ve onun kucağındaki Gizem'de üzgün suratlarıyla el salladıktan sonra taksinin uzaklaşmasıyla gözden kaybolmuşlardı.
Kendi sesimi bile zor duyarken"Sizi Allah'a emanet ediyorum.."dedim.
Herkes sessizliğe bürünmüş ve apartmana doğru ilerlemeye başladıklarını fark ettim.
Ben ise öylece yerimde dikilmiş batmak üzere olan güneşin turuncu rengine bakarak yersiz sıkıntımın bir an önce geçmesi için Ayetel Kûrsi'yi okudum.
Arkamı döndüğümde kimse kalmamış ve Yusuf'un kapının orada telefonda konuştuğunu gördüm.
Sinirle birşeyler söylüyordu telefondakine.
Merakıma ydnilip hızla yanına giderken beni gördü ve telefonu kapatıp cebine koydu.Beni beklemeden apartmanın kapısını açarken adımlarımı hızlandırıp ona yetiştim.
"Noluyor..Bi sorun mu var Yusuf?"dedim teleşlanmış ve nefes nefese kalmış halim ile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
En Güzel Duam
SpiritualBu bizim imtihan hikayemizdi... Kavuşmak yada kavuşamamak değil, bizim hikayemiz hidayete tam anlamıyla teslim olmanın filmiydi.. En zor olan şeydi sabretmek. Ve biz sabretmenin en küçük örnekleriydik... Her hata ve her doğru da bir hikmet arayışı o...