YETO BİRLİK~3

185 22 26
                                    

Ateş muştayı parmaklarına taktığında Doğukan yüksek sesli bir kahkaha patlattı. Ateş bir kez daha korkak olduğunu herkese kanıtlamıştı. O böyleydi işte. Yenemeyeceğini anladığı zaman hile yapardı. Doğukan bir an bu çocuğa acıdı. O yenileceğini bilse bile hile yapmaz adam gibi dövüşürdü. Ama her zaman kendine güvenirdi. Ona küçümser bakışlar atmaya başladı.

"Seni bu kadar korkuttuğumuzu bilmiyorduk Ateş. Sen daha yumruklarını bile konuşturamıyorsun. Kendine erkek mi diyorsun lan sen? " diyerek bağırdığında Ateş çok öfkelenmişti ama ona kalmadan Ateş'in sol kolu Berke yumruğu Doğukan'a çakmıştı.
Ekin'in okulun ilk günü Ateş'e laf atmasından çıkmamıştı bu kavga. Daha derin sebeplere dayanıyordu. Bunu bilen Ares
"Senin derdin benimle ulan orospu çocuğu! Karıştırma bu işe onları. Başka bir gün sadece ikimiz kapışalım. Bırak onlar gitsinler." diye bağırdı.

Ekin ise "İlk gün ona ben laf attım. Suç benim. Asıl siz karışmayın. Defolun gidin buradan." dedi.

Okyanus götmenlik yapıp "Oğlum anca beraber kanca beraber ayıp ediyorsunuz ama" deyip güldü.
Akın da "Aynen abicim" diyerek ona katıldı.

Sonra ise Doğukan "Ares ve Ateş. Siz hayırdır? "diye bir soru attı ortaya.

Ares "Yok bir şey oğlum. Ne işim olur benim bu piçle " deyip ona iğrenircesine bakışlarını sundu. Ama bizimkiler Ares'in onları geçiştirdiğini anlamışlardı. Bir şekilde öğrenirlerdi zaten.
Ateş ise buruk bir gülümsemeyle "O orospu çocuğu benim hayatımı mahvetti ve o, Ares yüzünden gitti. Zaten hesabını verecek. Siz de bana laf atmanın bedelini ödeyeceksiniz." diye bağırdığında Ares ona yapılan hakarete dayanamayıp Ateş'in üstüne atladı ve yumruklarını savurmaya başladı. Ateşin sağ bacağı Oğuz da Ares'e vuracakken Akın onun yakasından tutup bir kafa attı. Ateş'in piç grubuyla yeto birlik ölesiye kavga ediyor, yumruklar havada uçuşuyordu. En son Ares, Ateş'e bir tekme savurdu ve Ateş'in parmaklarındaki muşta yere düştü.
Ares hırsla Ateş'i yumruklamaya devam etti. Ateş son bir koz olarak cebindeki bıçağı çıkardı. Ares'i bıçaklayacaktı. Herkes ölesiye birbirini dövmeye devam ederken Okyanus bunu görmüştü. Ares'in bıçaklanma fikri kalbini acıttı. Ona boşuna mı götmen diyorlardı! Tam onun bıçaklanacağı sırada onu arkasına çekti ve kendisi Ateş'in önüne atladı. Bıçak koluna saplandı ve aşağıya doğru kaydı. Okyanusun kolunda koca bir yarık oluşmuş durmadan kanıyordu. Ares o şokla ne yapacagını bilmezken Okyanus'un ağzından hafif bir inilti çıktı.
Ekin Okyanus'a bakmadan Ateş'in peşinden koşmaya başladı fakat onlar çoktan uçmuştu. Ekin sinirle etrafa baktıktan sonra ağzından bir küfür çıktı.

''Onların yollarını sikeceğim."
Bunun üzerine Okyanus hafif bir kahkaha atıp "Lan oğlum sanki öldük he." dedi.
Ekin Ateş'leri gittigi yöne bakarken hışımla arkasını döndü. "Ne saçmalıyorsun-"sözünü kesen Okyanus'un çalan telefonu olmuştu. Okyanus yaralı kolunu kıpırdatmamaya çalışarak telefonu cebinden çıkarttı.

Ares tişörtünü çıkartmış Okyanus'un koluna bastırırken "Kim arıyor? "diye sordu. Okyanus cevap veremedi çünkü bu salakların ne yapacağı belli olmazdı. Hele de Ekin'in. Okyanus Ekin'e kısa bir bakış attıktan sonra telefonu açtı. Arayan Felisa'ydı. Okyanus ne diyeceğini bilemedi. Yaralandım diyemezdi ki, demezdi. Boğazında ki yumruyu yok etmek istercesine yutkundu ve konuştu.

"Efendim Felisa?"
Felisa kısa bir sorgu çekerken Okyanus bıkmadan dinlendi.
"Felisa bitti mi?" dediğinde birlik kıkırdadı. Okyanus birliğe sert bir bakış yolladıktan sonra konuşmasına geri döndü.
Ekin "Baş döndüren fakıcı bakışlar" diye espiri yaptığında bu sefer herkes sert bakışlarını Ekin'e yöneltti.

"Baş döndüren milyonlarca fakıcı bakış." dediğinde Ares tişörtü onun kafasına fırlattı. Felisa olsa 'ay kan!' diyip tişörtü mıncıklardı fakat Ekin çığlığı basmıştı. Bizimkilerinde tüm draması buydu işte.

YETO BİRLİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin