day 3

1.6K 96 12
                                    

"Aslında biraz düşününce kulağa komik gelmeye başlıyor." dedi Calum ve tekrardan kıkırdadı. Gözlerimi devirip kafamı sağa sola salladım. "İsterse tüm gün tekrarla ama hala komik değil."

"Valentine's valentine*" tekrar kahkaha attığında termosun düğmesini indirip kollarımı bağladım.

"Calum grup üyesi olduğun için biz sana katlanmak zorundayız ama sevgilime bu işkenceyi yapamazsın." kollarını belime dolayıp alnımdan öptüğünde ben kıpırdamadım. Buna rağmen - ve Calum'ın mutfakta olmasına rağmen - eğilip dudaklarımızı birleştirdiğinde gözlerimi kapatma gereği dahi duymadım.

"Vay canına, Avusturalya'nın cehennem sıcağından kaçmak için ikinizin arasına girebilirim." gülmemizi bekliyormuş gibi baktığında kaşlarını çatıp açıklama gereği duydu. "Hani aranız soğuk gibi ya, bu yüzde-"

"Anladık Cal." gülümseyip işlerin yolunda olduğunu anlatmaya çalıştım ama buna kendim bile inanamıyordum. Bir anda ciddileşip ayağa kalktığında kapıdan çıkarken attığı bakıştan,bu konunun burada kapanmadığını anlamıştım.

İç çekip bana sarılı olan kollardan kaçmaya çalışınca Luke gözlerimin içine baktı. "Buna daha ne kadar devam edeceğiz ?" sesinin yükseldiğini fark ettiğinde duraksadı.

"Sence verdiğim bu tepki az bile değil mi ?" bağırmış olmam umurumda bile değildi.Ağzını açmıştı ki termosun sesini duydum.Arkamı dönüp sakinleşmeyi beklerken ellerimi tezgaha yaslayıp derin nefesler aldım. "Çabaladığımı görmüyorsun bile." sesi titremişti. Mutfak kapısı sertçe kapandığında kendimi daha fazla tutamadım ve boğazımda düğümlü olan hıçkırıklarımı saldım.


way out || hemmingsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin