Yine ve yeniden mutsuz bir güne uyandım . Yağmur damlalarının zeminde çıkardığı tok sesi duymamak kaçınılmazdı.Bir zamanlar masmavi ruhuma can katan gökyüzüne tapan ben artık karanlığa susuyor, karanlığa hasret kalıyorum.İçimdeki oyuk gün geçtikce daha da büyüyor.Zaman kimilerimizin derdine deva olsa da bu benim açımdan pek de öyle sayılmaz.Hala aynıyım, değişen birşey yok ama gün geçtikçe gelişen bir karakteri ve pratik bir zekâyı beraberinde getiriyorum.Burda kaldığım bunca zaman çerçevesi boyunca kitaplara gömülmüş, kağıt kaleme yumulmuş bir hayat stiliyle yaşamaya çalıştım.Tek destekçim onlardı desem abartmış da sayılmam.Bundan önce de bir hayatım vardı ve bundan sonra da olucak.Fakat bu sefer ne kendim için ne de geleceğim için çabalayacağım.Kaybedicek hiç kimsem olmadığı gibi kazanıcak hiç birşeyim de yok.İlk başlarda gözüme cehennemden başka bir şey çağrıştırmayan bu klinik şimdilerde ise bu anlamını yavaş yavaş yitirmeye başladı.Sanki son zamanlarda keşkelerimin yerini iyikilerim doldurmak için bahane arıyormuş gibi.Ne kadar da tuhaf öyle değil mi?Malesef ki doğru.Yıllar önceki masum beni diri diri toprağa gömen, tertemiz hayallerimin üstünü ezip çiğneyen o insan kılığına bürünmüş canavarların hepsini bulup teker teker yok edicem.Sadece sabır, sabır ve sabır...Lafta burası hem ruhumu hem de zihnimi tüm kötülüklerden arındırıcaktı.Az önce de söylediğim gibi sadece laf!
Ne aklımı toparlayabildim ne de kafamdaki soru işaretlerine bir yanıt bulabildim. Anladığınız üzere hiç de hafife alınıcak kolay şeyler yaşamadım.Sırtımdaki bu yük intikamımı alıncaya dek hiçbir şekilde ağırlığından ödün vermiyecek bunu çok iyi biliyorum.Bunca sene sessizce bir köşede bana ve aileme yapılan bu kalleşliği sindirmeye çalıştım .Lakin ben içimdeki öfkeyi, kini bastırmak için çaba sarf etsemde olmadı.Aksine her gün içimdeki şeytan biraz daha güçleniyor ve malesef ki bu olmasını en çok istediğim şeyden sadece bir tanesi...