HATIRLATMA: Bu hikaye bizim adımıza yazılmıştır ben(sude),necla,burcu,zeynep,rabia yani okudukça uff senaryoya bak amk malı gibi bişey demeyin 36727373 yıldır yazar değiliz sonuçta!! Neyse iyi okumalar,he bide oy verin beyler grşşşşşşşşş:*
Bu açıklamayı yazdım diye hikaye ciddi değil gibi bişey düşünmeyin gayet ciddi ve yazım kurallarına uymak için kendimi öldürdüm illa hata vardır off neyse tekrar iyi okumalar 💖
--------------------------------------------------Sıradan bir okul günü çıkışıydı, telefonuma gelen tehtid mesajları susmamakla birlikte rahatsızlığım kat kat artıyorudu. Arkadaşım Karsyn'le voleybol takımına girmek için seçmelere gidiyorduk. Karsyn,Karysn Hyra Herslag... Karsyn sessiz ve sakin bir kızdı, her anınızda size yardımcı olurdu. Ayaklarına kadar inen saçlarına takılmadan bu dünyadan göçen insan görülmemişti... Onunla ilk seneden beri arkadaştık (şuan üçüncü senemiz ve on yedi yaşındayız) .
Spor salonuna girmiştik, Karsyn durmadan ''Vazgeçmeliyiz,herkes bizle dalga geçecek'' deyip duruyordu. Ben ise daha rahattım, o mesajlardan sonra hiç birşeyden korkum kalmamış gibiydi, ruhsuz ve soluk duruyordum. Karsyn olayın ciddiyetinin farkında olmamakla birlikte o mesajların ''Dalga amaçlı'' olduğunu söyleyip duruyordu.
Seçmelere girmiştik, artık ikimizde takımdaydık! Mutluca ikimizin evine de yakın olan cafe'ye gidiyorduk. (Karsyn ve benim evim yan yanaydı). Fakat herkes mutlu gözükmüyordu. Birinci sınıftan beri anlaşamadığım Jade kinayeli bakışlarla bana ve Karsyn'e bakıyordu. Tabi ki de onu takacak değildim ama o mesajlardan sonra tek düşmanımın o olduğunu farkettim ve ondan şüphelenmeye başlamıştım. Aslında bakarsanız oysa eğer mutlu olacaktım çünkü bana birşey yapabilecek son kişiydi.
Karsyn'le cafe'ye vardığımızda iki kızın hararetli ve tedirgin bi şekilde konuştuğunu gördük. Bu kızlar bizim okulda yan sınıftaydı: Teresa Gwyneth Coulson ve Valerie Hortensio . Teresa çok güzel gözlere ve saçlara sahipti ve dışa dönüktü. Okulun gazetesinde çalışıyordu . Valerie ise biraz daha minyon tipliydi, kahverengi saç ve göze sahip olmasına rağmen diğerlerinden çok daha farklı ve etkileyiciydi. Sessiz gibiydi ama bir kaç kere konuştuğumuzda çok sevecendi.
Yan masalarında geçtik ve bize gülümsediler, bizde zorlama gibi olsa da gülümsedik. Karsyn sürekli voleybol takımından bahsediyordu fakat benim umrumda bile değildi. Şu son haftada mesajları düşünmekten gözüme gram uyku girmiyordu.
''Hadi ama Kit, onların Jade tarafından atıldığını biliyoruz. Ayrıca aylardır geliyor, bir şey yapsalardı şimdiye kadar yaparlardı.''
''Anlamıyorsun Karsyn, Jade belki mesaj atmayı düşünebilir, ama sürekli bi örgütten bahsedecek olduğunu düşünmüyorum, ya da ülke yönetimi , ya da cinayetler?''
''Belki haklısın ama inan bana şu mutluluğumu kimse bozamaz.''
Yan masadaki Valerie ve Teresa bize dehşet verici bakışlarla bakıyorlardı. Başta anlamasakta Teresa bizim masamıza doğru ilerledi ve Valerie'de arkasından geliyordu.
''Sizde mi alıyorsunuz?''
''Neyi?'' dedi Karsyn.
''Ah hadi ama Karllyn!''
''Öncelikle adım Karsyn-''
''Evet alıyoruz.'' dedim.
''İnanmıyorum,ciddi anlamda çok büyük tehlikedeyiz.'' dedi Valerie.
''Hadi ama sizde mi ciddiye alıyorsunuz?'' diye çıkıştı Karsyn.
''Karsyn artık kapa çeneni,onlar Jade'i tanımıyor bile. Onlara neden bulaşsın? dedim.
''Öncelikle Jade'i tanıyoruz,onu bu okulda tanımayan yoktur. -Keşke tanımasak ama ne yazıkki aynı okuldayız-. Ve esas konumuza gelirsek Valerie'nin bu konu hakkında bir kaç fikri var.
''Evet dinliyoruz.''
''Öhöm, öncelikle geçen sene kampa gittiğimiz günü hatırlıyor musunuz?''
''Hatırlamak istemiyoruz.''
''Kapa çeneni Karsyn!'' diye çıkıştım.
'' O gün aynı çadırda kalmıştık, siz,biz, sizin sınıfınızdaki Rosalinda,Rosalinda Norberath . Gece yarısı Rosalinda bize ormanı gezmeyi teklif etmişti, biz de istemeden kabul etmiştik. Ve bir ceset bulmuştuk.''
''Evet,kesinlike iğrençti.'' dedi Teresa.
''Ondan sonra ben çığlık atınca Mr.Steinway bize doğru koşmuştu. O sırada bir gölgeyi bize gelirken gördüm.''
''Tamam bu kadar saçmalık yeter ben gidiyorum.'' dedi Karsyn.
Onu kol hamlemle sandalyeye geri oturtmuştum.
Valerie sözüne devam etti;
''Bence o adamı öldüren o gölgeydi, yani o gölgenin sahibi. Şimdide onu gördüğümüzü düşünüp peşimize düştü. Adam Northcliffe'in en zenginlerinden biriydi-''
''Evet! aldığımız mesajlar genellikle örgüt,para,cinayet,çıkar,tehtidden oluşuyor.''dedim.
''Aynen öyle, ama aradan koca bir sene geçti, şehrin en zengin adamlarından birini bu kadar kolayca öldürebiliyorlarsa bize neden dokunmadılar onu henüz anlayabilmiş değilim. Aslında sizi bir süredir takip ediyorum ama henüz Rosalinda'yla konuşmadım.
Rosalinda bizim sınıftaydı, erkek kesimi saçları,ürkütücü havasıyla kesinlikle sınıfın en ürkünç ve havalı kızıydı, fazla herkesle konuşmazdı ama ben ve Karsyn'le arası fena değil gibiydi.
Bu arada kendimi hala tanıtmadım. Ben Caitlyn Allison Astrid, genelde Kit derler, açık kahve-sarı arası (altın rengi??) uzun saçlarım ve bal rengi gözlere sahibim. Çok normal bi kız tipiyim, her yerde olabilecek. Her hangi bir özelliğimde yok. Ama insanlarca sevilirim, belki de çok normal olduğum içindir...
Rosalinda 'nın yanına gitmiştik, yanında heybetli bi adam vardı ve onu sıkıştırıyor gibi gözüküyordu . Hepimiz duvarın köşesine saklanmıştık ve nefesimizi tutarak bekliyorduk.
Sonunda Rosalinda'nın yanına koştum ve ''Rahat bırak onu!'' diye bağırmıştım.
Adam bana doğru yönelmeye başlamıştı,korkuyordum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YOUTHANASIA'S SQUAD
Novela JuvenilBirbirinden farklı beş kızın, bir amaç uğruna verdikleri savaş. Acaba Nortcliffe'i Cerny's adlı örgütten kurtara bilecekler mi?