Biraz prova yapmaya başladık bi kaç parça çaldık ve akşam sahnede çalacagimiz şarkıların listesini çıkardık.Vakit yaklaşıyordu artık yavaştan gitmeliydik toparlandik ve alple dışarı çıktık cafeye doğru yürümeye başladık hava biraz yağmurluydu daha fazla islanmamak için biraz hızlandik. Sonra birden aşağı doğru hızla gelen bisikletli bi çocuk gördüm bisikletinin direksiyonunda bi kaç poşet vardı yanımızdan hızla geçti ve gitti.. Sonra bi gürültü ile başımı arkaya çevirdim çocuk az ilerde yere düşmüş ve ağlıyordu.. sokak kalabalıkti ve düşen çocuğun yanından bisürü insan geçiyor du kimse onu aldırmadan yoluna devam ediyor herkez okadar meşgul du ki insanlığa vakitleri yoktu... yağmur boşuna yağıyordu hiç bir yağmur bu şehrin kirini temizleyemezdi.. koşarak çocuğun yanına gittim yerden kaldırdım bisikletinide düzelttim çocuğun ağlaması kesilmişti burnunu çekerek gözlerime baktı ve bisikletinin direksiyonundaki islanmis ekmeği aldı 3 kere öptü ve alnina koydu ve bana teşekkür ederim abi dedi sonra bisikletini alarak aşağı doğru yavaşça inmeye başladı. Dur dedim... ben seni evine kadar bırakayim... yok demesine rağmen evine doğru dönen sokağın başına kadar bıraktım.bu kadar kalabalığın arasın da hiç kimse aldırmadan yoluna devam ederken sen beni görüp yardım ettiğin için teşekkür ederim abi eğer kalabalığın içinde yalnız kalırsan sanada biri elini uzatip kalabaliktaki yanlizliktan seni kurtarir inşallah diyerek vevine dogru yavas yavasa gitti vay küçücük yaşına rağmen neler diyor dedim sonra tekrar yola koyulduk cafeye geldik hızla sahneyi kurmaya başladık iceri hafif kalabalıkti ve ilk şarkıyı söylemeye başladım bi kız gözüme takıldı çok güzel bir kızdı gözleri sanki gecenin en karanlık hali gibi simsiyah saçları denizin o Nazlı dalgalari gibiydi tuaf bir kızdı davranışları biraz çocuksuydu ama çok güzeldi ve yalnızdi önüne iki bardak almış içine su koymuş ondan ona döküp duruyordu gözüm ona takılıp kalmıştı şarkı ya tekrar odaklandım ama aklım kızda kalmıştı...
Şarkılar bitmişti eve doğru yürüyordum hava iyice sogumustu çeketimi cafede unutmuşum biraz üşümüstum ama ona rağmen hızlanmadim içime çekilip yavaş yavaş evime doğru gidiyordum birden üzerinde benim ceket ile o cafede gördüğüm kiz yanıma geldi elimi eline aldı çok üşümüşsün benim iki tane çeketim var birini sana verebilirim dedi. Çok tuaf hissettim daha önce böyle olmamıştım hiç içim de tuaf bir karıncalanma hissettim titriyordum ama soğuktan değil di bu titreme.. heyy sana diyorum diye seslendi....