Birden uyandım ortalığa baktım kimse yoktu herkes neredeydi? Yataktan çıktım lavaboya gittim elimi yüzümü yıkadım kendime geldim. Saat 13:00 olmuştu baya uyumuşum.Sahi ya aslı nerede nereye gitti ortalıkta yok diye düşünürken içimden alp mesaj attı.
Siz uyuyordunuz bizde size haber vermeden çıktık haberin olsun yazıyordu mesajda.
Peki aslı neredeydi diye düşünürken içimden kapı çaldı birden. Koştum hemen kapıyı açtım aslı gelmişti elinde simit falan vardı bide sigarada almıştı.
Günaydın.
Sana da.
Mutfağını kullanmam da sorun var mı.
Elbette yok sadece sigara içmek istiyorum lütfen verir misin .
Kahvaltı etmeden olmaz .
Peki.
O mutfağa kahvaltı hazırlamaya gitti bende içeri geçtim. Kafam çok karışıktı. Gitmem gerekti bu şehirden. Gitmem gerekti çok uzağa hemde. şimdi sokağa çıkıp geberene kadar koşmalıyım. Ama olmuyor yapamıyorum işte. Neden mutlu olamıyorum? olmak istemiyorum galiba ve içimden hiç görmediğim duymadığım bir yerlere geç kalmışlık hissi böyle yaşayamıyorum olmuyor.
Kahvaltı hazır.
Aslında hiç yemek istemiyorum ama.
Aslında yemez o zaman.
Hahaha neyse yiyelim o zaman sen açsın sana eşlik edeyim.
Kahvaltı yaparken hiç konuşmadık sadece gitmesini istiyorum yalnızlık benim yalnızlık bana ait çünkü ve o yalnızlıkla benim arama giren yanlış kişi .
Kahvaltısını bitirmişti.
Sanırım artık gitmelisin.
Neden?
Hiçbir nedeni yok yada bir sürü nedeni var. Bilmiyorum ben yokum ben hiç olmadım ben şuan burada değilim saçmalıyorum sanırım ama gitmelisin be aslı lütfen.
Peki giderim ama sadece buradan bu evden gideceğim unutma.
Dedi ve gitti...
Ve sordum kendime ben kimim neyim ne işim var burada?
Bir şiirdim ben. uzaktan uzağa sevdiği kişiye yazılmış. tüm gece üstünde uğraşılmış ve kalpteki duyguların kağıttaki sesiydim yada sessizliğiydim asla cesaret edip verilememiş ve buruşturulup çöpe atışmış değersiz bir kağıt parçasıydım sanırım..
Kovaladım herkesi yanımdan yine yalnızım. sigara üstüne sigara içiyorum derken aklıma o kafedeki kız geldi. neyse ya.. dedim.. kendi kendime saatte ilerlemiş baya akşam olmuş hava kararmış biraz temiz hava almak için sokağa çıktım.
Hava açıktı bizim evin az ilerisindeki parka gittim. bir banka oturup yıldızları izliyordum.Dalmışım içimden düşünüyorum acaba şu çok parlayan gezegen venüsmüydü? marsmı yoksa jüpitermi şimdi marsın rengi kızılımsıydı bide o daha uzaktı sanki aklımda kalmış çünkü marstaki suyla abdest alınırmı alınmazmı sorusu baya tartışıldı. o yüzden Allahım ya tartışma konusuna bak. Neyse..
Havada çok soğudu ve ben baya oturmuştum galiba o bankta çünkü sigara paketinin yarısı bitmiş ama az önce venünüsmü marsmı diye düşünürken baya dalmışım bu yüzden sigarasadım la şimdi kahve olsa kahveyle içerdim diye içimden geçirirken birden bir ses geldi.
Venüstür o venüs.
Kim bu ya diye kafamı çevirip baktım. ağaçlarının orda karanlıkta elinde termos ve iki bardakla biri geliyordu. biraz yaklaşınca yüzü belirdi ve bu oydu kafedeki kız. nutkum tutuldu gözümü bile kırpamadım.O gülerek yanıma oturdu bardaklara kahve doldurdu.
Bunu marsın suyu ile yaptım içtikten sonra abdest alalım. Al afiyet olsun hadi iç baya üşümüssün dedi ellerimi tuttu bütün bedenim ısındı güneş gibiydi elleri bense onun büyüsüyle etrafında dönen küçük bir gezegendim sadece bana hayat veren oymuş sanki.
Ona tek bi kelime bile edemedim kendimi baya zorladım ama olmadı çıkardım bi sigara yaktım bana baktı ve...