Multimedia : Asya'nın nişan elbisesi
-Sen kimsin?
-Düşün biraz zamanın var bolca.
-Peki, neden karanlıkla aydınlığın ortasındasın?
-Bu iki sorunun da cevabını vereyim mi Meleğim? Ben senin gerçeğinim. Kaçamayacağın ve içine düştüğün gerçeğinim meleğim...
-SEZA
Belimde ki baskıyla irkildim. Gözlerimi açtığımda görmediğim bir odada, tanıdık bir kokuyla uyandım. Belimde ki kolu görünce aniden ayağı fırladım. Uyuyan bir masum Batı gördüm. Onu hep çatık kaşlarıyla görüyordum ve böyle masum olması... hiç de iyi değildi. Çok tatlıydı ve garipti. O sırada aklıma benim burda ne işim olduğu aklıma geldi. Hemen Batı'yı dürtüp; ''Batı benim burda ne işim var?!'' diye bağırdım. Uyku mahmurluğuyla; ''Ne biliyim kızım ben!!'' dedi. Ne yani benim buraya nasıl geldiğimi bilmiyor muydu?
Aklıma Batı'nın kollarında uykuya daldığım gelmişti. Belli ki taşımıştı beni. 'E bi zahmet o kaslar boşuna yapılmıyor taşısın bi zahmet beyfendi' diye söylendim. Düşüncelerimden sıyrılıp ona baktığımda bana sırıtıyordu.
Bana; ''Emin ol en yakın zamanda diyete başlamalısın. Yoksa yanımda uyumana izin vermeyeceğim.'' dedi. Kaşlarımı çatıp ona baktım. Bir kadına en son bile söylenmeyecek bir sözdü bu. Hem bu son olanlar beni iyice hassas yapmıştı. Birkaç kilo vermiş bile olabilirdim. Ona;''Kusura bakma ama 53 kiloluk bir bayanı taşıyamıyorsan o kaslarının artık photosop olduğuna inanabilirim.'' dedim.
Bana gene sırıtarak; ''Yani kaslarım olduğunu kabulleniyorsun. Ona ters ters bakarak;'' Olmadığını mı söyledim. Zaten yolda hangi erkeği durdursan kaslı çıkıyor zaten. Boşuna heveslenme.'' dedim. Bana alaycı bakışlar atarak;'' Tabi durdurduğun kişilere bakılır. Dikkat ette karşına göbekli Mahmut çıkmasın. Hayaller ben olurum ama gerçekler Göbekli Mahmut olur güzelim. Değerimi bil'' dedi. Ne bencil egoist pisliğin tekiydi.
Ona sert bakışlarımla-ne kadar gerçekçi olmuştur bilmiyorum. 1 saat boyunca çalışıyordum ben bu bakışı aynada- ;''Lavabo nerede?''diye sordum. Bana; ''Çıktığın koridordan ilk sağa dön. Hemen ilk kapı. Bulabilecek misin? İstersen eşlik edeyim.'' dedi alayla. Ona son kez bakıp; ''Senin kadar beyinsiz değilim. Beni kendinle karıştırma yılışık!'' dedim ve onu kapak edip tarif ettiği gibi lavaboya gittim.
Elimi yüzümü yıkadıktan sonra -tabii ki de aynaya bakmıyordum. Saçlarım kabarmış gözlerim şişmiş bir şekilde zombi kılığıyla dolaşsam film çekerdim. Hiç bakmadım bile- odaya geri döndüm.
Odadan çıkmıştı. Üstümü başımı düzelttim ve salona geçtim. Batı ve annesi Nesrin Hanım bir konu hakkında konuşuyorlardı. Nesrin Hanım beni farkettiğinde sıcak bir gülümseme gönderip;''Asyacım lütfen içeri gel. Seninle konuşmam gereken bir konu var.'' dedi. Kim bilir Batı ile uyurken kadın neler düşünmüştü.
Nesrin Hanım'ın tam karşısına oturdum ve diyeceklerini dinlemeye hazırlandım. Batı'ya baktıktan sonra bana dönüp;''Asyacım baban zaten sana açıklamıştır olayı. Maalesef düğünü biraz erkene aldık bazı aksiliklerden dolayı. Neyse ben sana şunu söyleyeceğim; 4 gün sonra Fransa'dan özel gelinlik tasarımı yapan bir arkadaşım gelecek. Ona ölçüm vereceksin ve illa ki her kızın hayalinde olan ve seninde hayal ettiğin bir gelinlik vardır. İstediğin şekilde gelinliği arkadaşıma tarif edip özel diktirebilirsin.''dedi. Bende Nesrin Hanım'a zorla bir gülümsemeyle;''Peki.'' dedim. Batı;''Neyse anne ben Asya'yı eve bırakıyım.'' dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK'A 5 KALA (birazcık askıda)
Roman pour AdolescentsKaranlık sadece siyahtan mı ibaretti onun için kesinlikle hayır. Karanlık onun için siyahtan öte dipsiz bir kuyunun içine düşmekti. Hayat gerçekleriyle adaletsiz kirli ve her türlü pis işlerle doluydu. O karanlığın içinde beyaz bir nokta gördüysen ş...