MAFYANIN OĞLU

❤6❤

TOPRAĞIN AĞZINDAN:

Yalova'dan döneli bir hafta olmuştu. O konuşmanın devamını merak ediyorsunuz değil mi:

-GEÇMİŞ-

Toprak: Can yapamam anlıyor musun? Beni amcam büyüttü. Onun emanetine nasıl ihanet ederim?

Can: Helal olsun Toprak. Sen seçimini yapmışsın. Bundan sonra senin ne Ece diye bir sevdiğin var, ne de Can diye bir kardeşin. Hadi eyvallah.

-ŞİMDİKİ ZAMAN-

Deyip gitmişti. Evet belki haklı ama amcam.. Lanet olsun ki Seyhan'ı bana emanet etmişti. İhanet edemezdim..

ECE'NİN AĞZINDAN:

Döneli bir hafta olmuştu. Aras'ı okula yazdırmıştık. Okula başlıyordu bugün. Kot pantolonumu ve önü kısa arkası uzun gömleğimi üzerime geçirip saçlarımı at kuyruğu yaptım. Odadan çıkp Aras'ın odasına girdim. Onu da giydirip sırt çantasına gerekli eşyaları koyup kahvaltımızı yaptık.

Aras'ı kreşe getirip arabadan indik. Aras'ın boyuna yetişmek için dizlerimi kırdım:

-Anneciğim ben şimdi gidiyorum. Sen arkadaşlarınla güzel güzel oyna tamam mı?

-Tamam ayye diyip boynuma sarıldı. Bende onu öpüp sırt çantasını takmasına yardım ettim. Kapıda bekleyen öğretmene emanet edip içeri girmesini bekledim. Bana el sallayınca bende ona el sallayıp hayali bir öpücük gönderdim. Arabaya binip cafeye sürdüm.

Cafeye gelince arabadan inip içeri girdim. Çalışanlara günaydın deyip odama geçtim. Selin koltuğa oturmuş beni bekliyordu. Günaydın deyip yerime geçtim.

-Sanada günaydın.

-Sabah sabah hangi rüzgar attı seni buraya?

-Ya çok bunaldım. Akşam dışarı çıkalım mı dicektim?

-Selin siz Can'la çıkın benim keyfim yok.

-Ya off. Keyfin yerine gelir hem lütfeeeen.

-Aras'ı napıcam Selin?

-Ya o kolay. Dün teyzem geldi. Teyzemle Aras çok güzel anlaşıyor biliyorsun ona emanet edersin.

-Of Selin bakarız.

-Kabul ettin afferin diyerek ellerini çırptı.

-Bakarız dedim kabul etmedim.

-O kabul sa.. derken kapı çaldı Gir diyerek kafamı kapıya çevirdim:

-Ece hanım bir sorun var. Müşteri sizi çağırıyor.

-Tamam diyerek garsonu takip ettim. Arkamdan Selin'de geliyordu. Masaya gelince konuşmaya başladım:

-Buyrun beni çağırmışsınız.

-Evet çağırdım. Bu münasebetsiz garsonunuz üzerime vişne suyu döktü. Onun kovulmasını istiyorum diyerek bağırdı. Arkadaşı da onu sakinleştirmeye çalışıyordu.

Garson: Bakın Ece Hanım yemin ederim yanlışlıkla oldu. Bu çocuğu tanıyordum. Daha iki gün önce işe aldım. Aslında garson sıkıntımız yoktu ama ailesine o baktığı için işe almıştım. Annesi yatalak ve kardeşleri de okuyordu. Babası ise onları terk etmişti.

-Bakın beyfendi benim mekanıma gelip hem garsonumu küçümseyici şekilde konuşup hem de bana bağıramazsınız. Siz kim oluyorsunuz da bana emir veriyorsunuz?

-Bakın hanımefendi ya kendiniz kovarsınız ya da ben icabına bakarım.

-Yok ya elinden geleni ardına koyma sen. Garsonun kılına zarar verirsen seni öldürürüm. kulağına yaklaşıp hem de Toprak Kaya işkenceleriyle.. deyince adam kaskatı kesilmişti. Yanındaki arkadaşı da duymuş olucak ki: