MAFYANIN OĞLU

❤︎10❤︎

Aras sabah gözlerini özlediği duyguyla açtı. Anne ve babasının ortasında yatıyordu. Önce sağında yatan annesini sonra solunda yatan babasının yanağını öptükten sonra yavaşça ortalarından kalktı. Aras yataktan çıktıktan sonra babası sarılacak bir şey bulamamış olucakki annesini kendisine çekip sarıldı ve uyumaya devam ettiler. Aras gördüğü görüntüyle kıkırdayarak onlara bakmaya başladı. Komidinin üzerinde gördüğü babasının telefonunu alıp annesiyle babasının sarılırken 5-6 tane fotoğraflarını çekti. Bir tanesini de Can amcasına yolladıktan sonra annesiyle babasını uyandırmamak için yavaş yavaş odadan çıkıp kapıyı kapattı. Kendi odasına girip küçük masasında bulunan boyama kitabını boyamaya başladı.

Toprak göğsündeki ağırlıkla yavaş yavaş gözlerini açtı. Gördüğü görüntü keyifle gülümsemesine neden oldu. Her hücresine aşık olduğu kadın kendisine sarılmış başını da göğsüne koymuştu. Sevdiği kadının saçlarının arasına küçük bir öpücük koydu. Özlemişti. Aşık olduğu kadının saçlarını öpmeyi, uyuyuşunu izlemeyi, uyurken hafif büzülen dudaklarını. Sonra önceden uyurken aşık olduğu kadına söylediği bir şey aklına geldi; ''Ben senin kirpiklerinin rastgele dizildiğine inanmıyorum.'' Telefonunun mesaj sesi düşüncelerini dağıttı Toprak. Ece'yi uyandırmamaya dikkat ederek komidinin üzerindeki telefonuna uzandı ve mesajı açtı.

Gönderen: CAN

''Sen beni nasıl aldatırsın Toprak? Daha çocuklarımız olacaktı. Aras'a kardeş yapıcaktık. Düğünümüz olacaktı. Neyim eksikti de aldattın beni ühühühü.''

Can'ın gönderdiği saçma sapan mesajın nedenini anlamaya çalışırken ekranı yukarı kaydırdı. Şimdi anlaşılmıştı Can'ın tantanası bu kesinlikle Aras'ın işi diye düşündü. Mesaj bölümünden çıkıp galeriye girdi Toprak. Gördüğü fotoğraflarla gülümsemesi yüzüne iyice yayıldı. Bir tanesine açıp baktı. Huzurlu bir şekilde uyuyor oldukları gözle görülebilirdi. Ekranı kapatıp tekrar komidine koydu telefonu. Tekrar huzurlu bir uykuya daldı aşık olduğu kadınla.

Ece Aras olduğu düşündüğü kişiye daha da sokulup başını göğsüne yasladı. Ne kadar da mükemmel kokuyordu Aras. Ne zamandır bu kadar huzurlu uyumadığını düşündü gözleri kapalıyken. Aras'ın hala düzenli nefes alış-verişinden uyuduğu belli oluyordu. O da gözlerini açmadan tekrar huzurlu bir uykuya daldı.

Aras önündeki boyama kitabını kapatarak sandalyeden kalktı. Odasından çıkıp anne ve babasının uyuduğu odanın kapısını yavaşça açıp içeri girdi. Hala uyuyordu anne ve babası. Annesinin babasına daha çok sokulduğunu görünce dudaklarından bir kıkırtı çıktı. Ama artık anne ve babasının uyanması gerekiyordu. Bugün yapacak çok işleri vardı. Yavaşça yatağın üzerine çıkıp zıplamaya başladı. Bir yandan da konuşuyordu:

''Ayne baba hadi kaykın aytık''

ECE'NİN AĞZINDAN:

''Ayne baba hadi kaykın aytık''

Gözlerimi açmaya çalışıyordum ama bir daha bu kadar huzurlu uyuyamayacağımı bildiğim için hiç açmak istemiyordum. Gözlerimi zar zor açarken Aras yatakta zıplamasını bırakmış kıkırdıyordu. Bu çocuk neye gülüyordu? Aras'ın baktığı yere kafamı çevirdim. Biz Toprak'la mı sarılarak uyumuştum. Yerimden doğrulup küçük bir çığlık attım. Toprak yerinde zıplayıp kalktı.

Toprak: Ne oldu bir şey mi var? Bir yerine bir şey mi oldu? Aras'a mi bir şey oldu? Eve biri..

-Ben seninle niye sarılarak uyuyordum?

Toprak: Bu muydu Ece ya? Bir şey oldu zannettim.

Kendini yatağa geri bırakınca daha çok sinirlendim.