-13-

82 9 0
                                    

Sabah uyandığımda nedense yataktan çıkmak istememiştim.Biraz telefonumla uğraştıktan sonra pes edip kalktım ve elimi yüzümü yıkadım.Aşağıya indiğimde Aren'i mutfakta kahvaltı hazırlarken görmek fazlasıyla şaşırtıcıydı.

"Günaydın." dedi tüm neşesiyle.Bu kadar neşeyi nereden buluyor bilmiyorum.

"Günaydın." dedim şaşkınlıkla tek kaşım havaya kalkarken.

"Hadi gel kahvaltı hazır."

"Geldim." deyip masaya oturdum.Gerçekten en az benim kadar iyi hazırlamıştı sofrayı.Afiyetle yemeye başladık.

"Maaşını yatırdım.Bankadan benim kartımla çekebilirsin."

"Maaş?"

"Bizim orada çalıştın ya."

"Sadece 2 gün çalıştım."

"Sen istifa etmedin,bizde seni kovmadık.O yüzden hala çalışıyor görünüyorsun."

"O zaman gelip istifamı vereyim."

"İstersen çalışmaya devam edebilirsin."

"Hayır istemiyorum.Yani patronun karısı olup orada çalışarak dışlanmayı istemem."

"Öyle bir şey olmayacak."

"Teşekkür ederim.Hem Aypar gelince onunla ilgilenirim."

"Nasıl istersen."

"Ama ben o maaşı alamam."

"Neden?"

"Hak etmedim çünkü."

"Gurur yapmayı bırak Nida.İnsanlar o parayı almak için bütün gün o sandalyelere yapışıyorlar.Sen evde oturarak kazanıyorsun."

"Teşekkür ederim ama istemiyorum."

"Bunu al bir daha almazsın."

"Ama..." konuşmamızı bölen Aren'in çalan telefonuydu.Telefonunu cebinden çıkarttıktan sonra hayretle ekrana baktı ve heyecanla açtı.

"Buyurun."

"Evet benim."

"Öyle mi?"

"Tamam.Kaçta?"

"Anladım.Görüşmek üzere." telefonu kapatıp parıldayan gözlerle bana baktı.

"Ne oldu?"

"Aypar için gelecekler bugün." saatine bakıp konuşmaya devam etti "2 saatimiz var.Ben işe gidiyorum onlar gitmeden gelirim.Gelemezsem de işi batırma."

"Tamam."

"Sana güveniyorum." deyip yanağıma sulu bir öpücük bıraktı ve hızlı adımlarla evden çıktı.Bende masayı toplayıp yukarıya çıktım.Evliliğimizi kanıtlayacak olan bir kaç şeyi ortalığa çıkarttım.Misafir odasında Aren'e ait hiçbir şey bırakmamaya özen göstererek topladım.Zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım bile.Hemen üzerimi değişip ortalığa son bir kez göz attıktan sonra salona geçtim. Ortalık zaten toplu olduğu için pek bir şey yapmadım.Kapı çalınca heyecanla gidip açtım.

"Hoşgeldiniz." dedim gülümseyerek.Üç kişi gelmişlerdi.Biri genç sarışın bir kızdı,diğeri orta yaşlı bir bayan,diğeri de çok genç olmasa da karizmasından ödün vermeyen bir erkek.

"Merhaba." dedi sarışın kız.Erkekte gülümseyerek başını sallarken kadın ciddiyetini ilk dakikadan itibaren bozmamıştı.

"Biz" dedi eliyle erkeği ve kendini göstererek "Çocuk esirgeme kurumundan geliyoruz.Nilay hanım da bebeği almak istediğiniz hastanenin yöneticisi. Aren beyle görüşmüştük." dedi kadın.Bir insan yüzünde en ufak bir tebessüm olmadan nasıl yaşar?

EVLİLİK AŞKI ÖLDÜRÜRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin