Öncelikle bayramınız mübarek olsun. Yine "şiirimsi" bir bölümdeyiz. Umuyorum beğenirsiniz.
-
Bir pazartesinin yorgunluğu var üzerimde,
Bir yağmurun yere düşen melodisinde sakladığım sırlar var.
Pencereyi kırbaçlayan rüzgârın, fırtınanın asiliği dolmuş gözlerime.
Sokak lambalarının aydınlattığı o küçük alan kadar kalmış umutlarım,
Karanlıklar içinde.
Gecenin siyahı sinmiş kelimelerime,
Yüreğimde bulutların yumuşaklığı,
Nefesimde toprakla barışan yağmurun kokusu,
Ve içime gömdüğüm sen.
Gidiyorum, halime ağlayan kaldırımların üzerine basa basa!
Yerlerde rüzgarın savurduğu o yapraklar misali kuru ve kırılganım.
Sahi, benim rüzgarım sen miydin, beni dalımdan koparan?
O da yetmezmiş gibi, üstüme basıp ayağınla çıtırdattığın?
Sen, sevgili! Neden benim ağacımı yağmurunla bereketlendirmek yerine, rüzgarım olup beni savurdun?
Hem de bir bilinmezliğe...
"Hoşçakal," dedin bir de dalga geçercesine.
Harf harf düştü kelimeler kalbimin ortasında tam da bir hançer gibi.
İşte o gün kelimelerin de kanattığını öğrendim,
Sayende...
Ama ne var biliyor musun? Beraber ıslandığımız o yağmur damlalarını hissedemiyorum artık.
Sadece yanaklarıma süzülen tuzlu suyun varlığını hissediyor tenim,
Yağmurla karışmasına rağmen...
Bir pazartesinin yorgunluğu var üzerimde,
Belki de bir pazartesinin başlangıcı,
Belki de bir pazartesinin vedası.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEHİRLİ SÖZLERİM
PoesíaVE BAZEN İÇİNDEKİ ZEHRİ SADECE KELİMELERE KUSARSIN. &13.07.2015 Tarihinde Okuyucunun Beğenisine Sunulmuştur.& °•°•YAZAR İZNİ OLMAKSIZIN HİÇBİR ŞEKİLDE, HİÇBİR YERDE PAYLAŞILAMAZ, YAZILAMAZ, ÇOĞALTILAMAZ!!!•°•° ©Tüm hakları saklıdır.