6.Bölüm; "Karanlık"

99 8 0
                                    

İçeriye girin Bayan Jennifer bıkkınlık la nefesini verdi.Elinde tuttuğu kalın iki kitabı masanın üzerine bırakıp,kollarını göğsünün üzerinde birleştirdi.

"Robin ceketinin önünü kapat.Ken cüzdanını cebine sok.Peter tahtayı bir kez daha karalama.Yoksa çok kötü olursun.Tao kaşlarını çatma.Ve son olarak Charles,Carter'la uğraşma.Çok mu eğlenceli?" diye tek nefeste bıkkınlık,sinir ve sitemle karışık konuştu.

Charles,Carter'ın kapşonlusunu bırakarak"Evet çok eğlenceli."diye sırıtarak konuştu.Bayan Jennifer kaşlarını çatması gerekirken gözlerini devirdi.İlginç.Bu kadın gerçekten sabırlıydı.

Bakışları beni buldu ve "Mi Ho bir daha sakın dersim de uyuma." diye sinir bozucu bir sesle söylendi.

Sınıftakilerden garip garip gülme sesleri çıkarken yanımda ki kişiden hiç öyle bir ses çıkmamıştı.Onun gülüşünü izlemek apartmanların olmadığı bir yerde güneşin doğuşunu izlemek kadar huzur vericiydi.Ama benim hayatımda güneşin yeri yoktu.

Bayan Jennifer'a gözlerimi devirdim.Masaya koyduğu kalın kitaplardan birini eline alıp anlatacağı sayfayı açtı.

"Arkada-" diye başlayacağı sırada içeriye Bay Alberto girdi.

Bay Albeto bizim kurt tarihi öğretmenimizdi.Orta yaşlı olmasına rağmen yakışıklı ve kaslıydı.Kahverengi orta uzunlukta saçları ve yine aynı renkte olan kahverengi gözleri vardı.

"Bayan Jennifer, dersinizi böldüğüm için özür dilerim.Mi Ho'yla konuşmam gerek." diyince tüm bakışlar benim üzerime döndü.Tabi benim bakışlarımda Rian'a.

Bay Alberto'yu yakışıklı bulduğu için onunla konuşmak istiyordu.Rian da konu olsun diye benim kurt sembolümden bahsetmek istemişti,lakin ben izin vermediğim için bahsetmeyeceğine dair söz vermişti.

Rian alt dudağını ısırıp zoraki bir gülümseme gönderdi bana.Ateş saçan gözlerle baktım.

Mavi gözlerimi Bay Alberto'ya çevirdim.
"Elbette Bay Alberto." diye mırıldandım bu durumdan hoşnutsuz olmuş bir sesle.

Sıradan kalktığım sırada Tao'yla göz göze geldik.Soğuk bir şekilde bana bakıyordu.
Sadece ateş yakmazdı.Soğukta yakardı.İlk başta yakar zaman sonra hissizleştirirdi.

Soğukta öyleydi.Ama aralarında bir fark vardı.Birisi sıcaktı diğeri buzdu.Belkide Tao'dan istediğim şey beni soğukla değil,ateşle yakmasıydı.

"Odama gidelim Mi Ho." dedi Bay Alberto.Bir şey söylemeden hızlı adımlarla bir alt kata indim.

Bu adama karşı hiç bir duygu beslemiyordum.Yakışıklıydı.Bir gülüşüyle kadınları rahatlıkla etkileyebiliyordu.Ama bana itici geliyordu.Samimiyetsiz bir öğretmendi.

Bay Alberto sandalyesine oturunca bana sağ eliyle siyah deri koltuklardan birini işaret etti oturmam için.

Deri koltuğa oturunca kıpırdandım rahatsızca.Bay Alberto gülümseyerek dirseklerini masaya dayayıp parmakları çapraz bir şekilde birbirine kenetledi.

"Seninle ne konuşacağımı bildiğini tahmin ediyorum.Rian bahsetti..." Yerimde bir kez daha kıpırdandım.

"Şimdi gömleğini çıkarır mısın?İşaretine bakmak istiyorum." dedi ifadesizce.

Kaşlarımı çattım."Neden?"diye sordum rahatsızca.

"Genelde omega kurtların sembolleri aynı olur.Ki senin özel yeteneğin nedir onu bile hala bilmiyoruz.Bir milyon yıl önce
senin durumuna benzer bir olay yaşanmış.Senin yaşlarında bir erkek kurdun başına gelmiş.Ebeveynleri kurt olduğu halde ne özel yeteneği varmış ne de kurt sembolü aynıymış." dedi açıklayıcı bir edayla. Anlamadığıma dair bir bakış attım.

İŞARETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin