Bölüm 8

24 2 0
                                    

Sabahın ilk ışıkları vuruyordu odamın karşısındaki çam ağacına. Beni selamlıyordu uçan kuşlar ve tek bir isim biliyordum bu sabah.
Mıchael.

Yeniden doğmuş kadar temizdim bu sabah . Aşk insanı böyle mi yapıyordu yani? Bu sabah sebebsizce seviyordum onu . Karşılıksız seviyordum. Ve bekliyordum . Rüyamı yarıda bırakmamalıydı . Geri dönmeliydi. Bana söylediği sözü hatırladım.

"Seni tekrar görecek miyim?"

"Evet. Ama düzenli bir zaman olmayacak."

Onu istiyordum . Bana kesin bir şey söylememişti. Ya yıllar sonra dönerse? Ya sorularıma hiçbir zaman cevap alamazsam? Ya benden vazgeçerse? Ya beni bir kez daha öpmeden giderse uzaklara?

Bir damla göz yaşı sağ yanağımdan düştü. Nedense bu mutluluğu kendime çok görüyordum. Yani ne zaman mutlu olsam ardından hayat bana bir tuzak kuruyordu . Tüm mutluluğum bir anda umutsuzluğa dönüşüyordu . Bugüne kadar hiçbir destekçim olmamıştı . Ne annem ne babam bana bir aile olamamışlardı. Benim onurumu gururumu hep kırmışlardı . Kalbimi kırmışlardı . Nefretten başka bir şey hissetmiyordum onlara karşı. Ayrıca beni dövüyorlardı.
Ah Mıchael... Ne olur bunu da bildiğini söyleme bana . O günleri gördüğünü söyleme .

Her sinirlendikleri zaman bana çatarlardı . İkisininde psikolojisi bozuktu. Bir öyle bir böylelerdi. Bir an gülüp diğer an kavga ediyorlardı. Benim psikolojim ise onlardan on kat daha bozuktu. Ve şimdi . Mıchael ... Bir güneş gibi doğdu hayatıma. Artık onları bile umursamam.

Yaşadığım o kötü anlar aklıma geldikçe ağladım bu sabah. Çok uzak değil , iki oda ötemdeler. O kadar. Ve kalbim çok kırık.

Bilmiyorum nedenini ama kırgın ve mutluyum bu sabah. Bir gram uyku yok bu sabah. İlginç olan yanı da ... oda hala o kokuyor . Yastığım... ona değdi diye üzerimden çıkarmadığım kıyafetlerim .

Onu şimdiden çok özlemiştim. O anlar aklıma geliyordu ve en başa alıyordum o sahneleri , en başa , en başa , tekrar , tekrar.

"Ne istiyorsun benden?"

"Seni."

"...Neden ben?"

"Çünkü milyonlarca insan içinde ben bir tek senin ışığını gördüm Heaven."

"Kimsin sen?"

"Kimim ben?"

"Belki de sadece gözü şehvetle boyanmış bir elçiyim."

"Tanrı 'nın."

"Meleksi özellikler..."

"Uyan Heaven."

"Görüşürüz Heaven."

Ve en son sözü...

"Adın ne?"

"Mıchael..."

***

Artık bir şeyler yapmamın zamanı gelmişti .Meleklerle ilgili ne var ne yoksa araştırıp öğrenecektim .
Yorganımı üzerimden fırlatarak şarjda olan telefonumu , kalemimi ve boş bir defteri kapıp yatağa girdim .
Bir plan üzerinde gidecektim.
Konu: Mıchael...

Başla!

Saat sabahın 6 sıydı . Saat 9 a kadar vaktim vardı . Sonra hazırlanıp okula gidecektim. Okul...
Artık her şey çok basit geliyordu.

Google arama butonuna melekler yazdım. Ve başladım her sayfadaki tanımları ve yorumları okumaya.
Melekler:
Tanrı'nın elçileri.
Bazen bir, bazen de birden fazla kanatları olan melekler vardır.
Uçabilirler.
Bir saniyede tüm dünyayı turlayabilirler.
Güçlüdürler.
Cinsiyetsizlerdir.
(Evet cinsiyetsizler fakat melekler fiziksel ve ruhsal olarak kadına ya da erkeğe daha yakın olurlar. )
Öyleyse Mıchael erkeğe daha yakın bir melek . Ama yine de tam anlamıyla bir erkek değil.
Biraz kafa yorucu.

KOVULMUŞLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin