Güneşin ışığı gözlerime vurmasıyla uyandım ve bir kez daha yatağımın pencere kenarında olmasına lanet okudum. ışıktan nefret ediyordum. güneşin doğması belki başka birileri için yeni gün yeni anılar ama benim için yine aynı gün yine aynı hatıralar.
Odaya baktığımda herkez uyuyordu. Ayağa kalkıp bana ait olan dolabın önüne geldim.Üzerime siyah sporcu atleti giyip altimada gri eşofman giydim.
Saçlarımı yukardan toplayıp topuz yaptım. Aynaya baktığımda yine gözlerim şişmiş yine kırmızı.Aşağıya inip kimseye gözükmeden cadde boyunca koştum. Yoruldugumda koşmayı bırakıp yürümeye başladım. Acaba dün oktaya haksızlık mı yapmıştım. Dun benim için okuldan kaçmıştı ve bana ders anlatmıştı 2 saat boyunca, ama napim yapamıyorum işte .
Birazdaha yürüdükten sonra karşıdaki parkı görüp oraya doğru ilerledim kapısından girip banka oturdum kimsecikler yoktu zaten suan sabahın 6 sı sayılırdı yani ben yetimhane deyken öyleydi. Etrafı izlemeye başladım .
Yeşillikler öyle güzel duruyordu ki kendimi üstüne atasim geldi,
Ah o salıncaklar anneme hep yalvarirdim beni parka götür diye bazen gitmezdik ama genelde beni hiç kırmazdi,Hep salıncaklara binerdim kendimi özgür hissederdim hele ki annem sallıyorsa.
Ne kadar da mutlu olurdum o zamanlar
keşke yine o günler gelsede annem beni salıncaklar da yine sallasa.Ayağa kalkıp salıncaklara doğru ilerledim birine oturup yavaş yavaş sallanmaya başladım.
Kendi kendime sallanırken birden hızlandı salıncak ,arkama baktığımda dün kurtarması için yalvardigim çocuk şimdi beni salliyordu.
'Hey ! napiyosun sen bırak sallamayı.'
"neden az önce sen kendini sallamaya çalışamıyor muydun bak ben salliyorum şimdi ,teşekkür edeceğine bagiriyorsun çok ayıp ."
'Ya şimdi inicem sallamayı bırak '
Yavaşça durdurup bıraktı ,hemen inip üstümü duzelttim ona baktığımda bana kaşlarini çatmış bana bakıyordu, onu aldırış etmeyerek çıkışa doğru ilerledim.
Elimi tutup kendisine çekmesiyle dengemi kaybedip üstüne düştüm ah ne güzel ama off şuan o yerde yatıyordu ve ben de onun üstünde bir birimize sanki yapışık gibiydik yüzü okadar yakindiki sert yüz hatları, koyu mavi gözleri ve o öpülesi pembe dudakları ,ben bile ruj sursem okadar güzel durmaz ah ne diyorum ben ya
Gözlerine baktığımda o koyu mavi gözleri sanki biraz daha koyulasmisti.
bakışları biranda dudaklarıma kayınca napicagimi bilemedim kuruyan dudaklarımı dilimin ucuyla islatinca ellerini belimden geçirip sıkıca tuttu daha da kendisine bastırınca kalkmak istedim ama çok güçlüydü
' bırak beni '
dememle dudaklarını dudaklarıma deydirmesi bir oldu opüşü okadar yumuşaktıki biran karşılık vericek gibi oldum ama hemen kendimi tutup ondan kurtulmaya çalıştım ama bırakmıyordu, lanet olasica ilk öpücüğümü ben den çalmıştı, Karşılık vermediği mi farkedince dudaklarını çekti benden,fırsattan yararlanıp hemen ayağa kalktım oda kalkınca benim sinirli halimi görüp piç sırıtış taktı suratına
Kendimi tutamayıp suratına butun ofkemi ve gücümü birleştirip bastım tokadı, Kafası yana doğru kayınca dudaklarını ince bir çizgi yapıp koyu gözleriyle sen bittim kızım diyordu, ne yapacağımı bilemeyerek koşmaya başladım ,arkamdan gelmemesi için bütün duaları ediyordum ama sokakta birtek benim ayak seslerim duyluyordu,
anlaşılan arkamdan gelmemişti .