İlk durakları Madam Malkin'in Her Duruma Göre Cüppeleri 'ydi. Kalabalık dükkana kısa bir bakış atan Hagrid, "Anna, ben Çatlak Kazan'a kısa bir ziyaret yapsam kızmazsın, değil mi? İşin bitinceye kadar gelmiş olurum." hala keyifsiz görünüyordu. Adreanna sorun olmadığını belirtircesine omuzlarını silkti. Hagrid kalabalığa karıştı. Dükkana girecekken kalabalığın hareketlenmesiyle omzunun gerisinden baktı ve kahkahayı patlattı.
Sinirden kıpkırmızı olan bir adam elinde kafesle koşturuyordu, bir yandan da yumruğunu tehditvari bir şekilde gökyüzüne sallıyordu. Adreanna gözlerini gökyüzüne çevirdiğinde güzel bir baykuş gördü. Baykuş uçarken adamla dalga geçercesine ötüyordu.
Adamı gözden kayboluncaya kadar izledi sonra dükkana girdi
Madam Malkin güler yüzlü, sevimli bir cadıydı, kalabalığa rağmen Adreanna'yı fark etmişti. "Hogwarts mı canım?" dedi gülümseyerek. Adreanna başıyla onayladığında ona tabure çıkardı, kafasından bir cüppe geçirip etek boyunu ayarlamak için iğnelemeye başladı. Adreanna can sıkıntısıyla etrafına bakındı; kendisi gibi Hogwarts öğrencisi olarak tahmin ettiği iki oğlan kafa kafa ermiş konuşuyorlardı, kızıl saçlı bir kadın resmi cüppe sorarken, yaşlı bir adam huysuzluk yapıyordu. Birisiyle muhabbet etmek isterdi.
Madam Malkin işinin bittiğini söylediğinde tabureden indi. Dükkandan çıktığında gerçekten de Hagrid'in orada olduğunu gördü. Üstelik elinde kocaman dondurmalarla vardı. Sevinçle karamelli dondurmasını alırken "Teşekkür ederim." dedi. Her yediğinde boğazları şişse de dondurmaya hayır diyemezdi.
Parşömenle tüy kalemi aldıktan sonra Flourish ve Blotts'a gittiler. Raflar tavana kadar kitaplarla doluydu. Kitaplarda çeşit çeşitti: deri ciltli, ipek kapaklı, tüylü, minnacık, kocaman, garip sembollü... Hagrid ders kitaplarını alırken Adreanna, Hogwarts: Bir Tarih'in yeni basımını inceliyordu.
"Hagrid bunu da alalım mı?" dedi. Dükkandan çıktıklarında Adreanna'nın kollarında yeni kitapları vardı. Aktara gittiler sonra, etraf berbat kokuyordu ama içindeki etkileyici şeyler berbat kokuyu bastırıyordu. Kavanozlar duvarlara sıralanmıştı, içinde kurutulmuş otlar, parlak tozlar vardı; fıçılar yapış yapıştı, Hagrid temel iksir malzemelerini isterken Adreanna onlara göz attı, içinde yılan balığı gözü, yarasa dalakları vardı. Orta boy kazanını, iksir ölçeğini ve teleskopunu aldıklarında Adreanna kendini yorulmuş hissediyordu.
"Asa kaldı sadece." dedi Adreanna esneyerek.
"Hayvanını unutma," diye ekledi Hagrid. "İster-"
"Hagrid!"
Yaşlı bir çiftin onlara doğru geldiğini gören Hagrid neşeyle gülümsedi ve onları coşkuyla selamladı. Adreanna Hagrid'e onların kim olduğunu soracakken izlenildiği hissine kapıldı. Başını çevirdiğinde de yanılmadığını anladı.
Adamın kovaladığı baykuş tabelanın üzerine tünemişti. Adreanna onun asil olduğunu zaten anlamıştı ama yakından bakınca çok güzel olduğuna karar verdi. Avais'in baykuş sevgisinden dolayı öğrendiği baykuş türlerinden biriydi. Peçeli baykuştu; sütlü kahve rengiyle beyazın oluşturabileceği en güzel birleşimdi.
Baykuş kanatlarını açıp havada süzüldü ve gözden kayboldu. Adreanna onun gittiğine üzülmüştü, baykuşu sevmişti. İçten içe hayıflanırken baykuş yeniden göründü, tabelanın üstüne kondu. Siyah gözlerini de beklentiyle Adreanna'ya dikti. Sonra yine aynı şeyi yaptı: gözden kayboldu ve tekrar geri geldi.
İşte o zaman Adreanna baykuşun onu takip etmesini istediğini anladı. Kuş kanatlarını açtığında hazırdı ve uçmaya başladığında elinde kitaplarla onu takip etmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Before | Harry Potter Fanfiction (Üniversite Sınavı Nedeniyle Ara Verildi!)
Fanficİlk, yıldız kaydı. Sonra, göksel uyum parçalandı. Büyü; bilgeliği, sevgiyi, zekayı, dürüstlüğü ve güveni yok etti. Aşkı içinde barındıran güç, büyüyle çarpıştı. Ölümleri oldu zaferleri. Mükemmel düzen, asırlardır kendini onarmaya çalıştı. Lyra Adr...