Bölüm 14 - Seni Seviyorum

46 5 5
                                    

Biyolojik Yarım odadan çıkmış olmalıydı , çünkü kilit açılma sesi duyuldu . İkimizin aynı kapı yüzlerine çömelişimizi asla unutmayacağım . Kafalarımız aynı hizzadaydı belki de , ama bu önemli değildi . Önemli olan düşüncelerimizdi . Eğer o benim diğer yarımsa , bizi niye ayırıyorlardı ? Niye kaçıyordu ? Onu kaçıran bir şey mi vardı ?

Odaya geri döndüm . Yarım yine yapacağını yapmıştı . fotoğrafımızın tam ortasına kanlı bıçak saplamıştı . Bu odadan ayrılmak zorundaydım . Ortası yırtılan fotoğrafın biraz daha yakınına gittim . İçinde bir mektup vardı .

''Sevgili Esilya Tekin ;

Ben Pervin Tekin . Yurdun kapısındaki paspasa paranı bıraktım . Esila'nın peşini rahat bırak . Ailemizden uzak dur . Artık sen bir '' Tekin '' değilsin . Türkiye' den de defolup gideceksin yakında . Artık sen ' Dulce Millens 'sin . Hayatımızdan uzak dur . Liseyi Amerika'da okuyacaksın . Soran olursa ailem öldü dersin , çok iyi yalan da kıvırırsın sen . Zaten artık bir hiçsin bizim için . Hayatımız boyunca seni görmek istemiyoruz . Yaz tatili yarın bitiyor bebeğim , TEOG ' a hazırlan bence . ''

Esilya mı ? İsmi buymuş demek ki . Ya da Dulce . Sahi , o nasıl okunuyor ya ? İkinci bir mektup bulmuştum . ''Pervin Tekin '' yazıyordu üstünde . Galiba bu , ailemizin dönüm noktası olan mektuptu .

Biri aşağıdan bana sesleniyordu ''Esila Hanım ? Orada mısınız ? '' .

Buradan kurtulmanın yollarını düşünüyordum . Kapıyı açsam sesi gelirdi . koşarak pencereye baktım . Ve aşağı atladım . 2 ayak üstüne düşmüştüm , Allah'ım ; ben mütüşseli... Yok artık , bu biraz saçma bir ihtimal . Bir yere gizlenebilirdim , ama bulunurdum . En iyisi kapıyı açıp çıkmak .

Kapıyı açtığımda annemin yüzüyle karşılaştım . ''Odana . '' dedi ellerini yumruk yaparak , buz gibi bir sesle . ''Hemen ! '' diye bağırdı sesi hiç çatlamadan .

***

Odaya birkaç aydır girmiyordum . Sadece konuşulacak bir konu olduğunda toplantı biçiminde konuşurduk . Elimi yumruk yapıp eklem yerlerimle kapıyı çaldım . " Gel dedi bir ses . Bu ses , pek duymadığım sesti ; annemin sesi .

İş çalışma odası moderndi . Siyah ve beyaz renklerinden oluşuyordu. Dosyalar için cam kapaklı , üçgen , duvara monteli bir siyah dolabı vardı . Diğer dolaplar da siyah ve beyaz üçgenlerden oluşuyordu. Duvarı griydi . Masası beyaz bir dik üçgendi . Ailemin üçgenlere kesinlikle bir zaafı var. Logomuzda bile üçgenler var . -
Yazar notu :Oha illuminati dediğinizi duyar gibiyim .

Annem ciddi bir şekilde yine üçgen biçiminde bir koltukta oturuyordu . Ellerini kavuşturmuş , mavi gözlerini bana dikmişti . " Otur " dedi kutup gibi bir sesle . Bu ses sanki kutuplardan geliyordu .

Annemde bir değişiklik vardı . Saçlarını sarıya boyatmıştı . Ortamı yumuşatmak , küresel ısınma yaratmak istedim " Şey , saçlarının rengi güzel olmuş . " Annem masaya dik dik bakmayı bıraktı ve soğuk bakışlarını bana çevirdi . Bir şey söylemek için ağzını açtı , gözleri bir dosyaya takıldı ve ağzını kapattı . Benimle konuşmasından önemli hangi dosyadır , diye düşünüp arkamı döndüm ve dosya adlarını okumaya çalıştım .Annem kolumu tuttu . Bu , yıllardır ilk temasıydı bana . İçimden minnetler yağdırdım . " Bakma . " dedi soğuk sesiyle . Elini hışımla çekti ve masasındaki siyah dosyanın önüne koydu . Bir kere öksürüp siyah saçlarıma baktı . Saçlarımda bir şey mi vardı ? Saçlarımı silkelemeye başladım . " Dur . " dedi . Soğuk bir biçimde söylemişti . Ne demek istiyordu ? Odaya girdiğimden beri gözlerime hiç bakmamıştı . Aslında , gözlerime hiç bakmazdı . 8.sınıfa geçtiğime çok sevinmiştim . Ama asıl o zaman benden kopmaya başlamışlardı .

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 17, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Biyolojik YarımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin