Evden gitmişlerdi. Notta: 'Serenay ve Hilmi Cem'e:
Evden gitmek zorunda kaldık. Hem Umut Emiri öğrendiği için hemde Fatma Gül de ev bulmuştu. Sizinle vedalaşamadan gitmek zorundaydık. Her şey için teşekkürler.'
yazıyordu. Telefondan Emiri aradım.
Ilk çalışta açtı.
E: Alo.
S: Emir neredesiniz?
E: Kuzen gitmek zorunda kaldık.
S: Peki tamam. Buraya gelin konuşalım.
E: Peki, geliriz.
Telefonu kapattım. Hava birazcık soğuktu. Üstüme beyaz hırkamı alıp dışarı çıktım. Son olanları düşünmeye başladım. Hiçbir şey yolunda değildi. Hep bir engel vardı. Galiba dalmış olacaktım ki Emirlerin geldiğini görmemiştim.
S: Hoşgeldiniz.
F: Hoşbulduk.
S: Dorukla Fatma Gül nerde?
E: Gelmediler.
S: Gelin içeriye geçelim.
Kapının önüne gelip zili çaldım. Anahtarı almamıştım. Hilmi Cem kapıyı açtığında gülümsedi. Ama arkaya baktığında gülümsemesi solmuştu ve yerini şaşkınlıktan ağzı açık ve gözleri pörtlek bir Hilmi almıştı. Sorar gözlerle Hilmi Cem'e baktım. O hala şaşkın şekilde oraya bakmaya devam ediyordu. Merak ettiğimden arkama dönüp Hilminin baktığı yere baktım. Gözlerimi kırptım. Gerçekti. Umut elinde silahla buraya geliyordu. Işte şimdi yanmıştık. Funda ve Emir bizde bir haller olduğunu anlamıştı. Ama biz hala arkaya bakmaya devam ediyorduk. Onlarda dönmüştü. Funda korkmaya başlamıştı.
F: U-umut!
U: Merhaba.
F: Yürü git.
U: Bi düşüneyim ımm hayır işimi halletmeden gitmeyeceğim.
Silahı Emire doğru tutmuştu. Hemen Hilmi'ye döndüm. O da içeriye gitmişti iki dakika sonra elinde silahla gelmişti. Elindeki silahı Emire verdi. Emir silahı Umut'a doğrultunca hamilelikten olsa gerek çok korkuyodum. Bir kaç dakika öyle durdular. Umut dayanamayıp Emire ateş etti. Funda gözlerini pörtletmişti. Bende aglamaya başladım.
S: Emiiiiiiiiiiiiiiir. Allah senin belani vermesin.
Umut yüzüne sinir gülümsemesini yerleştirip elini cebine koydu. Evden uzaklaşmaya başladı. Hilmi ambulansı arayıp yanımıza geldi. Ben şiddetli bir şekilde ağlarken Funda da elini saçlarına götürmüş saçını çekiyordu. 20 dakika sonra da ambulans geldi. Funda ambulansa binmişti. Bende Hilmi ile birlikte arabaya binmiştim. Yol boyunca hiç konuşmamıştık. Ambulansı takip etmiştik. Ambulans durunca bizde arabayı park edip durdurduk. Doktorlar ve hemşireler sedyeyi götürürken bizde takip ediyorduk. 'Acil' yazısını görünce durmak zorunda kaldık. Funda ve ben ağlamaktan başka bir şey yapamıyorduk. Dorukta gelmişti. Ama gözleri ve burnu kızarık bir şekilde. 1 saat 2 saat derken en sonunda doktor çıkmıştı.
Doktor: Hastamızın durumu iyi fakat eğer kan bulunamazsa durumu kritikleşir. Ab rh + kan bulunması lazım.
Lanet olsun. Kanım 0 rh + ti. Neden aynı değildik. Hilmi Cem'in benim kanım uygun demesiyle yüzüm gülmeye başlamıştı.
S: Ben bir lavoboya gidip elimi yıkayim.
Lavoboya doğru gidiyorum. Ama Jaleyi görmemle yüzümün düşmesi bir oldu.
S: J-jale??
Günaydın...
Bugün benim icin çok özel bi gün çünkü benim doğum günüm. Dün de @1YAZARINIZ indi. Tekrardan iyi ki dogdun... neyse herkese iyi dersler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zoraki Evlilik
ChickLit"Böyle olacağını hiç tahmin etmemiştim." "Neyin olacağını?" "Zoraki evlilikten sonra sana aşık olacağımı." Hikâyemi kopyalayan ve ya farklı ad olup da aynısını yazarsa en fazla hukuki yollara başvurabilirim. Yayın Tarihi: 18/07/2015