Merhaba, sizlere çok güzel iki bölüm getirdim. Gecikme için tekrar özür dilerim.
Şarkı, Exo-Promise. Bitince başa sarın bebiktolarım. İyi okumalaaaar ❤
******************
Sabah 6:30'a kurduğum alarmın sesine uyandım. Bugün büyük gündü. Exo ile buluşacaktım. Böyle söyleyince kulağa komik geliyor ama bunlar doğrulardı.Mini siyah eteğimin üstüne kırmızı kelebekli gömleğimi giydim ve göbek kısmını katladım -anladınız siz :D-. Saçlarımı da düzleştirip açık bıraktım. Aslında neden sabahın köründe hazırlandım bilmiyorum. Bana daha saati bile söylememişlerdi. Neyse, erkenden hazırlanmak daha iyi.
Telefonuma gelen mesaj sesiyle hemen odama koştum. Mesaj Xiumin'dendi.
Xiumin ve Sera whatsapp konuşması,
"Ah, Sera. Sana dün yeri ve saati söylemeyi unuttum. Okulun biraz aşağısında .... cafe var. Saat 12'de burada ol :) "
"Peki, hazırlanmaya başlasam iyi olacak :) "
"Tamam görüşürüz"Kimi kandırıyorum saat 6:30'dan beri hazırdım zaten ve şuan saat daha 10:45. Ahhh, ne yapacağım ben. Daha iki saat vardı. En iyisi biraz pratik yapmaktı. Babamın gönderdiği gitarı elime alıp biraz oyalandım, 11:00.
Kalan bir saatimi de makyajımla geçirdikten sonra hazırdım, 11:45.
Hemen otel odasından çıkıp şoförümü aradım. 5 dakika içinde burada olması söyleyip telefonu kapattım.Araba geldiginde X'in tarif ettiği cafeyi sôyledim. Küçük kahvrengi, dışardan bakınca çok tatlı görünen bir cafenin önünde durduğumuzda heyecanlandım. Teşekkür edip arabadan indikten sonra içeri girdim, kimse yoktu. İlk başta "yanlış yere mi geldim acaba" diye düşünürken merdivenlerden Xiumin'in indiğini gördüm. Kalbim öyle bir atıyordu ki bi an bayılmaktan korktum.
"Hoşgeldin Sera. Hadi yukarı çıkalım. Fakat şimdi bu bandı gözüme takmamız lazım" dedi ve güldü.
Merdivenlerden X'in ellerini tuta tuta çıkıyordum. Bu garip hissettirmişti. Ama güzeldi. Neyse.
Geldiğimizi anladığımda derin bir oh çektim. X hala ellerimi bırakmadan beni bir yere götürüyordu."Şimdi gözlerini açacağım Sera. Çığlık atmak serbest" dedi ve kahkaha attı.
"P-pekala"
"1-2-3 !!!!!"
"İyiki doğdun Seraaaa!!"Aman tanrım ! Bu gerçek olamazdı değil mi ? Exo ve ben mi ? Benim doğum günümü mü kutladılar ? Hadi canım.
Ağzımın yerde olduğuna yemin edebilirdim. Kocaman pasta ve gözlerinden ışıklar saçan bir Chanyeol. Onu böyle görmeyeli uzun zaman olmuştu. Gerçekten o gülünce dünyalar benim oluyordu sanki. Ama konumuz bu değil. Aishh!
"Ş-şey b-ben çok teşekkür ederim. B-ben yani siz iyi ki varsınız" dedim ve gözümden bir damla yaşın akmasına izin verdim.
Baekhyun, "Arkadaşlar Sera ağlıyor mu bana mı öyle geliyor. Umarım bunlar sevinç göz yaşlarıdır."
"Dostum, kim olsaydı ağlardı. Düşünsene 9 yakışıklı Exo üyeleri önünde, kkkk" dedi Sehun. Sırıttım.
"Yine başladı. Her neyse ilk hediyeni bn vereyim" dedi Chanyeol. Kutuyu alıp bana uzatırken sırıtıyordu. Titreyen ellerimle kutuyu alıp açtım. Bu, bu gerçekmiydi. Küçüklüğümden beri istediğim tek şey şuan benim ellerimde miydi ? İmzalı Love me right t-shirt'i. Gözlerim tekrar dolmuştu. Şuanda ona o kadar çok sarılmak istiyordum ki.. Kutuyu masaya bırakıp çekingen hareketlerle ona sarıldım. Bu muhteşem bir şeydi. Onun kokusu, saçları, gülüşü, elleri.. Muhteşemdi.
"B-ben çok teşekkür ederim. Benim şuana kadar aldığım en güzel hediye"O da sarılmama karşılık verince karnımda kelebekler cirit atıyordu.
"Bizim hediyelerimiz de farklı değil. Seni mutlu edebildiysek sevindim, bunlar senindir" dedi Xiumin ve güldü.
Hepsi birden benzer kutuları masaların üstüne bıraktı. Tek tek hepsine sarıldım.Chen, "Hala bir Exo-L olduğunu biliyoruz Sera"
"Kaç sene oldu" dedi Suho.
"Şey aslında 5. yılım."
"Vay canına, seni en büyük Exo-L ilan ediyoruz !" dedi D.o.
Hepimiz gülmeye başladık. Ama bir kişi eksikti sanki. Chanyeol ? Neredeydi ?
Suho'ya baktığımda ağzı açık, bir yere baktığını gördüm. Kafamı o tarafa çevirince içtiğim meyve suyu boğazımda kaldı. Benim cool öküz'üm çatalı almış pastayı kesmeden yemeye başlamıştı bile.
"Ne ? Acıktım -_-"
Hepimiz birden büyük bir kahkaha patlattık.
Bir yandan Baekhyun Chanyeol'un elinden pastayı kurtarmaya çalışıyor, bir yandan Suho Chanyeol'un bu hareketinden dolayı onun kulaklarını çekiyor, bir yandan da biz onları izleyip gülüyorduk.
Karaokeden su savaşına, D.o'nun Sehun'u kovalamasından saçlarını çekmesine, benim düşüp içeceği nasıl becerdiysem Kai'nin pantolonuna dökmem..Bugün o kadar çok eğlenmiştim, o kadar çok gülmüştüm ki lay'a beni cimciklemesini söylemiştim. Sonuçta bu bir rüya olabilirdi. 5 senedir aşık olduğum insanlar yanımdaydı ve onlar yanımdayken kendimi hiç olmadığım kadar güvende hissediyordum. Chanyeol. Onun hiç bir gülüşünü kaçırmak istemiyordum. Eskinden günlük yazarken her satırında ondan bahsederdim. Şimdi ise günlüğe gerek duymuyordum. Çünkü o yanımdaydı. Onlar yanımdaydı.
********
Gece bitiminde hepsi birlikte beni otele bırakmak istediler. Ben onlar için ısrar etsemde tabiki beni dinlemediler. 10 kişi maske ve gözlük takmış sokakta bağıra bağıra şarkı söylüyorduk. Bir kaç kişi dışardan şüphelendiğinde hepimiz koşmaya başladık. Otele girdiğimizde hepimiz nefes nefese kendimizi otel koltuklarına attık. Biraz dinlenip konuştuktan sonra hepsine tekrar sarılıp teşekkür ettiğimde odama çıktım.
Bir an önce babamdan ev istesem iyi olacaktı. Bende onlar için bir şey yapmak istiyordum. Bunu da otel odasında yapamayacağıma göre..
Fakat ne yapabilirdim ki ? Onlar zaten her şeye sahiptiler. Sanırım yapabilceğim tek şey onlar için iyi bir arkadaş olmaktı.Kıyafetlerimi çıkardım ve tavşanlı pijamalarımı giydim. Kaç saattir sessizde olan telefonumu elime aldım ve mesajlara bakmadan babamı aradım.
"Alo baba"
"Efendim Sera. Bir sorun mu var ?"
"Evet hemde çok büyük bir sorun. Kendime ait bir evim yok!"
"Ah, pekala. Yarın öğlen vakti yanıma gel. Beraber sana bir ev bakarız."
"Tamam. Görüşürüz baba"Telefonu tekrar sessize aldıktan sonra resmen kendimi yatağa fırlattım diyebiliriz. Bugün çok yorulmuştum.
Ama bir o kadar da eğlenmiştim. Aklıma Chanyeol'un aldığı verdiği hediye gelince hemen kalkıp kutuyu aldım. Gözlerim tekrar dolmaya başladığında daha fazla dayanamadım kahkaha atarak ağlamaya başladım. Evet, mutlu olunca genelde böyle ağlardım.Gerçekten aldığım en güzel hediye buydu. En özel. En tapılası. O benim için çok özeldi. Onu hiç bırakmak istemiyordum. Küçüklüğümden beri ona bağlı yaşıyordum resmen. Bu hediyeden sonra onu bidaha hiç bırakasım gelmiyordu. Gerçi bırakmaya niyetim yokdu da.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beklenmedik Hayatlar
Fanfiction1 yaşından itibaren beraber olan iki insan, yolları ayrıldıktan sonra gelecekte birbirlerini tanırlar mı ? Onlar tanımadı... Peki birbirinizi bulduğunuzda bir daha bırakmamaya söz verir misiniz ? Onlar endişeli... Peki ya neyden bu kadar çok kor...