Beklenmedik Hayatlar

*8*

Xiumin'in ağzından,
Yaklaşık iki saattir kollarımın altında aralıksız uyuyordu. Hiç uyanmamasını, hep böyle kalmasını istiyordum. O çok güzel uyuyordu. Bazen kendi kendine konuşuyor bazen de çenesini kaşıyıp, "git başımdan kertenkele" diyordu. Bi an aklımdan onu videoya kaydetmek geldi ama telefonum koltuğun üzerinde kalmıştı.

Yavaşca kafasını göğsümden kaldırırken onu uyandırmamaya özen gösteriyordum. Kucağıma alıp kanepeye yatırdım. Başını yastığa koyduktan sonra üstüne örtecek bir şey bulamadığım için hırkamı üzerine örttüm. Telefonumu da alıp odadan çıktım. Kapının önünde hala dikilirken derin derin nefesler alıp veriyordum.
Güzeldi, çok güzeldi. Ve ben ne olursa olsun onun kalbine sahip olmak istiyordum.

Onu bırakmayacaktım. Bırakmayacağım.
**************
Chanyeol'un ağzından,

"Baekhyun, eğer birdaha aynı şeyi söylersen seni bağdemciklerinden tavana asar kum torbası diye yumruklarım"
"Ooo tamam tamam. Sadece şakaydı. Hem senin kimden hoşlandığını gayet iyi biliyorum"
"Baek !"

Yaklaşık yarım saattir aynı şeyleri tekrarlayıp duruyordu. "Sera'yla ne yaptınız ? Güzel miydi ? Ondan hoşlandın değil mi ?"
Ahh!! Neden ona anlattıysam.. Doğru ya o benim 'en yakın' arkadaşım.

"Ben biraz hava alacağım. Diğerleri gelince mesaj atarsın"
"Zaten sabahtan beri hava almadın mı dostum ?" dedi ve pis pis sırıttı.
Yanımdaki yastığı alıp kafasına attım. Tam isabet ! Bende pis pis sırıttıktan sonra prova odasından çıktım. Kantine doğru yürürken Xiumin' i gördüm. Öylece oturmuş, çok derin bir şeyler düşünüyormuş gibiydi.

"X, ne yapıyorsun burada tek başına ?"
"Ş-şey, hiçbir şey"
"Onu görebiliyorum. Ne düşünüyorsun böyle derin derin, üstelik sana doğru gelen bir ışığı göremedin bile". Kendimi övmeyi seviyordum bir de övündüğüm kişiler arkadaşlarım olunca çok havalı oluyordu. -Yavrum beee :D-
"Yine başladın"
"Tabi ki. Bak, ne olduysa bana anlatabilirsin biliyorsun değil mi ?"
"Biliyorum. Sadece bundan emin olmam lazım"
"Neyden ?"

"Hey çocuklar. Hadi prova başlıyor"
Soruma cevap alamadan Suho hyung bize gelmemiz gerektiğini söylemişti. Aslında merak etmiyordum ama o bizim arkadaşımızdı. Arkadaştan öte kardeşimizdi. İçimizden herhangi birini üzen bir şey olursa konuşur, o konu hakkında akşama kadar değişik çözümler arardık. Fakat bu sefer onu bu kadar derin düşündüren şeyin ne olduğunu merak ediyordum.

2 saat sonra,
Hepimiz dans odasında toplanmış akşamki Çin konseri için hazırlık yapıyorduk. Kaç defa sahneye çıkıp 'Growl' ı sergiledik. Fakat Xiumin' in bazı hareketleri ya yanlış yapıyordu ya da zamanını uyduramıyordu. Kai bir çok kez X'e konstre olmasını söylese de yapamıyordu. Bu durum sinirlerimi bozmaya başlamıştı. Ne olduğunu öğrenmemiz lazımdı.

"X ! Bize hemen ne olup bittiğini anlatıyorsun"
"Haklı. Şu haline bak ne oldu sana ?" dedi D.o
Hepimiz yere bağdaş kurup oturup X'e "anlat yoksa döveriz" bakışı attık. Anlamış olacak ki tam karşımıza oturup konuşmaya başladı

"Çocuklar, bundan emin olmadan size anlatmak istemedim. Ondan hoşlanıyormuş gibi hissediyorum ama içimde bir şeyler 'hayır' diyor sanki"
"Ooo bizim küçük X'imiz abayı yakmış gibi gözüküyor"
"Sehun bir sus lütfen. Pekala o zaman bir kac soru soralım. Belki o zaman anlarız hoşlanıyor musun hoşlanmıyor musun. Hazır mısın ?" dedi Suho
"Evet"
Bu sefer konuşan Lay'dı
"Onu gördüğünde heyecanlanıyor musun ?"
"Fazlasıyla"
"Onu görünce kalbinin ritmi nasıl oluyor ?"
"O an kalbim olduğunu unutuyorum, Chen"
Sehun ayağa kalkıp, "Çocuklar üzgün değilim ama," dedi ve derin bir nefes alıp verdikten sonra tekrar konuştu.
"AŞK BÖCEĞİMİZ AŞIK OLMUŞ" dedikten sonra kendine özgü saçma saçma danslar yaptı. Hepimiz ona gülerken kapı çaldı ve içeri Sera girdi. Saçı dağınık, rimeli akmış ve üstüne bol gelen hırkayı parmak uçlarına kadar çekmişti.
"Ş-şey ben özür dilerim. Xiumin'i arıyordum ama sizin işleriniz var galiba. Ben çıkayım, sonra uğrarım"
"Bekle Sera. Aslında işimiz bitti" dedi Kai ve X'i kollarından kaldırıp Sera'nın yanına itti.
Xiumin bize dönük ağzı açık bir şekilde bakarken,
"Şey X ben aslında hırkanı geri vermek için seni arıyordum. Teşekkür ederim" güldü ve başını utanmışcasına öne eğdi.
"Sende kalsın"
"Ama bu se-"
"Hatta senin olsun. Üzerinde, şey, tatlı durmuş" dedi ve o da güldü.

Hepimiz şaşkınlıkla ikisini izliyorduk. Xiumin, bizim küçük X'imiz Sera'dan mı hoşlanıyordu ?

"Gerçekten mi ? B-ben çok teşekkür ederim" dedi ve büyük bir heyecanla X'e sarıldı. Bunlar ne zaman bu kadar yakın olmuşlardı.
Suho yalandan bir öksürük çıkardı. Sehun ikisinin yanına gidip onları kollarının altına aldı.

"Ahh çocuklar ağlayacağım şimdi. Baksanıza ikisi ne kadar da yak-"
Xiumin koluyla Sehun'un karnına vurunca susmak zorunda kaldı. Sera da utandığınıdan başı hep yerdeydi.

"Tekrar rahatsız ettiğim için özür dilerim. Görüşürüz" dedi ve kapıyı kapatıp gitti.
Hepimiz odaklanmış Xiumin'i izliyorduk. Kapıya bakıp hala gülüyordu. Suho tekrar öksürdü ve X gülerek bize döndü.

"Demek"
"Sera'dan"
"Hoşlanıyorsun"
Chen, Suho ve Baekhyun bütün bunları planlamış gibi konuşmuşlardı.
"Nerden anladınız ?"
"Acaba"
"Nerden"
"Anladık ?"

Hepimiz yavaş ve hain adımlarla Xiumin'e yaklaşıyorduk. O da bizden kaçacak yer bulamadığı için duvarla aramızda kalmıştı. 1-2-3 deyince hepimiz birden onu gıdıklamaya başladık. X çok gıdıklanırdı. Bu yüzden hep onunla uğraşırdık.
Gözünden yaş akıncaya kadar onu gıdıklamıştık. Suho da onu videoya çekiyordu. Operasyon tamamlanmıştı. Bizde yorulduğumuzdan hepimiz kafa kafaya yere yığılmıştık.
"İyi ki varsınız" dedi Xiumin.
"Sen de iyiki varsın aşk böceğimiz" dedim ve arkamda duran saçlarını dağıttım.

Sonunda bizim küçük pandamız aşık olmuştu. Sera ve Xiumin. Peki ya Sera ? O X'den hoşlanıyor muydu ? Öyle olsa iyi ederdi çünkü hiç birimiz artık Xiumin'in üzülmesini istemiyorduk.
*************
Merhaba merhaba merhaba ^^ Dayanamadım ve sizlere yb yazdım. Aslında biraz da canım sıkılmıştı.
Bir de, bu aralar pek yb yazamayabilirim. 10. Sınıfım ve hemşirelik bölümünde okuduğum için meslek derslerime yoğunlaşmam gerekiyor. Ama tabiki de size her an süpriz yapabiliriiiiim ❤