*2*

96 12 2
                                    

Yaklaşık 4 saattir odamdan hiç çıkmamıştım. Kapı kilitliydi ve hizmetliler içeri giremiyordu. Aç kalmaktan hiç hoşlanmasamda onların yüzünü görmek istemiyordum. Aslında annemi orada öylce bırakırken vicdan azabı çekmiş olabilirim. Ama haklıydım. Bana da söz tanımaları gerekiyordu değil mi ?
Kapi tıklatıldığında yastığıma gömülü olan başımı kaldırdım.
"Kimsin?"
"Sera, benim. Biraz konuşa-"
"Hayır."
Böyle yapınca gerçekten havalı oluyordu. Denemekten zarar gelmez değil mi ?
"Lütfen" dediğinde daha fazla dayanamadım ve kapının kilidini açıp yatağıma geri döndüm.
Annem yanıma gelip elindeki çikolatalı pastayı komid-
NE! PASTAMI! HEMDE ÇİKOLATALI!?
Allahım.. Bu kadın gerçekten işini biliyordu dostuuuum. Ufak bir sırıtış attıktan sonra içimdeki şeytan "ciddi ol aptal!" diye bağırınca eski halime geri döndüm.
Ahhh!! Seni kertenkele suratlı, şurada iki lokma pasta yiyecektim!
Annem konuşmaya başlayınca içimdeki sese küfür etmeyi bırakıp annemi dinlemeye başladım.
"Sera, sana baskı yapmak istemiyorum ama orada daha mutlu olabilirsin kızım" dedi.
"Anne, ben zaten mutluyum"
YALAN!!!!
"Ben öyle düşünmüyorum Sera. Ben sadece senin iyiliğini ist-"
Bir havalı söz bölme şekli daha!
"Pekala anne, gideceğim. Peki sen ? Sen ne olacaksın ?"
Evet, gidecektım. Zaten bende daha fazla Türkiye'de kalırsam sıkıntıdan patlayacaktım. Gezip tozacak bir arkadaş bile yapamıyordum. Neden ? Kahrolası SM'in sahibinin kızıyım da ondan!
"Buna sevindim kızım. Sen oraya gittığınde ben 1 yıl daha Türkiye'de kalacağım. Daha sonra orada kendime bir ev bakarım" dedi gülümseyip.
Babamla ayrılacaklarına göre aynı evde kalamazdık. Annem eğilip yanaklarımı öptükten sonra odadan çıktı.
**********
Ertesi sabah babamla Kore'ye gitmek üzere bavullarımızı topladık. Dolabımda ne kadar kıyafet varsa hepsini aldım. Ne ? Hepsini giyiyordum. Onları burada bırakacak değilim! -_-
Babamın özel (!) uçağına bindiğimde en büyük koltuklardan birine oturdum. Babamda tam karşıma yerleşti. Kulaklığımı takıp müzik dinleyecekken babam, "Yanımda çalışmak ister misin?" dediğinde afalladım. Ben ve çalış- sjajjasj aaa hadi ama güldürmeyin.
"Ne olarak ?"
"Stajyer"
"Dalgamı geçiyorsun, ya kızın oldugumu öğren-"
"Öğrenmeyecekler." Hey!!! Bu benim işimdi ?!
"Düşünmem için zaman ver baba"
"Pekala" deyip tabletiyle ilgilenmeye başladı.
Aslında cevabım hazır. İstemiyorum. Ama tabiki bir yandan bir sürü ünlü ve çekik oldugunu düşününce istiyordum. EXO! Ahh..severdim sizi insan yemişler. Hâlâ seviyordum. Ama 15 yasındaki halim gibi değil. Allahım.. Chanyeol... Hayalimin erkeği onu hala çok seviyordum. Bunu düşünecektim. Kulaklıklarımı taktım Exo-love me right açtım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.
--------
Biraz kısa oldu biliyorum.
Ben sadece biraz okuyucu sayısını arttırmak istiyorum. 3 bölümde gerçekten sizi güzel şeyler bekleyecek ^^

Beklenmedik HayatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin