Beklenmedik Hayatlar

*4*

Merhaba arkadaşlar, yeni bir bölümle karşınızdayım. Yorum ve votelerinizi bekliyorum. İyi okumalar ^^
------------
Babam geldiğinde Tanrıya şükürlerimi ilettim.
"Nerelerdesin baba sen ?"
"Üzgünüm Sera. Çocuklarla ilgilenmem gerekti."
"Çocuklar ?"
"Grup Exo"
Eğer Exo ise Chanyeol'un burada ne işi vardı ? Hemen bunu babama sormam lazımdı.
"Chanyeol buradaydı baba. O neden sizinle değil ?"
"Yeni şarkıları için rap kısımlarına çalışması lazımdı Sera. Sen onunla nasıl karşılaştın ?"
"Kavgalı bi karşılaşma oldu fakat-"
"Ona baban olduğumu söyledin mi Sera !?"
"Hayır ama söylecekken çekip gitti cool öküz" ona bunu söylemeyi seviyordum. Tanışalı daha 1 saat bile olmadı ama sanırım bu lakap için yaratılmıştı.

Babam derin bir nefes aldıktan sonra, "hadi gidip bi otel bakalım" dedi. Ahhh bi an hiç söylemeyecek sandım.
********
CHANYEOL'UN AĞZINDAN

Sabah piyanonun üzerinde uyandım. Neden bütün işleri bana atıp gitmişlerdi ki ? Aishhh!!
Baek'i aramam lazımdı. 3 arayışımda da telefonu açmayınca bi sefer Suho'yu aradım. Fakat o da açmamıştı. Tanrı aşkına neredeydi bunlar ? Kimse açmayınca ben de çareyi eve gidip beklemekte bulacaktım. Telefonumu cebimden çıkarıp şoförümü aradım. 5 dakika içinde şirketin önüne gelmesi söyledim ve telefonu kapattım.

Birden aklıma dün geceki kız geldi. Yastığımın onda ne işi vardı ? Yoksa bi hayranmıydı. Gizli gizli içeri girmiş olabilirdi. Aaa hadi ama hangi hayran böyle kaçık davranırdı ki ? Stajyer de olabilirdi. Aslında fena kız değildi. Siyah şortu ve üzerinde 'hurt' yazan t-shirtiyle tatlı duruyordu. Tam benim tarzımdı.
Aishh!! Her neyse, şimdi düşünmem gereken o kız değildi. Yarın başlayacak olan özel okulumuzdu.

Müdür Choi ve aptalca işleri. Bundan sonra çalışmalarımızı o okulda devam ettirecektik. Her grubun farklı sınıfları ve çalışma odaları olacaktı. Tenefüsler 10 dakikaydı. Tanrım! 10 dakika tenefüs mü olurmuş ? Saçmalık.
Ahh, hayatım yeterince berbat değilmiş gibi bir de okul konusu çıktı. Neymiş, "yeni stajyerler geldiği için çalışma yerleriniz kalmıyor"
Şirketi büyüt, bi'şey yap. Neden okul ? Neden!?

Okuldan nefret ediyorum.

************
SERA'NIN AĞZINDAN

Kırmızı, dizlerimin üzerinde biten, arkası kalp dekolteli elbise üzerime geçirdim. Boyum ne çok uzundu ne de çok kısa. Fakat uzun olduğumu düşünüyordum.
Siyah babetlerimi de giyip otel odasından çıktım.

Babam beni şirkete çağırmıştı. Konuyu merak etmiyor değildim. Herhalde stajyer meselesini konuşacaktık. Fakat içimden bir ses "kötü bir haber alacaksın" diyordu.

Araban indiğimde üstüme başıma çeki düzen verdim ve içeri girdim. Merdivenlerden çıkıp babamın odasına doğru yöneldim. Kapıyı tıklattığımda babamın "gel" demesini beklemeden içeri daldım.
Tanrım bu çok havalıydı kabul edin.

İçeride Xiumin' i gördüğümde afalladım. Tökezleyip yere düştüm.
Kahretsin! Xiumin mi ? Onun burada ne işi vardı ? Yanımdaki şeytan "burası onun şirketi aptal" deyince ona ilk kez hak verdim.

Xiumin koşarak yanıma yanıma geldi ve " iyi misin " diye sordu.
Tabiki de iyi değilim. Rezil oldum !
Kolumdan tuttu ve kalkmama yardım etti. Vay canına, ne kadar da güçlüydü. "Yapma Sera bunu küçük bir çocuk bile yapar" dedi yanımdaki kertenkele surat.

Başımla teşekkür ettikten sonra babamın yanına doğru ilerledik. Babam ikimize de koltukları işaret edince oturduk. Şuanın bi rüya olabileceğini düşündüm ve kolumu sıktım. Ama şükürler olsun ki rüya değildi (!)

"Sera, Xiumin'e kızım olduğunu söyledim. Grupta tek güvenebileceğim kişi oydu"
"Anladım. Söyleme sebebin neydi ?"
"Çünkü X bundan sonra senin öğretmenin olacak Sera. Ondan bi'şey saklayamayız". Gözlerim istemeden fal taşı gibi açıldı. Xiumin' in yanımda güldüğünü duyabiliyordum.
"Neden bahsediyorsun baba ?"
"Yarın okul var Sera ve sen o okuldaki tek stajyer olacaksın. Geri kalanları biliyorsun zaten"
"Ne ! Okul mu ? Anlayamıyorum baba. Ben buraya okumak için değil çalışmak için geldim."
Tanrı aşkına benim bilmediğim neler dönüyordu burda ?
"Sera, zaten çalışacaksın. Ses dersleri alman için seni o okula kaydettim"

Aishh!! Ellerimi saçlarımdan geçirdim ve konuşmaya devam ettim.
"Peki diğer üyeler, onlar bundan rahatsız olmayacak mı ?"
Bu sefer konuşan Xiumin'di
"Ahh, onlar için endişelenme. Sadece seni başkanın özel olarak gönderdiği kız olarak tanıtacağım" dedi ve göz kırptı. Göz. Kırptı. Ağzın açık hayranlıkla onu izlerken içimdeki kertenkele, "ne yapıyorsun aptal!" diye bağırınca birden kızarmaya başladım. Kendi kendime kertenkele suratlıya, "ilk kez işe yaradın" diye söylenirken Xiumin kahkaha atmaya başladı.
"Yoksa bi Exo-L misin Sera ?" dedi.
"Hayır ! Yani evet. Pardon hayır. Ahh pekala evet." diyip ellerimle yüzümü kapattım. Babamla Xiumin'in güldüklerini duyunca ikisine de ölümcül bakışlarımı attım.
Babam,"O zaman yarın başlıyorsun Sera. Şimdi çıkabilirsiniz çocuklar" dedi. İkimizde ayağa kalktık. Xiumin babama saygı için eğildiğinde ben sadece onu izliyordum.
Babam, "Unutma Sera, bugünden itibaren baban degilim." dediğinde gözlerimi devirdim ve ellerimi havaya kaldırıp eğildim.

İkimizde odadan çıkmıştık. Asansöre bindiğimizde nefesimi tuttuğumu daha yeni fark etmiştim. Ben ve Xiumin aynı asansörde ? Yok artık.
"Nefesini daha fazla tutarsan öleceksin Sera" dedi ve gülmeye başladı.
"Şey.."
"Pekala. Yeniden tanışalım, ben Xiumin kısaca X diyebilirsin. Yeni öğretmenin" dedi ve 32 diş sırıttı.
"Ahh bunu zaten biliyorum" dedim ve saçlarımı havalı bir şekilde arkaya attım. Birden kaskatı kesildim ve ne yaptığımın farkına vardım.
"Öhö, ben şey.."
"Tamam Sera, havalıydın" dedi ve kahkaha atmaya başladı.
Ahhh!!! Bu utanç vericiydi.
Asansör kapısı açılır açılmaz oradan uzaklaştım. Xiumin arkamdan "hey bekle" diye bağırınca durdum ve gülerek arkamı döndüm.

Yanıma geldi ve "Yarın okulda görüşürüz Sera" deyip elini uzattı.
Bende elimi uzattığımda elimi sıktı ve sırıtıp gitti.
Ahh bu gülüşü ! Gözleri diğer grup üyelerine göre daha çekikti ve bu onu oldukça tatlı yapıyordu.

Onun arkasından bakarken bu sefer sesli düşündüm.
"Sanırım hayat şimdi başlıyor Sera"