2. Bölüm

82 12 2
                                    

Bu kapakları bize sürpriz olarak hazırlayan @Cagla_kahveci arkadaşıma çok teşekkür ediyorum. Bir tanesin. Bu bölümü sana ithafen yazıyorum.

~

Ne diyor bu gerizekalı? Doğum günüm mü?

"Başka yalan bulamadın mı? Bugün doğum günüm falan değil. Başka bir şey uydur."

"Hayır prenses bugün 12 Temmuz ve senin doğum günün. Yine unuttun değil mi?"

Bir dakika. Bugün 12 Temmuz ve benim doğum günüm. Lanet olsun hatırlıyor.

"Sen! Nasıl unutmadın? Bu imkansız."

"Lütfen bana bugün için bir şans ver. Ben bugünü böyle hayal etmedim. Sadece bugünlük bugünü yaşayalım. Bugün mutlu olalım. Benim bir günüm daha olur musun?"

"Bulut."

"Masal."

"Sende beni çeken şey değişmeyecek dimi?"

"Bunu tamam olarak kabul ediyorum o zaman.?"

"Kimse bilmeyecek? Sana tekrar güvenebilir miyim?"

"Bana her zaman güvenebilirsin prenses."

Onu çok seviyorum ama aynı zamanda bana bu kadar acıyı bir arada yaşatan insana tekrar güvenemem. Bıktım. Korkuyorum ama onunla olmak için canımı bile verebilirim. Oysa anneme söz vermiştim bir daha onun gözlerinin içine bakmayacağım diye. O dilekle yanıp tutuşuyorum şimdi. Affet beni anne onu çok seviyorum.

~

Elini uzatmış bekliyordu beni. Tuttum sanki gönlüne yapışırmış gibi. Bırakma dedim gözlerimle gözlerine. Bırakmam dedi elleri belimi sararken.

O sırada bir taksi durdu yanımızda sanki planlanmış gibi. Apar topar bindik. Yol boyunca sessizce dışarıyı izledim. Konuşmak istiyordum ama ne konuşacağımı bilmiyordum. Arada Bulut'un kaçamak bakışlarını yakalasam da bir şey demedim. Bir buçuk saattin sonunda hareketsiz oturmaktan popom ağrımıştı. Normalde olsa hiç çekinmeden söylerdim ama sanırım şu an normal giden bir şey yoktu. Bulut gideceğimiz adresi şöföre söylememişti ya bizi kaçırıyordu taksici amca ya da önceden planlanmıştı. Sanırım ikincisi daha mantıklı. Mantık mı? Nereye gittiğimizi bilmeden bununla gidiyordum. Hem de uzun zamandır. Lanet olası iç ses şimdi mi susmak aklına geldi!

"Hey Bulut biz nereye gidiyoruz?"

"Sanırım bunu söylemek için biraz geç kaldın. Neredeyse geldik. Birazdan öğreneceksin prenses."

Sessiz kalmakla yetindim çünkü eğer konuşursam ağlamaya başlayacağım. Evet sinirlendiğim zamanlar ağlarım.

~

Arabanın anı fren sesiyle irkildim. Sonrasını hatırlamıyorum. Masal Masal sesleri gelirken beni bekleyen karanlığıma gömüldüm.

Hayat hiç beklemediğin zaman sevdiklerini karşına çıkarır. Mutlu olacağına inanmak istersin. Tam en güzel günüm bu olacak diye mırıldanırken hayat her zaman ki klasik hareketini yaparak sana poposuyla güler. Sen bana hayat güldü sanarsın oysa bilmezsin ki ağzıyla gülmediğini.

Yüzsüz ve GururluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin