Başımı yavaşça yerden kaldırarak önümde duran çocuğa baktım. Bu oydu. Bu Justin'di. Aklım almıyordu. Justin nasıl böyle mükemmel bir sese sahip olur ve bunu nasıl kimse bilmez ?
Yerden yardım alarak doğruldum. "Ben üzgünüm... Buradan geçiyordum ve-"
"Sen ne yaptığını sanıyorsun ?" ses tonu korkmama neden olmuştu. Gözlerindeki öfke nefes almamı zorlaştırıyordu. Şu an rengimin sapsarı olduğuma yemin edebilirim."Pekala, kimsin bilmiyorum ama buradan hemen çıksan iyi edersin, ufaklık !"
"İyi ama ben-" sesimin son derece güçsüz çıktığının farkındaydım. "Az önce ne gördüysen, ne duyduysan kimseye anlatmayacaksın, anladın mı ? Şimdi hemen çık."İçimde söylene söylene kapıya doğru ilerledim. Sertçe kapıyı kapatıp ilerlemeye başladım. Hava kararmıştı. Bu yüzden önümü zor görüyordum.
Bu olanlara anlam veremiyordum. Bu konuda neden bu kadar hassas olduğunu anlamadım. Onu bu kadar öfkelendiren ne yaptım ki ?
Bu düşüncelerle kulübeye geldim. Ashley uyumuştu ve onu uyandırmak istemedim. Yatağıma yatıp olanları düşündüm ve uyumaya çalıştım.
Selam. "False Love" adında yeni bir hikaye yayımladım. Bakarsanız sevinirim. Teşekkürler xx
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CAMP • jb
FanfictionHayatı rutin olan normal bir lise öğrencisiydi Emma Smith. Ta ki o yaza kadar. Okulun düzenlediği bir yaz müzik kampına giden Emma, burada hem yeteneğini hem de Justin Bieber'ı keşfeder ve o yazdan sonra onun için hiçbir şey aynı kalmayacaktır.