4.Bölüm

266 29 4
                                    

Geçen hafta aldığım yorumlardan sonra çok mutlu oldum, hikayenin devamını bekleyenler olduğu için kaç okunma olduğuna bakmayacağım ve her cuma yayınlayacağım.



Chorong, içeri girdiği gibi koltuğa yattı.

" Bugün çok fazla kişi vardı. Delirmek üzereyim. "

Cevap vermeden gülümsedim ve kendim için hazırladığım kahveyi ona uzattım. Yerinden doğrularak bir yudum aldı .

" Ne zaman staj falan filan zımbırtısı bitecek ve gerçek doktor olacağız? Resmen kendileri hiçbir şey yapmadan sadece emir yağdırıyorlar."

" Ben halimden memnunum. Genelde bizim bölüm için pek koşuşturmaca olmuyor."

" Doğru. Sen deli olduğu tescilli olanlarla ilgileniyorsun."

" Deli değil. Sadece psikolojik rahatsızlıkları var."

" Doğru. Dün seninkilerden biri, hastanedeki yapay çiçeği sulayacağım diye tutturdu ve tahmin et nasıl sulamak istiyormuş?"

Yüzümü buruşturdum.

" Tamam birkaçı sadece tekrardan tuvalet eğitimi almalı."

" Aslında onlar garip değil. Kim bilir başlarına ne geldi ki bu haldeler."

" Bu hastanedeki herkes başına bir şey geldiği için burada."

" Doğru. Herneyse, molam bitti tekrar gitmeliyim."

Kapıdan dışarı çıktı. Bende bu sırada hasta dosyalarını düzenliyordum. Hemde 2-3 yıl öncekileri. Ama farklı rahatsızlıkları öğrenmek içinde iyi bir yöntem oluyordu. Isimlerden biri ilgimi çekti. Malesef, isim hafızam çok düşük olduğu için böyle tanıdık isimler görünce kafayı yiyordum. Hasta Chuncheon'luydu. Küçüklügümü geçirdiğim bir yer olduğu için tanıdığım biri olduğunu düşündüm. Hemen elime alıp incelemeye başladım.

" Hastanın cinsel bir sorunu var. Ergenlikte yaşadığı bir travma yüzünden her zaman kadınlara karşı cinsel bir istek duyuyor. "

Ilk başta iyileştirmeye istediğim kişi Chorong'tu. Ama o Amerika'ya gittikten sonra döndüğünde bu konuda daha fazla bilgi sahibi olmak istediğim için bulduğum tüm cinsel travmaları okumuştum. Bu yüzden hep ilgimi çekiyordu.

" Hasta, yaptığı her şeyden pişman olsa da dürtüsüne engel olamıyor. Çok sevdiği insanlara bile zarar verebiliyor. Bu konuda en büyük pişmanlığının çok sevdiği kız arkadaşına yaptığını söylüyor. O olaydan sonra daha çok kişiye zarar verdiğini ve zaten kaybedeceği her şeyi kaybettiği için bunun öneminin olmadığını düşünüyor ."

Her nasılsa aklıma hep Chorong geliyordu. Içime doğan bir şeyler vardı. Chorong'un eski erkek arkadaşı.. Olabilir miydi?

" Hasta tedaviye başladıktan 6 ay sonra ölü bulundu. Intihar süsü verilse de , asıldığı ipteki zorlamalar ve sandalyenin olması gerekenden daha uzağa fırlaması cinayet olduğunu kanıtladı. "

Son cümleleri okurken şok olmuştum. Hızlıca toparlanıp Chorong'un yanına indim. Onu ilaçları düzenlerken buldum.

" Konuşabilir miyiz?"

" Çabuk söyle. Gördüğün gibi meşgulüm."

" Kang Son Hyun diye birini tanıyor musun? "

Chorong, elinde topladığı ilaçları bir anda yere düşürdü. Eğilip ilaçları toplamaya başladık.

" Tanıyorsun değil mi? Chuncheon'luymuş."

" Evet. Tanıyorum."

Chorong'un şaşırtıcı derecede dürüstlüğü beni endişelendirdi.

" Kim olduğunu söylemeyecek misin?"

Son ilaç kutusunuda alarak ayağa kalktı.

" O çocuk işte. Sizin okula transfer olmama neden olan."

Bunları çok rahat bir şekilde söylemişti.

" Ölmüş. Daha doğrusu öldürülmüş. "

Chorong duraksadı ama soğukkanlılığını korumaya devam etti.

" Ne yapayım. Huzur içinde yatsın diyemeyeceğim."

Konuşma iyice sıkıcı bir hal aldığı için kısa keserek odaya geri çıktım. Adamın ölümünden 6 ay geçmişti. Yani her ne olduysa bir yıl içinde tedaviye karar verdikten sonra olmuştu. Çok merak ettiğim için gizlice çalışan kayıtlarına girdim. Chorong'un pasaport kayıtlarını inceledim. Tam bir yıl önce ve 6 ay önce Kore'ye geldiği yazıyordu. Buna inanmak istemediğim için bilgisayarı kapattım. Ya gerçekten düşündüklerim doğruysa ve Chorong onu öldürdüyse? Bunun anlamanın tek yolu ona sormaktı ama soramıyordum.

Bu konuda tabiki yeteneğim işe yaramalıydı. Ben insanların farkında olmadığı sorunları kendim bulabiliyordum. Chorong, eğer bu kadar yanlış bir şey yaptıysa ona yardımcı olmalıydım. O gün mesaiden sonra Chorong'a içki teklifi yaptım ama Chorong benden daha zekiydi. Daha ilk anda ondan o çocuk hakkında bir şeyler öğrenmek istediğimi anlamıştı ama belli etmemişti. Bunun yerine sorularımdan hızlı cevaplarla kaçtı.

" Hastaneye gelmeden önce Kore'ye geldin mi hiç? "

" Evet. Tabiki. Birçok kez geldim, büyükannemi ne kadar sevdiğimi bilirsin beni o büyüttü."

" Sadece büyükannen için mi?"

" Tabiki, başka kişileri de görmek için. "

" Mesela?"

" Neden bir anda bu kadar meraklısın?"

Daha önce hiç görmediğim soğuk gözlerle bana baktı.

" Çünkü inanmak istemiyorum. Senin bu kadar kötü durumda olduğuna inanmak istemiyorum. "

Tabiki bunları ona söyleyememiştim.

" Sadece uzun zamandır görüşmedik ve beni boşlayıp boşlamadığını öğrenmek istiyorum. "

Yalan söylerken, kesinlikle daha inandırıcıydım. Chorong'un yüzü bir anda yumuşadı.

" Artık 25 yaşındayız. Bu 20 yıldır dost olduğumuz anlamına geliyor değil mi? "

Başımı salladım.

" Hatırlıyor musun? Ne kadar masum olsa da ilk öpücüğümüz birlikte oldu."

Bu sefer gülümsememe engel olamadan kafamı sallamıştım.

Hesabı ödedikten sonra Chorong'u yine evine bıraktım. Yürümekte biraz zorlandığı için kapısının önüne kadar götürdüm. Kapıyı açmaya çalıştıktan sonra bir anda arkasını döndü.

" Suho!"

"Hmm?"

" Bunu sarhoş olduğum için söylüyorum. "

" Ne?"

" Kore'ye her gelişimde büyükannemi gördüğüm kadar bir kişiyi de gördüm. "

Küçük adımlarla yanıma geldi.

" Aslında büyükannemi merak ettiğim kadar birinin daha ne yaptığını merak ettim."

Duymak istemiyordum. Eğer o adamla görüştüğünü duyarsam sorumluluk bilinciyle hareket edecektim. Ve gerçekten her şeyi Chorong yaptıysa,onu kaybetmek istemiyordum.

Eğilerek dudağına bir öpücük kondurdum. Geri çekildiğimde gözleri büyümüştü.

" Artık içeri gir. Yarın görüşürüz. "

LIKE A FLOWER ( Suho ve Chorong)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin