LIKE A FLOWER ( Suho ve Chorong)

1.Bölüm

Chorong, kısa göz temasından sonra gözlerini kaçırdı. Öğretmen istediğin boş yere geç dedi. Arka sıralardan bir kızın yanına oturdu. Suho oraya gidene kadar gözleriyle takip etmişti ama diğer tüm erkekler de bunu yaptığı için göze batmıyordu. Kürsüye yine 3 kez vuruldu ve öğrenciler selamlayarak hocayı yolladı. Gittiği gibi tabiki yine gereksiz konuşmalar devam etti,  Suho her birinin ağzına vursa ne tepki alırım diye merak etmeye başlamıştı. Kendinden emin bir şekilde ayağa kalktı ve Chorong'un yanına gitti.

"Uzun zaman oldu."

"Efendim?"

"Ben Suho."

" Yani?"

Bu Suho'yu sinirlendirmişti. Ne demek "Yani? ".

"Hatırlamıyorsun sanırım, daha önce komşuyduk. Neyse hatırlamıyorsan sorun değil, böyle devam edelim." dedi ve sunıftan çıktı.

Chorong beş dakika sonra sınıftan çıkarak yanına gitti, belli bir mesafede durdu.

"Beni tanıdığını neden belli ediyorsun? Hakkımdaki her şey zaten okula yayıldı.  "

Suho, ona bir adım attı. Chorong hemen geriye bir adım çekildi.

" Umursamıyorum."

"Saçmalama Suho! 3 yıl boyunca onlarla mı uğraşacaksın sonra?"

" Yanlış bir şey yapmıyorum ki. Yapıyor muyum? Sen yıllardır arkadaşımsın Chorong. "

" Birçok şey değişti. Ben artık eskisi gibi değilim."

"Niye? Hala aynı görünüyorsun."

" Anlamıyor musun yoksa öyle mi davranıyorsun?"

"Dang! İkiside değil."

" Ah, neyse ne. Seni de etkileyip vicdan azabıyla ölmek istemiyorum. "

" Tamam,o zaman beni tanımıyormuş gibi yapma."

" Delirdin mi? Diğer herkes ne diyecek?"

" Bunu ben umursamazken sen niye umursuyorsun?"

" Çünkü,  seni üzmek istemiyorum. "

" Bende senin böyle soyutlanmanı istemiyorum.  Chorong, neden senin suçunmuş gibi davranılmasına izin veriyorsun?"

"Çünkü, onunla çıkmamalıydım. Daha sonra kimsenin olmadığı yerlere gitmemeliydim. Başka kimin suçu olabilir ki?"

"CHORONG! Görüşmeyeli aptalın teki  olmuşsun! Onun hatası yok yani? Eğer onun hatası olmasaydı,bu cinsel taciz olmazdı."

Chorong bir anda geri çekildi.

" Nasıl bu kadar rahat söyleyebilirsin?"

" Üzgünüm ama aptalca kendini üzmeni izleyemem. Ne var yani? Evet başına korkunç bir olay geldi. Evet üzgün hissetmen normal. Ama bir etrafına bak. Ne durumda insanlar var!"

" Yani,benim yaşadıklarım önemsiz, herkesin başına gelebilecek şeyler. Evet bunu defalarca duydum ama al sana süpriz, kurtulmak bu kadar basit olmuyor! Herkesin başına gelebilirdi diyerek yaşadıklarımı yok sayamıyorum. Tekrar olacak diye korkuyorum,o günü unutmamın imkanı yok, her sabah kalktığımda her şeyin bir rüya olmasını istiyorum ama hala tüm gerçeklerle yüzleşmek zorundayım. Tabi,birde senin gibi hiçbir şey anlamayan insanlarla uğraşıyorum. "
 

Chorong,  Suho'yu orada bırakıp gitti.  Suho, Chorong
ile yeniden tanıştıktan sonra hayatında çizeceği yolu belirlemişti. O Chorong gibi insanlara yardım etmek istiyordu, önce Chorong'tan başlayacaktı bu işe. Ama daha sonra Chorong'u uzun zaman boyunca görmedi.  O ailesiyle birlikte sırrını da alıp kimsenin öğrense bile umursamayacağı Amerika'ya doğru yol almıştı.