Bölüm 3:

103 12 17
                                    

Devrim' den:

Yaklaşık iki saattir etrafta dört dönüyordum. Ve hala çocuklardan ses seda çıkmamıştı. Telefona ufacık bir çip yerleştirmek bu kadar uzun sürmezdi. Evin içinde dört dönmekten sıkıldığım için oturdum. Gözüm habire telefondaydı. Ve mesaj sesini duyunca direk kilidi açtım.

Pamir;

"Görev tamam."

Aslanlarım be ! Yine yüzümü kara çıkarmamışlardı. O kızı bulmam gerekiyordu. O benim için çok önemliydi. Kızı bulmak için hemen bir plan yapmıştım. Pamir ve Gökay o okuldan çıktıktan sonra onu takip edicek ve Gökay bir şekilde onu oyalarken Pamir'de telefonuna çipi yerleştirecekti. Ve bizde burdan onu izliyecektik . Deney için önemli unsurlardan biri gözlemdi. Yani gerekliydi . Pamir onun hakında sıkı bir araştırma yapmış olsa da yetmezdi . Kim olduğunu bilmiyorduk . Dışardan görünen unsurlar onu tanımlamazdı. Dışardan görünen unsurlar sadece  ailesi , başarısı vb. şeylerle alakalıydı . Beni ilgilendiren bunlar değil hissettikleriydi . Bana deney için bunlar gerekliydi . Pamir'in tek bulamadığı şey ev adresiydi . Çünkü onlar özel hayatta giriyodu ve hiç bir kurum  söylemiyordu. İstesem bulabilirdim aslında  ama  uğraşmam gerekirdi ve ben buna gerek duymamıştım . Zaten öğrenecektim nasıl olsa . Böyle dalmış saçma saçma düşünüp durmak yerine onu takip etme kararı aldım.Hemen elime laptopumu alıp sinyal tespitine başladım.  Nerde olduğunu bulduktan sonra hedef sinyali telefonuma bağladım. Ofisten koşar adımlarla çıktım. Bir ofisim vardı  . Küçük bir yerdi. Kendi emeğimle kurmuştum . Düşünürken ofisin girişine ulaştığımı farkettim . Arabama atlayıp hedef noktaya doğru ilerledim. Hedefe yaklaştığımda arabayı hemen park edip yaya olarak devam ettim. Koşa koşa hedefe giderken az önümde bir kızın ilerlediğini gördüm. Sinyale baktığımda onun olduğunu anladım. Ve aramızda mesafe bırakarak onu takip etmeye başladım. Bir ara arkasını döndüğünde hemen saklandım. Sağına soluna bakıp tekrar ilerlemeye devam etti. Hemen arkadasından temkinli adımlarla bende ilerlemeye devam ettim. Yaklaşık beş dakika sonra sağa saptı. Ve ilk apartmana girdi. Apartmanı  incelemek için etrafını dolanmaya başladım. Tam arka tarafına geldiğimde ilk kattaki ışık yandı. Sinyale baktığımda o odadan geldiğini gördüm. Ve hemen orda olan ağaça tırmandım. İyi ki bugün takım elbise giymek gibi bir saçmalık yapmamıştım . Çoğunlukla takım elbise giyerdim ama bugün takım elbise giymemiş olmam işime yaramıştı .Camdan içeriye baktığımda iki kızın hararetli bir şekilde bir şeyler konuştuğunu gördüm. İkiside gerçekten güzel kızlardı. Ama bir tanesi o kadar farklıydı ki biran tanıyor hissine kapıldım. Ve onu incelemeye başladım. Yaklaşık 1.70 boyunda 50 kilo civarındaydı. Pembemsi dudakları dolgundu.Saçları uzundu . Yaklaşık olarak beline geliyordu. Hangisi olduğunu anlamak için sinyalden numarayı buldum ve numarayı aradım. Biran ikiside irkilirken bana tanıdık olan kız telefonunu çıkardı ve açtı.  Telefonu kulağıma koydum ve sesini dinlemeye başladım. Bir kaç kez ;
"Alo , kimsiniz?"
Sesinden sonra dıt dıt sesi duyuldu. Sesi güzeldi. Diğer kız elinden telefonu alıp yatağa attı. Bu sefer sakin bir şekilde konuşuyorlardı. Biran adlarını düşündüm. Aklıma fular  ve üzerinde ki "Pera" ismi gelince anladım . Büyük ihtimalle bu kızın adı Pera idi. İsimin anlamı güzeldi .Onları izlemeye devam ederken Pera cebinden bir miktar para çıkardı. İkisininde gözleri dolmuştu. Ne olduğunu anlamaya çalışırken biranda sıkıca sarıldılar. Odaya başka bir kız hışımla daldı. Ve onlara sinirlice birşeyler dedi .Diğer kızda ona bişeyler derken Pera gülümsüyordu. Tabloya alışkın gibi bir hali vardı. Bir süre böyle devam ettikten sonra ikisinide odadan çıkardı. Yatağına yattığını gördüm. Bir süre sonra dolabın olduğu yere gitti ve birşeyler alıp çıktı. Ben ağaç dalında oturmuş onu beklerken telefonum çaldı. Kim olduğuna baktığımda Gökay olduğunu gördüm ve meşgule attım. Eve gidince de konuşabilirdik. Yarım saat kadardır  burada beklerken inmeye karar verdim. Tam inecekken , odanın kapısı açıldı ve içeriye Pera girdi. Bornozlu bir şekilde paytak adımlarla yürüyerek dolabının kapağını açtı. Ve bir kaç eşya çıkardı. Bornozunun ipini çözerken üstünü giyineceğini anladım. Ve gözlerimi kapatıp kafamı başka yöne çevirdim. "Biri şu kıza akşamları perde çekmesini öğretmeli ."
Diye söylenirken odanın ışıkları söndü. Gözlerimi açıp kafamı odaya çevirdiğimde odanın karanlık olduğunu gördüm. Ve ağaçtan aşağı inerek arabamın olduğu yere gitmeye başladım. Bugünlük bu kadar yeterdi zaten . Antika arabama bindikten sonra eve gittim . Arabamı da kendi emeğimle almıştım . Herşey de olduğu gibi . Baba parasıyla geçinen şımarık veletlerden olmamıştım hiçbir zaman . Normal bir ailede dünyaya gelmiştim ve o şekilde büyümüştüm . Tek amacım  teknoloji ile ilgili bir  şirket sahibi olmaktı ve bunun için elimden geleni yapacaktım. Eve geldiğimde Gökay ve Pamir direk sorulara başladılar ;
"Ne oldu kızla?"
Dedi Pamir .
"Birşey yok . Evini , arkadaşlarını falan öğrendim . Şimdilik bu kadar bilgi yeter . En azından bugünlük . Soru sormayın . Yorgunum ve yatacağım "
Dediğimde odama girdim . Evimiz üç odalı küçük bir evdi . Hepimizin bir odası vardı . Tuvalet ve bir çalışma odası vardı . Salon yoktu . Gerek duymamıştık  . Misafirimiz falan da yoktu zaten . Bize uygundu . Her yönden . Yatağıma girdim ve hemen uyudum .

Pera'dan :

Eve geldiğimde sofra kuruluydu . Hemen yemeğimi yiyip odama geçtim . Evimiz üç oda bir salondu . Baya küçük olsa da bize yetiyordu işte . Efsane peşime takılmış ve odama arkamdan gelmişti . Umay'ı  ise ders çalıştığı için eve geldiğimden beri hiç görmemiştim . Efsane ;
"Pera , artık sakladığın neyse onu anlatmalısın dostum ."
Dedi bir Amerikan havasında . Ama ben ciddiyetimi koruyabilmiş ve bu taklidine gülmemiştim . Hararetli şekilde tartışmaya başlamıştık . Ben anlatmak istemiyordum , o ise beni zorluyordu . Sonunda elbetteki o kazanmıştı . Tam ona anlatacakken , telefonum bu aralar popüler olan Maroon 5 - Sugar  şarkısıyla çalmaya başladı . Açtığımda birkaç kez ;
"Alo, kimsiniz?"
Dedim ama cevap alamadım . Sadece nefes sesleri geliyordu . Sapık olduğunu düşünüp kapattığım da Efsane hiç sormadan telefonumu alıp yatağa koydu ve anlatmamı istercesine bana baktığında . Çaresiz şekilde çocukların ve yaşıtlarımın ödevlerini yaptığımı anlatıp bugün kazandığım parayı çıkarıp gösterdim . İkimizinde gözleri dolmuştu . Efsane ;
"Niye bize söylemedin ?"
Dedi . Sonra birbirimize sıkıca sarıldık .  Umay odaya birden hışımla girdi . Muhtemelen yaptığı o sıkıcı ödevlerden sıkılmıştı ve ikimizi salonda göremeyince çıldırmıştı . Bize kızgınca söylenmeye başladı ;
"Neden burdasınız ? İnsan bir haber verir ama yok siz vermezsiniz zaten !"
Dediğinde Efsane ;
"Sakin ol dostum yeah ."
Dedi . Umayla her zamanki kavgalarını yapmaya başlamışlardı . Bir süre onları izledikten sonra gülerek ikisinide odamdan çıkarttım . Odamdan çıktıklarında elime bornozumu alıp banyoya girdim . Ilık ve sıcak arası suyla saçlarımı ve bedenimi iki kez temizledim ve banyodan çıktım . Odama döndüğümde perdemin açık olduğunun farkımdaydım ama umursamadım . Çünkü camın baktığı yer tenhaydı . Bina falan yoktu ve kimse buradan geçmezdi . Yumuşacık pijamalarımı giydim . Sonra ise lambayı kapatıp , aşık olduğum yastığıma sarılarak uyudum .

DenekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin