DEĞİŞİM 〽

BÖLÜM-5-

Masal'ın üzerine sıvının dökülmesinden devam arkadaşlar. Bir önceki bölümde sadece Masal'ın ağzından anlatılıyordu. Şimdi ise Genel anlatım. Yani hiç kimsenin ağzından anlatılmayacak!! Ama sıvının döküldüğü bölümden devam edecek
***
İYİ OKUMALAR :-)

Masal;ve arkadaşları şaşkın şaşkın birbirlerine bakıyorlardı. Masal,gözlerinin kararmasının ardından bayıldı. Uyandığında kendini odasında yatarken buldu. "Umarım bunların hepsi bir rüyadır" diye düşünürken Uzay geldi.
"Kapıyı neden çalmadın? Bir kızın odasına böyle pat diye girilmez!!?" dedi. Uzay bu konuda uzmandı. Yani başkalarının sinirini bozma da.
"Günaydın kokarca!! Ne zaman sesli düşünmeyi bırakacaksın bakalım?!" dedi.
" Kokarca derken! Sensin kokarca! Sinek beyinli fil suratlı arizona kertenkelesi. "dedi Uzay' a şaşkın bakıp labaratuvarda olanların gerçek olmadığını umarak. Tabi Uzay şaşırmamıştı böyle bir cevaba. Masal kimin kardeşiydi sonuçta ''Sakar şey'diye de ekledi Uzay. Uzay hem kokarca demişti ona,kokarcayı anlamasada yine Uzay'ın saçmalıklarından biri olduğunu düşündü, hem de, Masal,Uzay ona sesli düşünmeyi ne zaman bırakacaksın? demişti. Aklına nedense birden Poyraz gelmişti. Poyraz da ona böyle demişti.
"Olanları hatırlamıyor musun? Ahh,cidden mi? Seni salak. Boşversene!" dedi Uzay. Sonra Masal,Uzay'a 'çık' işareti yaptı. Ama Uzay anlamamış bakışlarla'ne var' der gibi bakıyordu. Sonra Masal "ya çık!!" diye bağırdı ve Uzay sırıtarak dışarıya çıktı. Masal,Uzay'ın çıktığından emin olduktan sonra Doğa'yı aradı. Dün neler olduğunu soracaktı. Ama önce güzelce bir duş alması gerekiyordu. Çünkü kolları kaşınıyordu.

Duştan çıktıktan sonra kollarının o kadar kaşınmasına rağmen kızarmadığını farketti.Bu o kadar garip olmasa da neden kızarmadığını merak etti. Ama bunun üstünde pek durmadı.

Özgür hepsine toplu mesaj attı ve mesajda şunlar yazıyordu:
" Uğur Mumcu Meydanı 14.30 da buluşalım"
Bunun üzerine Doğa,Masallara geldi ve orada hazırlandılar. Sonra Uzay Deniz'i,kendilerini evden alması için aradı.
"Alo Deniz ."
"Uzay?"
"Deniz?"  dedi Uzay sırıtarak. Sesi de ince çıkmıştı.
"Ne var lan? İsmimi mi ezberliyon? Arabadayım. Oyalama"
" Evet. İsmin çok güzel. Bana Alanya 'yı hatırlatıyor. Deniz, kum, güneş.. Kızlar falan. "
"Oğlum ne kızı,ne güneşi, ne kumu?Sabrımı taşırma benim. Araba kullanıyorum diyorum anlamıyonmu katıksız" dedi ve kapattı.
" Sen gel al bizi ben sana gösterecem katıksızı. A bide kapattı. "

"Masaaall!!"
"Uzaaayy?"
"Ya şey Deniz'i aradım. Arabadayım dedi.
"Saçmaladın. Deniz sinirlendi.  Benim konuşmamı istiyorsun?Yanlış  mıyım?"
"OHA"  dedi Uzay ve Doğa aynı anda.
"Nerden bildin?"
" Çünkü ben simülakrım Doğa. Zihnine girip ne olduğunu hemen buluyorum."  dediğinde Uzay ve Doğa "vaay"  der gibi Masal'a bakıyordu.
"Cidden salaksınız. Yani Uzay'ın her zaman yaptığı şey. Deniz meşgulken onu aradığında  Deniz ona kızar. Sonra benim Deniz'i aramamı söyler. Bu kadar mı sırf angut ile kuş beyni  ve kafasız zombi kafası ile dolar bir insanın beyni."  dedi Masal. Sonra ne dediğinin farkına varıp "of ne diyorum ben yaa! Beyninizi dolar()gözlü kırk ayaklı orangutanımsı eşek arısı soksun. Bana da sizin yüzünüzden uçan aklımı geri versin . Amin" dedi elini birleştirip yüzüne "Amin" şeklinde sürerken.
***
"Hı! Alo Deniz! Naber?"
"İyiyim Masal? Sen? Bi sorun mu var yine?"  dedi. Neşeli olduğu sesinden belliydi.
"Ha, bende iyiyim. Yok yok sorun yok çok şükür. Şey diyecektim yaa. Bizi geçerken alır mısın?" dedi utanmış bir şekilde yüzünü ekşiterek. Bunun üzerine Deniz kahkaha atarak cevap verdi. "Tabi. Böyle şeylerde çekinmene gerek yok.Uzay nasılsa bende öyleyim.  Kardeşin anlamında. Beyin anlamında değil." dedi gülmeye devam ediyordu.
" Ha tamam. Çekindiğim mi var be gardaş ." dedi sesini kalınlaştırıp farklı bi şiveyle.  " Merak etme seni hiçbir şekilde Uzay'dan ayırt etmiyorum. "dedi göz kırparak. Sonra bunu Deniz'in göremeyeceğini hatırlayınca" Göz kırptım say, Uzay beyinli kardeşim. Bay!!" dedi ve gülerek kapattı. Gülmekten çok sesinde alay vardı. İyi çocuklardı. Kız ne yapsa kabul ediyorlardı garipler.