En sonunda yerde Yüzüm kanlı ve bazı yerlerinin morarmış bir şekilde Kalkıp Aynanın karşısına geçtim ve yüzüme baktım. " Allah Belanı versin baba. " dedim içimden . Makyaj malzemelerimi Alıp hafif bir makyajla morlukları kapatabilmiştim. Yaralar için de yalan uydururum. Bugün işimin ilk günüydü, hazırlanıp evden çıktım. Bisikletime binip Süpermarketin olduğu yere kadar sürmeye başladım. Geldiğim zaman indim ve içeriye girdim. Benim görevim raflara yeni gelen ürünleri yerleştirmekti. Bütün gün boyunca nerdeyse hiç durmadan çalışmıştım ve çok yorulmuştum. Havaya yavaş yavaş kararmaya başlamıştı ve benim de işim bitmişti. Oradakilerden birine söyleyip çıkmıştım. Yarın okul olduğu için işe geç gidicektim. Eve geldiğim zaman bisikletinden inip çantamdan anahtarımı Alıp kapıyı açtım ve içeriye girdiğim gibi direk odama gittim. Babamın o Hayırsız suratını görmeye hiç meraklı değildim. Odama girdiğim zaman üzerimi değiştirip mavi pijamalarımı üzerime giyip direk yatağım yattım ve direk uyudum. Sabah olduğunu yanımda Çalan alarm sesiyle fark ettim. Alarm için en sevdiğim Şarkıyı koymuştum ama şimdi beni o güzel uykumdan uyandırdığı için ondan nefret etmeye başladım. Hazırlanıp saçlarımı yukardan at kuyruğu yapıp yerden çantamı aldığım gibi kapının yolunu tuttum. Kapıya gelince babamın bana seslenmesiyle salona doğru yöneldiğim zaman şaşkınlık içinde babama bakıyordum. Elinde para vardı ve bana uzatıyordu. Bir an inanamayıp sadece eline baka kalmıştım. " Bugün almayı düşünüyor musun? " dediği zaman sadece Kafamı onaylamak anlamında aşağı yukarı yapmakla yetindim ve elinden parayı aldım. Teşekkür ettikten sonra okula gitmek için Kapıya doğru giderken babam salondan bana tekrar seslendi ve " Aslında şimdi hatırladım o para benim sigara paramda dönerken bana bir paket sigara al. " Demesiyle gözlerimde ki ona olan umudum aniden yok oldu. " Tamam. " dedim moralim bozuk bir ses tonuyla. Okula geldiğim zaman Aysel telaşla yanım geldi ve " Müdür seni çağırıyor. " dedi üzgünce. Ne olmuştu acaba diye düşünerek odasına doğru yöneldim . Yanına gittiğim zaman bana çok sinirli bir şekilde bakıyordu. "Beni çağırmışsınız. " dedim masumca. Müdür bana sinirli bir bakış attı ve sonra çekmecesini açıp içinden küçük küçük beyaz torbalar çıkarttı ve önüme attı. Onların ne olduğuna bakmak için Kafamı eğdiğimde gördüğüm şeyler uyuşturucuydu. " Bunların hepsi senin dolabından çıktı." Dedi sesini yükselterek. " Nasıl? Böyle bir şey imkansız bunlar benim değil. " dedim ağlamaklı bir sesle. Gözlerim dolmaya başlamıştı. Ama müdür hala bana inanmıyordu " ben orasını bilmem senin dolabından çıktı mı? Çıktı. Ve bunun bedelini çok ağır ödeyeceksin şimdi dersine git ben seni tekrar çağırıcam ve okulla olan bağlantına son vereceğim." Dediği an şoka girdim göz yaşlarıma bu sefer hakim olmaya çalışmadım akmalarına izin verdim. Ve Koşarak müdürün odasından çıkıp bunu kimin yaptığını düşünmeye başladım. Bulmam pek zor olmadı kesin ' Esma ' yapmıştır. Esma bizim okulun sürtüğüdür. Ve benden hentbol kaptanı Olduğum için nefret eder. Benim yerimi almak için yapmadığı bir tek şey dolabıma uyuşturucu koymadığı kalmıştı ve onu da yaptı. Bu Olanları anlatmak için Aysel in yanına gitmiştim. Onların beden eğitimi dersi olduğu için konuşmamız daha kolaydı. Aysel e bütün Olanları anlattıktan sonra o da bunu yapan kişinin " Esma " olduğunu düşündüğünü söyledi. Bunları Konuşurken müdürün beni çağırdığını duyar duymaz hızlıca Aysel in yanından kalktım ve Koşarak müdürün yanına gittiğimde belki fikri değişmiştir diye düşünürken " okulla olan bütün bağlantına son verilmiştir. Şimdi gidebilirsin. " dediği zaman hiçbir şey Söylemek istemiyordum sadece ağlamak istiyordum. Kafamı eğerek müdürün odasından çıktım ve Sınıfa gidip çantamı aldığım gibi Aysel in yanına gittim. Aysel le biraz konuştum, vedalaştım ve sonra okuldan çıkıp eve doğru gittim.