HEP BÖYLE GÜLÜMSE

-2-

Multimedia ya Ada'nın uyandığında Kaan a sarılışı.

KAAN

Sonunda amerikaya gelmistik Ada hala uyuduğu icin uyandirmadim eve kadar taşıdım. Sonra mutfağa gidip dolaba baktığımda istemediğim bir manzara ile karşılaştım. Allahım dolap boştu. Ağlamak istiyorum sayın seyirciler. Neyse sonunda dolapla hüzünlü bakışımızdan sonra markete gitmeyi akıl ediyorum. Markette 2 saat oyalandıktan sonra eve gidiyorum. Merdivenlerdeyken bir çığlık sesi duydum. Ses çok tanıdıktı. Laan bu Ada'nın sesi. Ada nın sesini duyar duymaz eve koştum. Ada yatakta baygın bir şekilde yatıyordu. Hemen Ada nin yanına koştum. Başını elimle biraz kaldırdım. Ardından Adayi kucağıma aldım. Elimle başını oksayarak uyandırdım. Uyandığında kucağımdan indirdim. Ağlayarak sıkı sıkı sarıldı. Bitanem benim ya. Tek bir damla göz yaşına bile tüm dünyayı yakacağım tek kişi. Belki o umutsuz hayallerim gerçekleşirse Ada dışında baska birileri içinde dünyayı yakabilirim.

ADA

Uyandığımda Kaan karşımda endişeli bir şekilde bakıyordu. Kaan beni kucağından indirdikten sonra hemen boynuna atladım hıçkırarak ağladım bi 10 dakika. Kaan beni yatağa oturttu su getirdi. Su kendime gelmemi sağladı. Kaan güven verircesine ben burdayım dedi en içten gülümsemeyle. Ona bir daha sarıldım çünkü güvende olduğumu hissetmeye ihtiyacım var.

-İyiki yanındasım.

-Herzaman yanında olucam güzelim.

Kaan sözünden sonra alnımı öptü. O öperken içimde birşeylerin koptuğunu hissettim. Yıllardır bastırdığım duygular ortaya çıkmaya başladı gibi hissediyorum. Bu duyguyu geri bastırmam lazım.

-Sen nerdeydin peki?

-Ben markete gittim dolap boştu. Karnımız doyururuz dedim.

-Iyi yapmışsın. Ee hadi yemek yiyelim. Bakalım ne aldın ne yapabilirim.

Kaan marketten aldıklarını dolaba yerleştirirken bende yemek yapıyordum. Menumuzde tavuk, pilav ve salata vardı.

-Mmm ellerine sağlık Ada mükemmel olmuş. Annemi aramadım valla. Çok korkuyodum yemek yapamazsın diye.

-Baya hakaret ettin ama

Ben bunu söyleyince Kaan koca bir kahkaha patlattı

-Ahahahahah.. Hamarat kız Ada ahahaha

-Sen beni ne sanıyorsun ya. Pis, yemek yapmayı bilmeyen falan mı?

-Valla açık soyleyeyim öyle düşündüm. Hatta ilk 3-4 ay sipariş ile idare ederiz sonra seni yemek kursuna yollarım diye düşündüm.

-Seni deşerim Kaan. Gece seni alır 37 yerinden bıçaklar gelinlik giydirir. En işlek caddeye bırakırım görürsün günü.

-Oha Ada be senden korkulur haa

-Ha şunu bileydin Kaan efendi. Ayrıca yarın evi beraber dip bucak temizlicez. Şimdi saat gec oldu. O yüzden sadece yatakları kurup nevresimlerini sericem ve yaticaz. Bunu ben yaparken sende yardim etceksin.:))

-Yaaaaa

-Hiç nazlanma kaçış yolu yok.

-Ee nasıl kalcaz. Valizlerde ortalıkta.

-Şöyle olcak Kaancım. Iki odadan birinde beraber uyuyacağız. Diğerinde dolap olcak. Bir nevi kiyafet odası.

-E iki oda varsa niye böyle bişey yaptin ki? Yanlış anlama mutsuz olduğumdan değil de sen böyle bişey yapmazdın ondan sordum.

-Böyle düşündüm çünkü o kıyafet odası dediğim cok küçük içeri tel yatak bile sığmaz. O yuzden bu büyük oda da beraber uyuyacağız. Oldu mu bay Ego. Sebebinden tatmin oldunuz mu?