Geçici Hafıza

3: Van kedisi

medya: Nehir

Yağız'ın söyledikleri beni hiç etkilemedi. Zaten okul cehennem gibiydi. Şeytanın oğlunun gelmesi hiçbir şey değiştirmeycekti. Yemek arasıdı ve Yağız'ı sabahtan beri görmüyordum. Hiç meraklısı değildim ayrıca. Zeynep ise derslerde benimle uğraşmıştı. Matematikte tam oturucakken sandalyemi çekmişti. Klasik. Kimya'da ise karışımıma kırmızı boya eklemişti ve her yerim kırmızı olmuştu. Gerizekalı. Bunları yaparak beni üzdüğünü sanıyor.

Derslerde soru cevaplamak dışında çok sosyalleşen bir tip değilim. Bu hiçbir zaman benim için sorun olmadı. Hani adam olsa konuşucak tamam o zaman sosyalleşmemek çokta normal olmaz. Yemek arasında yemekhanenin yaptığı yemek çok yenilenebilir görünmüyordu. Benimle bakışan tavuğa acıdım ve Alara'ya verdim.

Alara okulda tek konuştuğum ve arkadaş diyebildiğim insandı. Ama okul dışında o kadar konuşmuşluğumuz yok. Aslında bir erkek olsam Alara'ya yürürdüm. Yanlış anlamayın fesat yavrularım. Çok güzel kızdı Alara ve yemek ne kadar yerse yesin kilo almıyordu. En kıskandığım insan tipi.

Yemekhaneden çıkarken Yağız ve Zeynep dolabımın yakınlarında sohbet ediyorlardı. Kitaplarımı almam gerekiyordu ve kitaplarım dolabımdaydı. Bende kitaplarımı alırken 'istemeden' kulak misafiri oldum... Gerçekten istemeden oldu bak. İnanmazsanız inanmayın bana ne.

Kafamı hafifçe saga çevirip Zeynep ve Yağız'ın olduğu pozisyona baktım. Hay bin kunduz. Ben bu aralar çok fazla yanlış kararlar alıyorum. Zeynep Yağız'ın kollarındaki kasları elleyerek göğüslerini Yağız'ın gözüne sokuyordu. KALTAK KARI! Yani... bana ne, ben onu sevgilisi var diye söyledim. Pff tabiki de ondan söyledim başka ne olabilirdi ki...

"Yağız, okul çıkışı bizim eve gidelim mi?"

"Yığız ıkıl çıkışı bızım ıvı gıdılım mı?'" Dolabımdan çıkardığım biyoloji kitabını sanırım biraz fazla sıkmışım çünkü bildiğin kitabın ağzına sıçtım. Yamuldu yavrucak. Dolabımın kapağını kapatırken 'elimden kaçtı' ve büyük bir gürültü koridorda yankılandı.

Elimden kaçmış olmasının nedeni galiba kapağı Zeynep'in kafası olarak hayal etmemdi. Neyse. Çarpışma sonucu çıkan sesle Yağız ve Zeynep bana baktı. Zeynep aklından artık ne geçirdiyse Satanist bir gülüş sergiledi ve anıma geldi. Elindeki kolasının bana bu kadar yakın tutması Satanist gülüşünün nedenini anlamamı sağladı.

'Ay tatlım sen şimdi bu kolayı alamayacak kadar fakir olmalısın. Bak içime sinmedi ben içerken senin izlemen. Al kalanını sen iç' Ve evet... Tahmin ettiğiniz gibi elindeki kolayı üstüme boşalttı. Gözüme kaçan kola ölümüne sızlatırken Yağız yanıma geldi. Yüzünde 'Bu ne la' bakışı vardı. Eliyle çenemi tuttu ve sağ sola çevirerek incelemeye başladı.

Bekle ne ? Yaptığı şeyi analiz eder etmez eline vurdum. Pis sapık. Dolabımdan yedek kıyafetlerimi alıp tuvaletlere yöneldim. Kabinlerin birinde t şörtümü çıkarırken t şört yaptığım topuza takıldı. Saçımı açıyım darken dengemi kaybettim ve kıymetlime yeni bir morluk eklemiş oldum. En yakın zamanda popomu sigortalatıcağım.

Kolaya bulanmış t şörtümün aynısının koyu mavisini giyerken popomu ovalıyordum. Saçımı tekrar toplayıp aynanın karşısına geçtim. Geçmez olaydım ! Ay allahım bana sabır ver! Zeynep kafana Nicki Minaj'ın götü kadar taş düşsün e mi! Tahmin edin ne oldu.

Sağ gözüme giren kola bir şekilde lensimi çıkarmış ve Van kedisine benzememi sağlamıştı. Diğer lenside çıkarırken ne bok yiyiceğimi planlıyordum kafamda. Kafam aşağıda tuvaletten çıktım. Nalet nolsun. Yağız öküz gibi cüssesi ile hemşireye gidiş yolumu kapattı. Suratına bakmak için kafamı kaldırırken suratı şaşkına döndü.