kim kimin dostu

30 5 0
                                    

medya Işıl
Hiçkimse göründüğü gibi değildir. Ne bildiğiniz kadar iyidir ne de anlatılan kadar kötüdür...

Evdeydim Masal evde yoktu gerçekler ortaya çıkınca Kerem'le barıştılar. Seda denilen kız Kerem'in eski sevgilisinin kuzeniymiş, ayrıldıktan bir yıl sonra kız intahar etmiş Seda denilen kız da kuzeninin ölümünden Kerem'i sorumlu tutmuş. Masal ve Kerem'i ayırıp kendince intikam almayı düşünmüş.

Koray'la birlikte vakit geçirmeyeli çok olmuştu, bütün bu olanların üstüne biraz vakit geçirsek hiç fena olmazdı. Hiç vakit kaybetmeden Koray'a mesaj attım ve buluşmak istediğimi söyledim. Bekledim bekledim cevap yok. Ben senin evini basmazsam Koray efendi bana da Işıl demesinler.

Hazırlanıp evden çıktım. Otobüse nasıl bindim, Koray'ın evine ne ara geldim sinirden hiç birşey hatırlamıyorum. En sonunda zile basma gereği duymadan kapıyı yumruklamaya başladım. Mesajlarıma cevap vermiyorsa kapıyı çalmamı bekleyemezdi.

Sonunda kapıyı açtı açmasına ama gülüyordu. Niye gülüyor bu ya o değil de gülmek ona çok yakışıyormuş bir kez daha anladım. Yeter Işıl içten içe yavşadın çocuğa.

Işıl: Niye gülüyorsun?
Koray: İçeri geç anlarsın.

İçeri geçince Koray arkamdan kapıyı kapattı ve beni salona geçirdi. Salon çok genişti duvarlar sarı renkti mobilyalar duvar rengiyle uyumlu tonlarda seçilmişti, koltukların karşısına konulan ayna odayı olduğundan daha geniş göstermişti.

Koray: Neden oturmuyorsun?
Işıl: Mesajlarıma neden cevap vermiyorsun?
Koray: Birine süpriz hazırlıyordum görmemişim.
Işıl: Kime süpriz hazırlıyorsun ki sen başkalarına niye hazırlıyorsun bana hazırlasana.
Koray: Belkide o biri sensindir.

Koray kolumdan tutup bir odaya sürükledi. Girdiğimiz oda mumlarla süslenmişti ve masanın üstünde bir pasta vardı ama pastanın üzeri örtülmüştü. Koray belimden tutunca o müzik çalmaya başladı, benim en sevdiğim şarkıydı bu. Koray'la dans etmeye başlayınca şarkının sözlerini kulağıma fısıldamaya başladı. Herkesin hayaliydi bu ve ben herkesin hayal ettiklerini yaşıyordum.

Işıl: Koray bütün bunlar ne için yaptın?
Koray: Hayatımın anlamını kazanalı bir ay oldu, bunu kutlamak istedim.
Işıl: Koray ben çok korkuyorum.
Koray: Neden korkuyorsun?
Işıl: Ben bitmesini istemediğim bir rüyadayım ya bir gün bu rüya son bulursa.
Koray: Bu rüya biz istemediğimiz sürece bitmez bitemez Işıl'ım.
Işıl: Pasta yiyyelim mi? Acıktım da ben.
Koray: Tamam Işıl'ım gel seni ellerimle besliyim.

Dans etmeyi bırakıp masanın başına geçtik romantik anları bozmakta bir numarayım. Koray sandalyemi çekip oturmama yardım edip karşımdaki sandalyeye oturdu. Birinci ayımızı bitirdiğimiz için pasta da bize özel olacatı. Koray pastanın örtüsünü çekince ikimizin yüzü düştü.
Pastada bizim fotoğrafımızın olması gerekirken onların fotoğrafı vardı...

Işıl: Koray pastanın üzerinde neden sizim fotoğrafınız var?
Koray: Bilmiyorum Işıl'ım ben ikimizin fotoğrafını vermiştim.
Işıl: Koray yeter artık ya sen hala bu kızı mı seviyorsun?

Gerçekten yetmişti artık hangi kız benim durumumda olmak isterdi ki? Koray doğru mu söylüyordu? Eğer doğru söylüyorsa bu pastadaki fotoğraf neyin nesiydi?

Topuk sesleri gelmeye başladı kapı birden açılıp "Gerçekten beni unuttuğunu mu sandın" dedi biri sesin geldiği yere baktım. Lanet olsun senin burda ne işin var.

kusursuz cinayetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin