Umursamıyorum

27 5 0
                                    

medyadaki Gökhan
Umursamamak kendini kandırmaktı oysa, o kişi hala senin umurunda ama sen bunu kimseye belli etmek istemiyorsun. Bazen kendinize göre haklı sebepleriniz olur görmezden gelirsiniz bazılarını yalnızca siz bilirsiniz gerçekleri, aslında görmezden gelmediğinizi göz ucuyla ona hala baktığınızı...

İçeri giren Koray'dı ve galiba benim garsonla konuştuğumu gördü kızmış olmalıydıya da bozulmuş. Yanımıza gelip konuşmaya başladı.

Koray: O çocukla ne bok yemeye konuşuyorsun?
Sinirlenmişti ama benim kadar kırgın olamazdı...
Işıl: Bunun seni ilgilendirdiğini pek sanmıyorum.
Koray: Sedef sana ne dedi bilmiyorum ama olayları benden dinleyeceksin.
Işıl: Seninle artık konuşmak istemiyorum.

Bunu söylememle Koray'ın beni kolumdan tutup sürüklemesi bir oldu. Ben "beni bırak lanet olası hayvan" derken yanımıza biri geldi ve Koray'ın yüzüne yumruk attı. Koray yere düştü tam kalkacakken bir tane daha yumruk yedi. Bana dönüp "iyi misin?" diye sorduğunda şok geçirdim. Yumruk atan Gökhan'dı üstelik bana elini uzatıp "gidelim" dedi. Ne yaptığını zannediyordu bu...
Gitmelimiydim, gitmek istiyordum avazım çıkana kadar ağlamak, içimi dökmek ve rahatlamak istiyordum...

Masaldan

Işıl beni arayınca endişelendim ve Koray'ı aradım bana "Kafeye gittiğinizde konum at." dedi olayı bilmediğim için tamam dedim hızlıca birşeyler giyinip evden çıktım. Işıl'ı alıp kafeye götürdüm. Götürdüğüm kafede tanıdık biri vardı ve Işıl ile tanışmaları gerekiyordu ama benim tanıştırmama gerek kalmadan kendileri tanıştılar.

Tanıştırmak istediğim kişi Gökhan'dı. Gökhan Işıl'ı tanıdığı için sıcak davranıyordu ama canım Işıl'ın hiçbir şeyden haberi yoktu. Konuşmaları bitince Işıl yanıma geldi bu sırada Koray bunları görmüştü ve beklenilen kavganın çıkmasına dakikalar kalmıştı, normalde olsa çıkıp giderdim ama canım kuzenim için kavga çıkacaksa bunu ilk görenlerden biri ben olmalıyım.

Koray yanımıza kadar gelip "O çocukla ne bok yemeye konuşuyorsun?" diye sordu sinirlenmişti ve de kıskanmıştı. Ben Işıl'ı çok iyi tanıyordum Koray'ı süründürmeden onu dinlemeyecekti...

Işıl ve Koray konuşurken gözüme Gökhan takıldı bizim tam karşımızda bir eli masadan destek alırken kendini zor tutar gibi bir hali vardı. Koray Işıl'ın kolundan tutup sürüklemesiyle Gökhan Koray'a yumruk attı Koray yere düştü tam kalkacakken bir tane daha yumruk attı. Işıl'a dönüp "gidelim" dedi. Ah be Gökhan değer miydi kavga etmeye...

Koray'dan

Kendime geldiğimde evimin kilerindeydim, yerde sırt üstü uzanıyordum hatırladığım en son şey birinin kafama odun benzeri bir şeyle vurması ve Sedef'in Işıl'ı yanımdan götürüşüydü. Tam kalkacakken biri boynumdan bastırıp kalkmamı engelledi. Yüzü gözükmüyordu ama vücut tipinden erkek olduğu belliydi, hem uzundu hem de kaslıydı. "Ne oluyor lan sende kimsin?" diye bağırınca boğuk bir sesle karşılık verdi; "Asıl ilgilenmen gereken konu ben değilim Sedef'in o güzel sevgiline ne dediği ve ne yaptığı." Sesi o kadar bilindik geliyordu ki sesin sahibini tanıdığıma emindim. Tekrar kalkmak için hamle yaptığımda bu sefer kalkmam için bana izin verdi daha sonra kendisi de odadan çıkıp gitti.

Kendime geldikten sonra dışarı çıktım her yerde Işıl'ı aramaya başladım ama hiçbir yerde yoktu, Sedef ona ne dedi? Eğer ona zarar verdiyse onu yaşatmazdım, kendi ellerimle alırdım canını...

Dalgınlığımı bozan telefon sesiydi va arayan Masal'dı. Telefonu açtığımda Işıl'ın neden kötü olduğunu sordu, bende "Işıl sana bunları zaten anlatır siz nerdesiniz?" diye sorduğumda gidecekleri kafenin adını söyledi ve ondan konum atmasını rica ettim. Yaklaşık 15 dakika sonra Masal bana konumu attı bende eve gidip arabamı aldım ve yola çıktım.

Kafeye girdiğimde Işıl garson bir çocukla konuşuyordu. Çocuğun tipinde bir gariplik vardı Işıl'a çok sıcak davranıyordu bu da benim sinirlerimi iyice bozmaya başlamıştı.
Işıl sohberi bırakıp Masal'ın yanına giderken beni gördü ama verdiği tepkide bir gariplik vardı, gülüyordu ve gülüşü her zamanki gibi değildi sinsiceydi, kim bilir ona ne söylediler? Sinirlenmiştim iyice bu olay fazla büyümüştü ve Sedef'te fazla olmuştu artık. Yanlarına gidip ne oluyor diye hesap sormaya karar verdim.

Koray: O çocukla ne bok yemeye konuşuyorsun?
Işıl: Bunun seni ilgilendirdiğini pek sanmıyorum.
Koray: Sedef sana ne dedi bilmiyorum ama olayları benden dinleyeceksin.
Işıl: Seninle artık konuşmak istemiyorum.

Ne diyordu bu kız nasıl beni istemezdi. Işıl'ımı götürmem gerekiyordu, herşeyi benden dinlemeliydi. Işıl'ı kolundan tutup sürüklerken Işıl " beni bırak lanet olası hayvan" diye konuşmaya başlamışken nerden geldiğini bilmediğim biryerden yumruk yedim ve yere düştüm. Ayağa kalkacak iken üzerime çıktı ve bir tane daha yumruk attı. Üzerimden kalktığı gibi Işıl'ın yanına gitti ve " iyi misin?" diye sordu kimdi bu? Kendime gelip ayağa kalkınca bana yumruk atanın garson çocuk olduğunu gördüm. Bütün bunların üstüne Işıl'a, Işıl'ıma elini uzatıp " gidelim " dedi. Bittin oğlum sen sen kimsin ki bana yumruk atıyorsun, bunlar yetmezmiş gibi benim Işıl'ıma gidelim diyorsun...

Işıl bırakma beni gitme onunla, beni dinlemeden cezamı kesme bana bunu yapma ben bunların hiçbirini hak etmedim...

kusursuz cinayetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin