Çenemin kasıldığını farkedip gülümsemeye çalıştım. kenan bana ufak bir bakış atıp elindeki ucuz viskiden büyük bir yudum aldı. 'bunu neden yaptın' dedi gözlerini denizden ayırmadan. Soğuktu ve biz hiç üşümemiş gibi ucuz viskiyle belediye bankında oturuyorduk.
O an aklıma geldiğinde gözlerim ufakça dolmuştu " hakettim" dedim. Babası için tek suçlayacağı kişi benmişim gibi hissediyordum ama öyle değildi. Bunun suçlusu bana babalık yapamayan babamdı.
kenan viskiyi bırakıp bana döndü ' seni ilk kez öyle gördüm ecrin...var bir şeyler. anlatmak ister misin?' başımı olumsuzca sallayıp elimdekinden büyük bir yudum aldım. Acısıyla gözlerim iyice yaşarmıştı. "anlatacak birşey yok. Sadece sinirini bana vurmasına izin verdim o kadar. Bende bıktım babamdan, bunda benim hatam yok. Onu ben seçmedim"
3 saat önce
'kenan, hani babamı hapse attıran adamın öz kızı'. Gözlerini benden ayırmadan sinirle bağırdığında sertçe yutkundum 'kenan gitsek iyi olacak'
'hiçbir yere gitmiyorsun! özelliklede sen ecrin! bunun hesabını nasıl verecek baban? Araştırdım... sırf senin milyar dolarlık isteğin için senin ucuz baban benim babamın parasını alıp suçladı. Peki ne için! '
başımı hızla yana salladım " ben gidiyorum" diye bir adım attığımda kolumu kavrayıp sırtımı duvara çarptı. ağızımdan hafif bir inleme çıktığında müzik kesilmiş,herkes gözünü bize dikmişti.
"eee araban yok?-" huzursuzca gülüp çenesini kaşıdı "tabi ya... en son gördüğümde yeni sekretere kırmızı bir araba almıştı" kaşlarım çatılırken o gülümsemeye devam ediyordu " anlaşılan söylemem gerekiyordu, o kızı o arabada düzdüğü kısmı daha söylemedim bile"
gözlerimin dolduğunu anlamışcasına başımı eğip koşarak oradan uzaklaşmaya başladım.
ŞU AN
hafifçe doğrulup viskiyi yere atıp kırdım. kenan ayaklandığında ona döndüm. Anlaşılan onu ekmem gerekecekti. "beni eve bırak,ayakta duracak halim yok" başını sallayıp yola doğru adımlamaya başladı.
Kafamın güzel olduğunu çok iyi biliyordum. Başım dönüyor ve arada bir hıçkırıyordum. VE en kötüsü...işemem gerekliydi.
kenan ilerlemeye devam edince ters yöne doğru koşmaya başladım. Kalabalık insanlar arasına girip ilerlemeye başladım. Burak... haklıydı.
Babam olacak herife dersini vermeliydim. Ondan araba istedim. o ise aşırı seksi sekretere aldı ve kötüsü o araba için bir adamı iftiraladı.
Sokağın köşesinde sıgara içen gence doğru yaklaştım " sıgaran varsa verir misin? birkaç tane". Genç kapşonunu açıp beni inceledi "sarhoş musun?"
aniden gelen kahkahamı durduramamıştı. bu sinir bozucu bir kahkahaydı. "tamam, sarhoşsun" dediğinde cebinden beyaz toz çıkardı "al,bu daha iyi gelir"
Gülümseyerek elinden çektim "saol". İlk uyuşturucumu poşetten kurtarıp hepsini ağızıma attım.
***
" kızım kalksana"
soğuk rüzgarla beraber belimden dürtüldüğümü hissettim.
hafifçe gözlerimi aralayıp yavaşça doğruldum. Denize karşı bir bankta uyuya kalmıştım. Ne ironi ama.
" tamam amca dürtme,yaşıyorum..." içimden "malesef" kelimesini de ihmal etmedim. Başımda nicki minaj twerk yapmış kadar ağrıyordu.
Kalkıp rastgele yürümeye başladım. Birisine çarpana kadar yürümeye devam ettim. VE oldu bile.
başımı kaldırıp o kişinin yüzüne baktım. Huzursuzca bir kahkaha attığımda nefesini verdi "acınacak haldesin" dedi nefesinin arasından
" bak, eğer dün geceden olduysa-" elimle sus işareti yaparak onu susturdum " evet, haklıydın. o yüzden seni suçlamak yerine kendimi yollarda siktirmeyi tercih ettim. Babam olacak herif yüzünden bunlar başına geldi" dedim alayla. Uyuşturucunun etkisi geçmemişti
tam konuşacakken " ve hayır orusbuluğa başlamadım. iyi günler." diyerek yanından geçtim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAD LOVE (Daniel sharman fanfic)
Romance"zıt kutuplar birbirlerini çeker diyorlar ama aşk anlamında,evet biz birbirimize çekildik ama düşman anlamında" ona şaşkınca bakarken gülümsedi,geri geri gidip kapıyı kapattı.
