bölüm 5 "ara"

137 7 1
                                    

Hemen hemen herkesin ortak bir sorunu vardı "nefret ettikleri insanlar"

Ben onlara kısaca küfür ediyorum. Ama aslında hayatımızı tam yapan bizi öfkelendilen insanlardır. Onlar olmadan hırslanmayız, kendimizi onlardan üstünleştirmeye çalışmayız.

Ne kadar küfür etsende bir yandanda oldukları için memnun kalıyorum.

Babam gibi... annem bizi bıraktığında karşı komşumuzla evkenmişti. Yani bir bakıma annemin gitmesi için fırsat kolluyordu.

Elimdeki kalemin yere düşmesiyle kulaklığımı çıkarttım. Hoca denileyevek kadar buruşuk teyze kaşlarını çatıp beni süzdü. "Derste müzik mi dinliyorsun?" Eğilip kalemi aldım. Doğrulduğumda onun dışında herkes bana bakıyordu. Nedense onu hep kendime benzetiyordum. Kimseyi siklediği yoktu. "Evet" net bir lekilde cevabımı yapıştırdım.

"Bu sınıftan artık illallah ettim, dersi dinlemeyecek olan varsa çıksın sınıftan" herkes bir şeylerle uğraşırken sınıf sessizleşmişti. Çantamı alıp cool bir şekilde sınıftan çıktım. Bu teyzeyke uğraşamazdım.

Karşımda burak piçini görünce gözlerimi devirdim. "Buldun mu?" Çantamı düzeltip yüzüne yine sert bakışlar attım.

"Buldum" dedim terslercesine kollarını birleştirince gözlerim istemsizce kaslarına gitti.

"Kötülerin ağladığını bilmiyordum" alayla söylendi. Başımı kaldırıp mavi gözlerine meydan okudum. Sinirlerim tribünde ayağa kalkmış gibiydi. Sadece futbolcunun gol atmasını bekliyordu.

Ağlamak ezikçeydi. Ve bende bunu onun önünde yapmıştım. "Seni ilgilendirmez" dedim dişlerimin arasından "belki ilgilendirir... sonuçta o adamın kızısın. Dinle. Senin düşmanın değilim"

"Sonuçta babamın düşmanısın...bende öyle" diyip hızla yanından uzaklaşmaya başladım. Mavi gözlerini sırtımda hissedebiliyordum.

Ne ara o adamı bu kadar umursar olmuştum? Burak yüzünden mi? Arsızca gülümseyip kızlar tuvaletine girdim

Okulun zil sesi etrafı doldurunca kızlarda buraya doluşmuştu. Eteğimi düzeltip kirpiklerime maskarayı sürdüm.

Kapı açıldığında kızların cırlak sesi uğultuya dönüştü. Geleni görmek için bakışlarımı oraya çevirdim.

Genelde filmlerde okulun kabadayı kız girince kızlar oradan uzaklaşırdı. Şimdide öyleydi ama farklı olan bir şey vardı. Bu okulun resmi fahişesiydi.

Kızlar çıkınca buse sırtını parlak fayansa dayadı. "Dün nasıldı? " maskayı kapatıp iyice kapağını sıktırdım. "Güzeldi" diye yanıtladım. Nefesinin verip doğrulunca ona döndüm "burağın evinde ne işin vardı?"

Kollarımı belime dolayıp ona biraz yaklaştım "galiba cevabım sanane amına koduğum olacaktı" bana bir hamle yapacağı sırada bileğini tuttum "bu seni neden ilgilendiriyor? Aa pardon onun birkaç gecelik sevgilisiydin dimi? "

Kesik kesik nefesler aldı. Onu önemsiyordu. "Eğer onunla..." lafını içeri giren arkadaşı böldü. Hışıyla kolumu tutup sırtımı fayansa yaşlayınca soğuk ellerini boğazıma sardı. "Nerde kalmıştım? Haa evet. Eğer ona yaklaşırsan ünlü iş adamının kızı değil bu şehrin fahişesi olursun" pis nefesi yüzümü yaladı. Nedense hiç tepki vermiyordum. Ama içimde dokunulmaması gereken yer yavaşça açığa çıkıyordu.

"Senin gibi mi?" Dediğimde yüzümde hafif bir uyuşukluk hissettim. Onu hışımla ittiğimde arkadaşı tekrar beni eski pozisyonuma çevirdi. Kapı açıldığında başımı oraya çevirdim.

Şu dışarıda atıştığı kız değil miydi? Evet süper bir karşılaşma. Yeşil gözleri hwpimizin üzerinde gezindiğinde beni tutan kıza tekme atıp sırtını lavaboya çarpmasını sağladım.

BAD LOVE (Daniel sharman fanfic)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin