A.T ~ 6

26.9K 1.6K 134
                                    


Bölüm ithafı ; ilayda17199

Oturduğum yatağın üzerinde büzülüp kollarımı dizlerime sardım. Akmak için yalvaran gözyaşlarıma inat tek damla dökmedim. Acı buram buram kalbimi sarıp üzerinde tarifi imkânsız bir ağrı yaparken titreyen ellerimi kaldırıp artık yerinde olmayan saçlarıma götürdüm. Dişlerimi sıkmama rağmen bir damla yaş düşmüştü bile . Yoktu işte saçlarım. Saçlarımın yerine bir bez parçası bağlanmıştı kafama.

Bir kadının saçı olmaması ne demekti ? Kimse anlayamazdı bunu. Saç bu ya saç. Her teli bir ömrü temsil ederdi bence . Üzüldükce saç tellerin ağarır , beyazlaşırdı.  Öfkelenir saçlarını çekiştirirdin .  Kıymetlidir saçlar . Her baba , evladının saçlarını okşar , anneler kızlarının saçlarını tarardı. Ama şimdi benim elimden kayıp gitmişti ömrüm. Kesmeye bile kıyamadığım saçlarım bir hemşire tarafından sıfıra vurulmuştu.

Gözlerimi kapatıp henüz bir kaç saat önce ki anının gözlerimin önüne gelmesine izin verdim.

Yine bu yatakta oturmuş , sessizce hemşirenin saçlarımı kesmesine izin vermistim. Aytuğ elimi sıkıca kavramış bana gülümseyerek bakıyordu. Git demiştim ona , beni böyle görme . Ama dinlememiş . 'Sen her halinle güzel olursun ' demiş ve elimi sıkıca tutup yanımdan bir saniye ayrılmamıştı. Hemşire işini bitirip çıktığın da elimi kafama götürmeye korkarak , gözyaşları içinde Aytuğ'ya bakmıştım. Gülümsüyordu. İşte yine ve yine gülümsüyordu . Güç , umut timsaliydi adeta . Yılmana yıkılmana izin vermeyeceğim diyiyordu.

Gözümden yaşlar akarken "Çok çirkin oldum değil mi ? " diye mırıldandım.

"Hayır. Hâlâ çok güzelsin . " kaşlarımı çattım.

"Yalan söylüyorsun !" diye bağırdım. Elimi saçlarıma götürüp acı içinde çığlık attım. Sonra çıplak ayaklarla yataktan kalkıp banyayo gittim ve korkarak aynaya baktım. Acı bir inleme dudaklarımdan dökülürken hıçkırıklar içinde olduğum yere çöktüm. Bedenim deli gibi sarsılırken nefesim kesilircesine ağlıyordum.

Yanıma gelen Aytuğ , beni kolları arasına alıp sakinleştirmeye çalıştıysa da işe yaramadı. Öfkeli , kırgın bakışlarımı gözlerine çevirdim.

"Yalancı !" diye haykırdım. Ellerim yumruk olmuş , göğüsüne vururken bu kelimeyi defalarca kez tekrarladım. Gücüm tükenip Aytuğ'nun kolları arasında hareketsiz kaldığım da o kollar beni sıkıca sarmalayıp , çömeldiğimiz yerde kucağına aldı.

Başımı kaldırıp kırgın bakışlarla çikolata kahvesi gözlerine baktım. Oradaki acı dalga dalga bana çarptı. "Çok çirkinim işte , çirkinim. Neden yalan söyledin bana . Neden ?! " yüzümü avuclarının arasına alıp alnını alnıma yasladı.

"Yalan söylemedim Melek . Ben yalan söylemem. Sana güzelsin dedim ve hâlâ güzelsin . Bu seni kandırmak için bir yalan değil. Benim güzelliği dış görünüşüne bakarak karar vermem . Ha ama illa görünüşüme bakarak karar ver dersen . Cevabım yine değişmezdi . Saçların olmasa da güzelsin . O ela gözlerinin güzelliği yeter . " gözyaşlarıma rağmen içtenlikle gülümsedim. Bu adam mutlu etmeyi biliyordu.

AŞKA TESADÜF  ( Aşkın Serisi * 3 ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin