Bu birbirlerini ölümüne seven bir çiftin hikayesiydi...
Son randevuları olduğunu bilmeden çıktılar dışarı. Bu sefer her zaman gittikleri ve ilk tanıştıkları kafeye giderken gittikleri işlek cadde yerine ara sokaklardan gitmeyi yalnız olmayı seçmişlerdi. Girdikleri son sokağın ortasındaki çöp konteynerinda tuhaf sesler geliyordu, adam ne olduğuna bakmak için ilerledi, konteynerin kapağını kaldırdı ve içine baktı.
O gördüğü son şeydi. Birden yere yığıldı, kadın, adama doğru koştu ve telaşla onu yerden kaldırmaya çalışıyor bir yandanda çığlık atıyordu. Neyse ki sokağın çıkışı ana caddeye doğruydu ve kadının acı haykırışlarını birileri duymuştu.
Yanına koşan bir adam kadının sevgilisini kucakladı ve sokağın sonunda ki arabasına götürdü.
Kısa süre sonra hastaneye vardılar ama artık çok geçti, adam ölmüştü. Kadın duyduğu haber karşısında fenalaşmış ve bir hafta komada kalmıştı. Kadın kendine geldiğinde hastanenin soğuk tavanına bakıyordu. Sevgilisinin sesini duyabiliyor ve ona dokunduğunu hissede biliyordu ancak orada hiç kimse yoktu. kısa süre sonra delirdiğini düşündü ve artık bu seslerden kurtulmak için oradan çok uzağa, sevgilisiyle daha önce hiç gitmediği bir şehre taşındı ama bu onu durdurmadı o sesleri yinede duyuyordu.
En sonunda bunlara dayanamayıp intihar etti o günden sonra o şehirdeki her sevgili, bir birini seven her genç gecenin en karanlık saatinde o çiftin ruhları tarafından öldürüldüğü iddia edildi ancak bu iddialar hiç kanıtlanamadı ve olan gençlerin gizemi asla çözülemedi.