"Bu kasetteki videoları izlemiyor olman benim için bir şey değiştirmiyor, bunu biliyorsun değil mi?" elimi alnıma vurarak güldüm. "doğru ya, izlemiyorsun. 'sen' şeklinde de konuşmam gerekmiyor ama ne fark eder?"
Çektiğim en uzun videolardan birinin daha sonlarına geliyordum.
"Umurumda değil, beni sevsen de, sevmesen de. Bu videoları izlesen de, izlemesen de."
Hiç olmadığı kadar çok umursuyordum aslında ama kendimi buna inandırmak, yapmak istediğim istediğim en son şeylerden biriydi.
"Birbirimiz için ne ifade ettiğimizi hatırlaman yeter sadece. Birlikteyken yaptıklarımız, hiç konuşmadan bile birbirimize anlatabildiklerimiz. Konuştuğun insanlar anlattıklarına rağmen seni anlamazken, sadece gözlerinin içine bakarak hissettiğin ufak bir şeyi bile anlayabildiğimi, unuttun mu? Birbirimizi ne kadar kötü bir haldeyken bulduğumuzu."
Yine tavandaki resimlerimize baktım ve karşılaştığımız konserlerden bir tanesinde çekildiğimiz fotoğrafı görünce, o konseri ne kadar özlediğimi fark ettim. İlk birbirimizi gördüğümüz günü tam net olarak hatırlayamasam da, yakın olduğumuz günü çok net hatırlıyordum. Kimseye anlatamadıklarımı hiç tanımadığım halde ona anlatmıştım ve hissettiklerimi anlayabilmişti. Konserler... Hep nasıl denk geldiğimizi bilmiyordum ama haftada en az iki gün hiç bilmediğim birisinin konserine gittiğimde onunla karşılaşıyorduk. O zamanlar psikolojik olarak o kadar çökmüştüm ki, nerede, kiminle ne yaptığımı sorgulamıyordum. Bilmediğim bir saatte evden çıkıp, bilmediğim yerlere gidip sorgulamadan olmayan şeyler yapıp, kendim değilmiş gibi davranıyordum. O konsere de neden olduğumu bilmiyordum, gelmiştim işte, neden veya nasıl olduğunun bir önemi de yoktu artık. Ben hep en arkada çimde oturup şarkıyı dinleyip, gökyüzünü izliyorum. O da hep yanıma oturuyordu ve konser bitene kadar öyle duruyorduk, zaten yüksek sesten dolayı konuşsak da sesimiz duyulmayacağı için birkaç konser boyunca hiç konuşmamıştık. İlk konuştuğumuz gün, yine çimde oturuyordum. Konser başlamıştı ama o gelmemişti, konserin ortasına doğru ümidimi kesmişken o sırada yanıma oturmuştu ve hiçbir şey demeden yine gökyüzünü izlemiştik. Nasıl olduğunu anlamadan, konserin bitimine doğru konuşmaya başlamıştık, ilk konuşmamızdı. Konuşurken bağırmamız gerekiyordu ama pekte sorun olmamıştı bu. Konser bittiğinde, etraftaki herkes dağıldığı için sessizleşmişti ve biz de sahile doğru yürümeye karar vermiştik. Şu an hangi konu olduğunu hatırlamasam da anlatırken ki gülümsemesi, yanağında oluşan o gamzesine o zaman aşık olmuştum. Kim o kadar güzel ve içten gülebilirdi? Sahile yarım saatten daha uzun sürede varmamıza rağmen konuşmalarımız sayesinde yolun uzunluğunu fark etmeden rahat bir şekilde gelmiştik. Ben kuma oturduğumda, o gidip dalgaların vurduğu denizin kıyısına oturmuştu. Kıyı da sayılmaz aslında, tam olarak denizin içine oturmuştu ve ben de yanına gelmiştim. Giysilerimizin ıslanacağını umursamadan bütün gece orada oturmuştuk. Bana bileklerini göstermişti, biraz zor olmuştu ama hepsini tek tek anlattığını hatırlıyorum. Kendime psikolojik olarak zarar vermiştim evet ama fiziksel olarak zarar vermediğim için tam olarak ne hissettiğini anlayamasam da, yanında olabilmiştim. O gün ona anlatabileceğim çok fazla şey yok zannediyordum ama ona anlattığımda ne kadar fazla sorunum olduğunu görmüştüm, yeniden hatırlamak istemeyeceğim kadar kötü şeyler. Düşünceleri beni iyi hissettirmeye yetiyordu, anlattıklarıyla beraber. Bütün gece konuşabilmiştik ve ilk defa bir insanın bana bu kadar iyi hissettirebildiğini sonradan da olsa anlamıştım. Daha sonra birkaç gün konserlerde karşılaşamamıştık, ama yaklaşık dört gün sonra başka bir konserde daha. Birkaç ay bu şekilde buluştuk sadece, tanımadığımız insanlarla dolu alanda kendimiz olarak. Bazı zamanlar anlatacak bir şeyimiz bile olmamasına rağmen, denizi izlerken sahilde uyuyakalmalarımız, bilmediğimiz sokaklarda çok kaybolduğumuz ve daha anlatamayacağım kadar fazla olmuştu. Yaşadıklarımın ilkleri hep onunlaydı, onun sayesinde çok fazla şey yaşamıştım.
"Bu gün Calum ve Hailey'le beraber bir konsere gideceğiz. Yine bilmediğimiz bir konser, karşılaşır mıyız dersin? Hiç sanmıyorum ama, belki bir gün. Yine karşılaşsak bir konserde, güzel olurdu gerçekten. Sen sahilde bana artık sadece izi kalan kesiklerini yeniden anlatırsın ve ben dinlerim, hatırlamak istemezsen yine sokaklarda kaybolsak da olur, sadece yanımda olduğunu düşünmek bile güzel şey."
Daha diyebilecek çok şeyim varken buna rağmen kamerayı kapattım ve biraz uyumak için kendimi yatağa attım. Akşam Hailey ve Calum'la buluşacağımız için, şu anlık uyumak düşünmemek için en güzel kaçış yolum olacaktı.
bölüm yazmayalı 7 ay filan olmuş sanırım, 1 yıl geçmeden bir şey daha yazayım bari dedim. diğer bölümü 7 ay kadar bekletmem merak etmeyin o yüzden kurgu kafamda tamamen oturdu o yüzden yeni bölümde kısa zamanda gelir beklettiğim için kusura bakmayın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Video Diary || ashton irwin
Fanfiction"belki başka bir konserde karşılaşırız bu sefer."