5•

418 34 9
                                    

"Çok mutluydun, onun yanında. Gülümserken, konuşurken, içkiyi içerken..." dün akşamı hatırladıkça daha da çok kırılıyordum. "Benim yanımdayken o kadar içten gülmüş müydün peki? Hiç sanmıyorum. Kafanı benim olduğum tarafa çevirdiğindeki anda yüzünde oluşan yüz ifadesini hiç bir zaman unutabileceğimi sanıyorum. Benim nasıl çöktüğümü görüp bana acıdığından eminim. O yüzündeki gülümsemenin silinmesinden bunu herkes anlayabilirdi. Beni gördüğündeki gözlerinde oluşan acımayı hiç bir zaman unutmayacağım Ashton... Hayatımın en kötü anı kesinlikle oydu..." gözyaşlarımı sildim ve olanları yeniden kafamda canlandırdım. 

"Hailey, bu bar sanki biraz..." derken yine bara giren insanları baştan aşağıya süzüp yüzümü buruşturdum.

"Biraz ne?" dedikten sonra cevap vermemi beklemeden beni çekiştirdi. Sırayla Andrew, Danny, Lauren, Hailey ve ben barın kapısından içeriye girdik. Lauren hepimizin oturabileceği bir koltuk bulunca hemen koşarak oraya oturdu ve biz de peşinden gidip oraya oturduk. Bizimkiler de dahil etraftaki herkes kendi arasında konuşuyordu ve bazıları da telefonla uğraşıp gülüyorlardı. Ben ise etrafı inceliyordum, tam kafamı öne eğecekken onu gördüm. O müthiş kahkahasının sesini, neşesinin güzelliğini gördüm. Vücudum donup kalmışken, göz yaşlarım akmaya çoktan başlamıştı. Ben onun yokluğuyla ağlarken o çoktan beni unutmuş arkadaşlarıyla eğlenmek için buraya gelmişti... Yanındaki kişilere baktığımda sevgilisi olduğunu düşündüğüm arkası dönük kızı gördüm ve bu kalbimin daha da çok acımasına neden oldu. Hiç hissetmediğim kadar üzüntüyü o an hissettim. Kalbimin acısını hissettim ve kırılmasının sesini duydum. O kızın yanında saçlarından tanıdığım Michael ve Luke oturuyordu. Ashton'la Calum ise onların karşısında. 

"Ben tuvalete gideceğim," derken ayağa kalktım. Hala gözlerimi onlara dikmiş bakıyordum. Yüzümü Hailey'ye göstermeden ilerlemek için arkamı döndüm, ağladığımı görürse beni buradan götürürdü ama ben onu izlemek istiyordum. 

"Bende geleyim mi?" Hailey'nin sesini duyunca hayır dedim ve onların bana bakmayı kestiklerinden emin olduğumda köşedeki bir sandalyeye oturdum ve Ashton'lara bakmaya devam ettim. Gözyaşlarımda akmaya devam ediyordu. Kafasını öne çevirdi ve kaldı. Gözlerimiz buluştu ve yüzündeki gülümseme soldu. Gözlerindeki acıma duygusunu görüyordum. Acınası göründüğümün farkındaydım, eski sevgilimi yeni sevgilisi yanında olmasına rağmen onları izleyip ağlıyordum. Kafasını başka tarafa çevirip bana bakmayı kesmesini beklerken o bunu yapmadı. Gözlerimin içine bakmaya devam etti ve gözlerinin yaşardığını hissettim. Bana acıdığı için ağlamayacağını biliyordum. Beni özlediği için de ağlayamazdı çünkü özlemediği her halinden belli oluyordu. Peki neden şimdiye kadar gözlerini kaçırmamıştı? Gözlerini giysime indirdiğini fark ettim, gülümsedi. Onun en sevdiği giysimi giydiğimi fark etmişti. Kafasını çevirip çocuklara bir şey söyledi ve yerinden kalktı. O başka bir tarafa doğru ilerlerken Calum beni gördü. Ağzı şaşkınlıktan açıldığında gülümsedim ve o da bana gülümsedi ama sonra kafasını başka tarafa çevirip beni umursamıyor gibi davranmaya devam etti. Gerçekten de umursamıyordu belki de.

Yan tarafımda bir karartı gördüğümde o tarafa döndüm, Jack. Ağzını 'selam' der gibi oynattı ve bende aynısını yaptım. Neden ağladığımı sormasını beklerken o bunu yapmadı ve bana peçete uzattı. Teşekkür edip onun arkasından buraya gelen kişiye baktım. Ashton. Bana doğru yaklaştı.

"Bir dakika gelebilir misin?" dediğinde gözlerimi kapattım ve göz yaşlarımı sildim. Kafamı 'evet' anlamında salladıktan sonra sandalyeden indim ve onu takip ettim. Hala onu bu kadar aradan sonra görmenin şokunu yaşıyordum. Tuvaletlerin olduğunu düşündüğüm koridora girdik, burda hiç insan olmadığı için diğer yerden daha sessizdi. Sert bir şekilde konuşup peşini bırakmamı söylemesini beklerken masumca yüzüme baktı. Dayanamadım ve kollarımı omzuna doladım. O da kollarını belime sardığında gülümsedim. Gözyaşlarımın omzunu ıslatmasını umursamadı ve bana daha da sıkı sarıldı. Bir süre hiçbir şey söylemeden öyle kaldık ve geri çekilen o oldu.

My Video Diary || ashton irwinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin