Sersemlemiştik biraz. Dışarı çıktığımızda ikimiz de ciğerlerimize temiz havayı doldurmuştuk. Batın bile bu kez sessizdi. Yol boyunca da böyle olmuştuk. Alnımı dolmuşun penceresine dayamış boş gözlerle gökyüzüne bakıyordum. İçimden 'keşke orada olsaydım' diyordum. Bazen babamın beni yanına götürmüş olmasını çok içten diliyordum. Düşüncelerimi hiç bir şekilde engelleyemiyordum. Dolmuşun sarsıntısı alnımı her seferinde hızla pencereye çarpıyordu.
Bir anda tüm beynimi yok etmek istedim. Tüm fikirlerimi tükürmek. Zihnime meydan okumak. Susmak bilmeyen şu 'manyak' iç sesimi susturabilmek. Ama olmuyordu. Kendimle başa çıkmak bu kadar zor olmamalıydı. Asıl sorunsa ben gerçekten bununla başa çıkamıyor muydum? Yoksa başa çıkmak mı istemiyordum? Düşüncelerim ağır gelmiş olmalı ki derin bir nefes verip alnımı pencereden çektim. Yanıma,
![](https://img.wattpad.com/cover/36046100-288-k635364.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asosyal
Teen FictionAslında hepsi bir oyundu.. Doğmamız,yaşıyor olmamız ve ölmemiz. Üstelik öleceğimizi bile bile yaşamamız. Bir kumardı hepsi ve asla insanlar kazanamayacaklardi. Çünkü onlar asla itiraz edemezlerdi. Peki ben ne istiyordum hayattan? Ve kimdim? Belki h...